Kayıp yakınları: Katilleri bulun, bizde meydanlara çıkmayalım

27.08.2016

DİYARBAKIR- İHD ve Kayıp yakınların “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 394’üncüsü gerçekleştirildi. Her hafta Koşuyolu Parkında gerçekleştirilen oturma eylemi, Diyarbakır Valiliği tarafından açık alandaki tüm eylem ve etkinliklerin ikinci bir emre kadar yasaklanması nedeniyle, bu hafta da İHD Diyarbakır Şube binasında gerçekleştirildi. Eylemde, 1995 yılında Diyarbakır Merkez Sur ilçesinde gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Bedri Alağam’ın akıbeti soruldu. 

 
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve Kayıp yakınların “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 394’ncüsü, Diyarbakır Valiliği tarafından açık alandaki tüm eylem ve etkinliklerin ikinci bir emre kadar yasaklanması nedeniyle, İHD Diyarbakır Şube binasında gerçekleştirildi. Kayıp fotoğraflarının taşındığı eyleme İHD Diyarbakır Şubesi yönetici ve üyeleri, kayıp yakınları ve insan hakları aktivistleri katıldı. Eylemde, Eylemde, 1995 yılında Diyarbakır Merkez Sur ilçesinde gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Bedri Alağam’ın akıbeti soruldu. 
 
‘Yasaklama kararı anlaşılır değil’
 
Oturma eylemi öncesi konuşan İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp Komisyonu Üyesi Av Hasan Yalçın, 2 haftadır Diyarbakır Valiliğinin OHAL kararı nedeniyle eylemlerinin dernek binasında gerçekleştirdiklerini ifade etti. Devletin kayıpların akıbetini ortaya çıkarıp faillerini yargılaması gerekirken, alınan bu kararların anlaşılır olmadığını kaydeden Yalçın, bu durumu kabul edilebilir olmadığını söyledi. 
 
Hürşit Külter’den haber yok, Tahir Elçi soruşturması etkin değil
 
Hürşit Külter’in akıbetinin 93 gündür hala ortaya çıkarılmadığını belirten Yalçın, dernek olarak bu konuda girişimlerini sürdüreceklerini belirtti. Yine Tahir Elçi soruşturmasında bir ilerleme kaydedilemediğini belirtin Yalçın “Etkin bir soruşturma yürütülmemiş, bir arpa boyu kadar yol alınmamış. Bu konuda girişimlerimizi sürdüreceğiz, meydanlarda dile getirmeye devam edeceğiz.” diye belirtti. 
 
Tanıklar: Gözaltındaydı, işkence gördü
 
Yalçın daha sonra, 1995 yılında Diyarbakır Merkez Sur ilçesinde gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Bedri Alağam’ın kaybedilme hikayesini anlattı. 
Yalçın şunları belirtti: “1969 doğumlu Bedri Alağam Diyarbakır’daki Yoğurt Pazarına yakın bir yerde kıraathane işletiyordu. 25 Ocak 1995 günü sabahında, işlettiği kıraathanesini açtığı esnada Olcay adlı bir kişinin silahlı saldırı sonucu yaralandığına tanık oldu. Olay yerine gelen polisler Ali Günbey, Seyfettin Günbey ve Mesut adlı kişileri gözaltına aldı. Saat 10.00 sıralarında ise Bedri Alağam’ı gözaltına aldılar ve bir süre sonra serbest bıraktılar. Akşam saatlerinde yeniden iş yerine gelen polisler bu sefer birkaç soru sorup ayrıldı. Olayın görgü tanığı olduğu için bu durum Bedri’yi endişelendirmedi ancak aynı günün akşamında saat 22.30 sıralarında polisler Bedri’yi yeniden gözaltına aldı. Bunu gören köylüsü Abdurrezak Güngörmüş ailesine bilgi verdi. Aynı gün olayla ilgili olarak Hazro ilçesine bağlı Ormankaya köyüne baskın düzenlendi ve Ferit Akçe ile Garip Eker gözaltına alındı. Ferit Akçe korucu olduğu için aynı akşam serbest bırakıldı. Bedri’nin ailesinin Emniyet Müdürlüğüne yaptığı dilekçeli başvuruya “Bedri’yi saldık’ cevabı verildi ve dilekçe işleme konulmadan geri çevrildi. Olayın altıncı günü Bedri dışındaki dört kişi savcılığa çıkarıldı. Seyfettin Günbey ve Mesut adlı kişiler tutuklandı. Ailesi serbest bırakılan Ali Günbey ve Garip Eker ile görüştü. İkisi de Bedri ile aynı yerde tutulduklarını, gördüğü işkencelerden dolayı durumunun ciddi olduğunu ve serbest bırakıldıklarında da yanlarında olduğunu belirttiler. 
 
Gözaltı tutanağı var, salıverilme tutanağı yok
 
Bedri’den haber alamayan aile, şubemize (İHD Diyarbakır Şubesi) yardım talebiyle başvuruda bulundu. Şubemiz konuyu Uluslar arası Af Örgütü ve Avrupa İnsan Hakları Komisyonu’na bildirmiştir. Şubemiz avukatları tarafından, tutuklanan şahısların dava dosyaları üzerinde yapılan incelemelerde, Bedri’nin gözaltına alındığına dair tutanak bulunmasına rağmen salıverilmesine ait tutanak bulunamadı. Ayrıca incelemenin yapıldığı tarihlerde, DGM kalemi hazırlık soruşturması fihristinde de Bedri’nin adı geçmesine rağmen, daha sonraki süreçte silindiği (üzerinin karalandığı) görüldü. Bu gelişmeler üzerine Algan ailesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurarak, dava açtı. Gözaltına alındığı tarihten bu yana Bedri Alağam’dan hiçbir haber alınamadı.”
 
Yalçın’ın ardından konuşan kayıp yakını Kıymet Zengin ise, Valilik tarafından alının yasaklama kararına ilişkin “Bu insanların katilini bulun, bizde meydanlara çıkmayalım” diyerek tepki gösterdi. 
 
Yapılan konuşmaların ardından, tüm zorla kaybedilenler ve faili meçhul cinayete kurban gidenlerin anısına beş dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi.