DİYARBAKIR- İHD ve Kayıp yakınların “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 341’incisi gerçekleştirildi. Eylemde, 1993 yılında Şırnak’ın Cizre ilçesinde evinde düzenlenen asker baskınında gözaltına alınan ve gözaltında katledilen Hacı Sancak’ın faillerinin yargı önüne çıkarılıp, cezalandırılmaları talep edildi.
İHD ve Kayıp yakınların “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 341’incisi Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Kayıp fotoğraflarının taşındığı eyleme, İHD Diyarbakır Şubesi yönetici ve üyeleri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, kayıp yakınları ile insan hakları aktivistleri katıldı. Eylemde, 1993 yılında Şırnak’ın Cizre ilçesinde evinde düzenlenen asker baskınında gözaltına alınan ve gözaltında katledilen Hacı Sancak’ın faillerinin yargı önüne çıkarılıp, cezalandırılmaları talep edildi.
Oturma eylemi öncesi bir konuşmada bulunan İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, çatışmalı sürecin yarattığı gerilime ve oluşan insan hakları ihlallerine dikkat çekti. Siyasal iktidarın geliştirdiği çatışmacı politikanın toplumsal yaşamda tahribata yol açtığını ifade eden Bilici “Sadece bir ay içersinde onlarca can gitti. İnsanların evleri yakıldı, tarandı. Bu gidişat hiç iyi değil” diye belirtti.
Artan çatışmalı ortam içersinde, evrensel insan haklarının ihlal edildiğine dikkat çeken Bilici “Öldürüyorsunuz, sonra cesedini çırılçıplak soyup teşhir ediyorsunuz. Öldürüyorsunuz, sonra ayağınızı kafalarının üstüne basıp poz veriyorsunuz. Bunu kalkıp sosyal medyada gösteriyorsunuz” dedi. Gerilla cenazelerine yönelik uygulanan işkence ve kötü muamelenin kabul edilebilir olmadığını belirtin Bilici, bunun uluslar arası insan hakları belgelerinde bunun suç olarak tanımlandığına işaret etti.
Hükümetin çatışmaları derinleştiren bir politika ile sürece yaklaşım gösterdiğini ifade eden Bilici, diyaloğ ve müzakerelerin önemine işaret etti. PKK Lideri Abdullah Öcalan ile bir an önce görüşmelerin başlaması gerektiğini kaydeden Bilici, “Gözaltı ve tutuklamalar yapabilirsiniz, ev ve işyerlerini tarayıp yakabilirsiniz, seçilmiş insanları tutuklayabilirsiniz, sınır ötesi operasyonlarıyla infazlar yapabilirsiniz. Bunlar çok kolay. Savaş yapmak hiç zor değil. Ama devletin kudretini savaş ve çatışmalar için değil, gösterebiliyorsanız barış için gösterin. Biz insan hakları savunucuları, her iki tarafa da çağrılarda bulunuyor ve silahları susturmaya davet ediyoruz. Hükümet bir an önce diyalog ve müzakereleri yeniden başlatmalı. Sayın Öcalan ile görüşmelerin başlatılması gerekiyor” diye konuştu.
Bilici’nin konuşması ardından İHD Diyarbakır Şube Yöneticisi ve Kayıp Komisyonu Üyesi Abdullah Zeytun, 1993 yılında Şırnak’ın Cizre ilçesinde gözaltında katledilen Hacı Sancak’ın hikayesini anlattı. Zeytun şunları belirtti: “Askerlerin gözaltında işkence ile infaz ettiği Hacı Sancak’ın eşi Halime Sancak’ın 02.04.2009 tarihinde Cizre Cumhuriyet Savcılığında, olay ile ilgili şu beyanlarda bulunmuştur.
‘3 Ekim 1993 tarihinde sabah erken saatlerde Cizre Nur Mahallesinde bulunan evimize askerler tarafından baskın yapıldı. Askerlerin bir kısmı evde arama yaparken, komutan eşime “Hacı Sancak sen misin” dedi. Eşim evet deyip kimliğini verdi. Evin önünde 3 panzer bekliyordu. Eşimin koluna girip alıp götürdüler. Kızım ‘Babamı nereye götürüyorsunuz’ diye sorunca, askerler ‘senin baban teröristtir’ deyip kızımı dipçikle vurdular. Eşimin götürülmesinden sonra Kaynım Halit bize gelip, eşimin Şırnak Tugay komutanlığında gözaltında olduğunu söyledi. Bir gün sonra Kaynım Halit, Şırnak’a gidip eşimi sordu. Ancak Osman Demir, bizi arayarak cenazemizi almaya gelmemizi söylediler. Kaynım, eşimin cesedini aldı ve eşimin yoğun işkence gördüğünü kaburgalarının kırık olduğunu söyledi. Hacı Sancak isimli başka bir akrabamız eşimle isim benzerliğinden gözaltındaydı. Serbest bırakıldıktan sonra bize söyledi. Eşimin işkence gördüğünü, ellerinden asılı şekilde gördüğünü söyledi. Şikayette bulunduk ancak bir sonuç çıkmadı.”
Yapılan konuşmaların ardından Hacı Sancak ve tüm kayıpların anısına 5 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi.