21 yıl önce evinden alınıp katledilen Abdullah Düşkün’ün failleri soruldu

21.11.2015

DİYARBAKIR- İHD ve Kayıp yakınların “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 354’üncüsü gerçekleştirildi. Eylemde, 1994 yılında Şırnak’ın Cizre ilçesinde, kimliği belirsiz silahlı kişilerce kaçırıldıktan sonra katledilen Abdullah Düşkün’ün faillerinin bulunup yargılanması talep edildi. 

 
İHD ve Kayıp yakınların “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 354’üncüsü Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Kayıplar ile kadın özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenlerin fotoğraf1larının taşındığı eyleme İHD Diyarbakır Şubesi yönetici ve üyeleri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, kayıp yakınları ile insan hakları aktivistleri katıldı. Eylemde, 1994 yılında Şırnak’ın Cizre ilçesinde, kimliği belirsiz silahlı kişilerce kaçırıldıktan sonra katledilen Abdullah Düşkün’ün faillerinin bulunup yargılanması talep edildi.
 
‘İftira atıyorsak, o zaman bizi yargılayın’
 
Oturma eyleminden önce bir konuşmada bulunan İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, kayıpların akıbetinin ortaya çıkarılması için 354 haftadır sürdürdükleri eylemlere rağmen, yargının duruma kayıtsız kaldığını söyledi. Eylem alanından her hafta kayıpların sorumlusunun devlet olduğunu ve failleri deşifre ettiklerini söyleyen Bilici, kayıp dosyalarının zamanaşımına uğratıldığını söyledi. Yargı organlarına çağrıda bulunan Bilici, “Her hafta deşifre ettiğimiz failleri yargılayın. Eğer yargılamıyorsanız, iftara atıyorsak o zaman bizi yargılayın. Failleri yargı önüne çıkarın ve yargılayın” diye konuştu. 
 
‘Savaş,  kadın bedeni üzerinden yürütülmeye çalışılıyor’
 
Bilici’nin ardından KESK Şubeler Platformu Eş Sözcüsü Müyeser Gülcemal’de bir konuşmada bulundu. 25 Kasım’ın Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele olduğunu olduğunu belirten Gülcemal, kayıp analarının yaşadığı acının karşılaştıkları bir şiddet olduğunu söyledi. Kayıp anneleri ile birlikte mücadele edeceklerini söyleyen Gülcemal, bölgedeki savaşın kadın bedeni üzerinden yürütülmeye çalışıldığını söyledi. Gülcemal, savaş ortamının son bulması istediklerini söyledi. 
 
Bilici’nin konuşması ardından İHD Diyarbakır Kayıp Komisyonu Üyesi Nigar Kocaman, 1994 yılında Şırnak’ın Cizre ilçesinde, kimliği belirsiz silahlı kişilerce kaçırıldıktan sonra katledilen Abdullah Düşkün’ün hikâyesini paylaştı. Düşkün’ün eşi Hediye Düşkün’ün olaya ilişkin beyanlarını aktaran Kocaman şunları belirtti: 
 
‘Eşime, aradığımız şahıs sensin dediler’
 
“Abdullah Düşkün’ün eşi Hediye Düşkün’ün olay ile ilgili beyanları şu şekildedir. ‘Biz ailece Güçlükonak Damlarka köyünde oturuyorduk. Köyümüz yakıldığı için, Cizre’ye eşyalarımızı yeni taşımıştık. Eşim hayvanlarımızın satım işiyle uğraşıyordu. Ben kayınvalidem, eniştemiz Tacdin Düşkün ve eşim Abdullah evdeydik. Evimize 2 kişi geldi. Birisi ince, uzun boylu ve sarışındı. Diğeri kısa boylu, siyah ve gür bıyıklıydı. Şahısların göğüs ceplerinde telsizleri vardı. Sarışın olanın belinde tabanca, omzunda uzun namlulu silah asılıydı. Diğerinin silahı yoktu. Kimliklerimizi istediler. Eşime ‘aradığımız şahıs sensin’ dediler. Eşimi alıp yanlarında götürdüler. Peşlerinden gitmek istedik, ancak ‘bir adım daha atarsanız vururum’ dedi onlardan birisi. Eşimi, beyaz bir arabaya bindirip kaçırdılar.Gelenler Türkçe konuşuyorlardı. Bu olaydan 3 gün sonra bir minibüs şoförü bize, eşimin cesedinin bulunması ile ilgili haber verdi. Nusaybin ilçesinin, Kürtçe adı Girefşe olan köyünde, ana caddeye yakın kendilerine ait olduğu bir evde, bir gün önce bir erkek cesedi bulunmuş. Jandarmaya haber verilmiş. Gerekli işlemlerden sonra cesedi köye defnetmişler. Bize eşimin saati ve elbiseleri verildi. Eşyalarını bize köyün muhtarı verdi.”
 
Yapılan konuşmaların ardından Abdullah Düşkün ve tüm kayıplar anısına gerçekleştirilen 5 dakikalık oturma eyleminin ardından etkinlik sona erdi.