Hatip Dicle: Mehmet Sincar'ın faili devlettir

03.09.2016

DİYARBAKIR- İHD ve Kayıp yakınların “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 395’incisi gerçekleştirildi. Her hafta Koşuyolu Parkında gerçekleştirilen oturma eylemi, Diyarbakır Valiliği tarafından açık alandaki tüm eylem ve etkinliklerin ikinci bir emre kadar yasaklanması nedeniyle, bu hafta da İHD Diyarbakır Şube binasında gerçekleştirildi. Eylemde, 4 Eylül 1993 yılında Batman’da katledilen DEP Milletvekili Mehmet Sincar anıldı.

 
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve Kayıp yakınların “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 395’incisi, Diyarbakır Valiliği tarafından açık alandaki tüm eylem ve etkinliklerin ikinci bir emre kadar yasaklanması nedeniyle, İHD Diyarbakır Şube binasında gerçekleştirildi. Kayıp fotoğraflarının taşındığı eyleme İHD Diyarbakır Şubesi yönetici ve üyeleri, DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle, Mehmet Sincar’ın eşi Cihan ve Oğlu Felat Sincar, kayıp yakınları ve insan hakları aktivistleri katıldı. Eylemde, 4 Eylül 1993 yılında Batman’da katledilen DEP Milletvekili Mehmet Sincar anıldı.
 
Oturma eylemi öncesi konuşan İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, yasak ve baskılardan dolayı eylemlerini oturma eylemini dernek binasında yapmak zorunda bırakıldıklarını söyledi. Yasağı anlamsız bulduklarını belirten Bilici, bu sona ermesini talep etti.
 
‘Sözümüz sözdür, mücadeleye devam’
 
Bilici’nin ardından konuşan Cihan Sincar ise, Mehmet Sincar’ın katledilişinin bir devlet tahammülsüzlüğü olduğunu söyledi. Tetikçilerden ziyade Mehmet Sincar’ı ve binleri katleden sistemle ilgilendiklerini söyleyen Sincar “Şartlar ne olursa olsun, ellerimiz yakalarında olacak. 23 yıl önce eşimle bu sözü verdik. Kürt halkı özgürleşmeyene dek, sözümüz sözdür, mücadelemize devam edeceğiz.
 
Sincar’ın ardından da DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle bir konuşmada bulunarak, 395 haftadır adalet mücadelesini onurlu ve örgütlü bir şekilde sürdürdükleri için şükran duyduğunu belirtti. Diyarbakır Valiliğinin yasaklama kararının ardından, kayıp yakınlarının oturma eylemlerini gerçekleştirmelerine izin verilmemesini hukukdışı bulduğunu ve kınadığını belirtti.
 
‘DEP’in 400 yönetici ve üyesi katledildi’
 
90’lı yıllarda gerçekleşen zorla kaybetme ve faili meçhul cinayet olaylarına yönelik değerlendirmelerde bulunan Dicle, “Hani başkabakan diyor ya ‘Çözüm mözüm yok’ diye. Bu şu demektir; her türlü devlet terörünü yoğunlaştıracağız demektir. O zamanlar Çiller, Ağar, Güreş dediğimiz bir klik vasıtasıyla, Kürt halkının özgürlük mücadelesine karşı, onun bütün birimlerine karşı büyük bir saldırı başlatılmıştı. O zaman HEP, daha sonra DEP olan yasal bir siyasi parti olarak bizler, 400 üye ve yöneticimiz bu faili meçhul cinayetlerde kaybetti. Bunlar resmi kayıtlarda olanlar. Bir legal siyasi partinin, bu şekilde bir saldırıya maruz kalması dünyada başkaca bir örneği yoktur.” diye belirtti.
 
Tüm baskı yönelimlere rağmen aradan 23 yıl geçmesine rağmen Kürt halkının mücadelesinin hala ayakta olduğunu belirten Dicle “Bunları niçin hatırlatıyorum. Bu günde bazı hayaller kuranlar var. İmha edeceklerini sanıyorlar. Halkımızın oylarıyla seçilen milletvekillerimizi cezaevine atarak, belediye başkanlarımızı kayyım atayarak bu hakkı gasp etmek istiyorlar. Ama bunlar hepsi nafile” diye konuştu.
 
‘Galiba bizi kontgerillaya teslim ettiler’
 
 Dicle, Mehmet Sincar’ın katledilmesi olayına ilişkin şu bilgileri paylaştı: “Öldürülen parti meclis üyemiz’in taziyesine gitmek ve halkla diyalog kurmak üzere 6 milletvekiliyle, 3 Eylül günü Batman’a gittik. Dönemin Batman Valisinin haberi vardı. Biz 3 Eylül’de otelden çıkıp, halkla buluşmaya giderken, polis memuru yaklaşıp ‘Hatip bey, sizleri korumak için sağda solda önlem alacağız’ deyince, bizde ‘tabi ki güvenlik önlemlerini alabilirsiniz ama çok yaklaşmayın halkla diyalog kuracağız’ dedik. Akşama kadar iki grup halinde halkı ziyaret ettik. 4 Eylül günü otelden çıktığımızda ilk dikkatimize çeken şu oldu. Polis memurları yoktu. Birbirimize dönüp ‘galiba bizi kontgerillaya teslim ettiler’ dedik. O zaman OHAL lojmanlarından kalan PKK itirafçılarının bizi takip ettiklerine ve çok yaşlaştıklarını şahit olduk. Sonra Cem Ersever, saldırıyı bu itirafçıların yaptığını açıkladı. Ve o da bir ay sonra öldürüldü. Arkadaşımız, Batman’ın en kalabalık caddesinde silahlı saldırıya uğrayarak, özgürlük kervanına katıldı.”
 
‘Devlet ne bir yargılama, ne de bir soruşturma yapmadı’
 
Mehmet Sincar’a yönelik saldırı ve katletmenin ardında devlet olduğunu söyleyen Dicle “Devlet kararlaştırmıştı, planlamıştı ve bu saldırıyı gerçekleştirdi. Ondan sonra, ilginçtir. Parlamentonun bir üyesi hayatını kaybediyor. Ne mecliste bir soruşturma açıldı. Ne de yargı kurumları tarafından ciddi bir soruşturma yapıldı. Bu günde Mehmet Sincar arkadaşımızın katilleri kimdir? Biz biliyoruz, ama devlet ne yargılama ne soruşturma konusunda gerekeni yapmadı. Çünkü fail odur” diye belirtti.
 
Yapılan konuşmaların ardından, tüm zorla kaybedilenler ve faili meçhul cinayete kurban gidenlerin anısına beş dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi.