DİYARBAKIR - İHD Diyarbakır Şubesi ve Kayıp yakınlarının ‘Kayıplar Bulunsun Failler yargılansın’ sloganıyla gerçekleştirdikleri eylemin 492’ncisi gerçekleştirildi. 1994 yılında Şırnak'ın Cizre ilçesinde gözaltında kaybedilen Ebubekir Aras'ın akıbetinin sorulduğu eylemde konuşan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, "90'larda işlenen cinayetlerin hiçbirinin hesabı sorulmadı. Adaletin yerinde ve zamanında tecelli etmesi gerekir” diye konuştu.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” şiarıyla her hafta düzenledikleri oturma eyleminin 492’ncisini gerçekleştirdi. Diyarbakır Valiliği tarafından, Koşuyolu Parkı’ndaki İnsan Hakları Anıtı önünde yaklaşık 2 yıldır gerçekleştirilmesine izin verilmeyen eylem, geçmiş haftalarda olduğu gibi İHD Diyarbakır Şube binasında gerçekleştirildi. Eyleme, İHD Bölge Temsilcisi Abdusselam İnceören, Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun ile şube yönetici ve üyeleri, Barış Anneleri Meclisi Üyeleri, kayıp yakınları ve insan hakları aktivistleri katıldı. Eylemde, 13 Temmuz 1994 yılında Şırnak'ın Cizre ilçesinde gözaltında alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Ebubekir Aras'ın akıbeti soruldu.
Eylemde konuşan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, bu coğrafyada işlenen binlerce failli meçhul cinayetin faillerinin hala bulunmadığını belirterek, “İşlenen bu cinayetler, dönemin siyaset emrinde olan kamu görevleri ve paramiliter güçler, JİTEM dediğimiz güçler tarafından yapıyordu. Bunların hesabı sorulmadı, hukuksuzluk bugün de devam etti. 90'larda işlenen cinayetlerin hiçbirinin hesabı sorulmadı. Adaletin yerinde ve zamanında tecelli etmesi gerekir” diye konuştu.
'Soma davasındaki karar toplumsal barışa katkı sunmaz'
"Adalet herkes için zamanında ve yerinde, etkili bir şekilde uygulanması gerekir" diyerek sözlerini sürdüren Zeytun, "Bu gün Soma'da şirket görevlilerinin olası kastla yargılanmaları gerekirken, siyasi iktidara yakın oldukları için çok cüzi cezalarla akladılar ve bir kaç sene içinde özgürce dolaşacaklar. Biz bu tüm adaletsizliklerin, toplumsal barışa katkı sunmayacağını belirtmek istiyoruz." diye konuştu.
Zeytun'un ardından İHD Diyarbakır Şubesi Kayıplar Komisyonu Üyesi Adnan Örhan, 13 Temmuz 1994 yılında Şırnak'ın Cizre ilçesinde gözaltında alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Ebubekir Aras'ın hikayesini anlattı. Örhan şunları belirtti:
Elektrikle işkence yapıldığı sırada yaşamını yitirdiği iddiası
"13 Temmuz 1994 tarihinde sabah saat 05.00 sıralarında bekçilik yaptığı kamyon garajına güvenlik güçleri tarafından panzerlerle baskın düzenlendi. Baskın sırasında Ebubekir Aras gözaltına alındı. Yine aynı gün ayrı ayrı adreslere yapılan baskınlarda Ebubekir Aras’ın dışında 5 kişi daha gözaltına alındı. Olaydan bir hafta sonra Ebubekir Aras dışındaki herkes serbest bırakıldı. Ebubekir Aras, serbest bırakılmayınca Abdurrahman Aras Cizre İlçe Emniyet Müdürlüğüne gidip ağabeyinin akıbetini sorar. Emniyetteki görevli polis memurları kardeşine Ebubekir’i gözaltına aldıkları günün akşam saatlerinde serbest bıraktığını söyler. Bunun üzerine Ebubekir’in kardeşi Abdurrahman Aras, Ebubekir ile birlikte aynı gün gözaltına alınıp bir hafta sonra serbest bırakılan 5 kişiyle görüşme yapar. Her beş kişi de beraber gözaltına alındıklarını ve kendilerine çok ağır işkenceler yapıldığını, elektrik verildiğini belirtirler. Ebubekir’e elektrik verdikleri sırada Ebubekir’in yaşamını yitirdiğini ve bu esnada gözaltındaki 5 kişiye bu ölüm olayı nedeniyle elektrik vermeyi kestiklerini belirttir. Olaya ilişkin bu her beş şahıs dönemin şartlarından dolayı mahkemede tanıklık yapmaktan çekinirler. Ebubekir’in kardeşi tekrar Cizre İlçe Emniyetine gider ve söz konusu kişilerin tanık olduğu durumu anlatır. Kendisine elektrik verildiği için yaşamını yitirdiğine tanık olan kişilerin beyanlarını aktarır. Ebubekir’in kardeşi bunları söyleyince Ramazan ve İbrahim adlı polis memurları Ebubekir’in yaşadığını ve şimdilik sabretmeleri gerektiğini söyler. Olay hakkında Cizre İlçe Emniyet Müdürlüğü, Ebubekir Aras’ı gözaltına aldıklarına ve salıverdiklerine dair bir belge düzenler. Belgede gözaltı tarihi 17 Temmuz 1994 sabah 05.00 olarak belirtilir. Salıverilme tarihi ise aynı gün akşam saat 20.30 olarak yazılır. Ancak Ebubekir’in okuma yazması ve imza atabilme durumu varken belgenin altına parmak bastırılmıştı. Yine belgedeki gözaltına alınma tarihi gerçeği yansıtmıyordu. Babası oğlunun akıbetini öğrenmek için Mardin Valiliğine başvuruda bulunur. Mardin Valiliği, babaya vermiş olduğu cevapta oğlunun aynı gün sabah gözaltına alındığını ve aynı tarihte akşam saat 20.30’da serbest bırakıldığını belirtir. Bütün arama çabalarına rağmen gözaltına alınan Ebubekir Aras’tan bir daha haber alınamaz."
Yapılan açıklamaların ardından tüm kayıplar için oturma eylemi gerçekleştirildi.