Kamuoyuna “Sağlıkta Şiddet Yasası” diye sunulan ve iktidar vekilleri tarafından meclise sunulan teklif, çok daha ağır bir ihlal içermektedir. Özetleyecek olursak; bu teklifle, bugüne kadar KHK ile ihraç edilmiş yahut güvenlik soruşturması engeliyle karşı karşıya bırakılmış hekimlerin SGK ile anlaşması olan hastanelerde çalışmasının önü kapatılmak istenmektedir.
Öncelikle belirmek isteriz ki KHK yoluyla ihraçlar; sağlıklı ve şeffaf bir hukuki süreç işletilmediği için hukuki değildirler. Ayrıca bir mesleğe başlayacaklar için OHAL’de uygulanan ve bugün rutin hale getirilmiş olan güvenlik soruşturmaları adalet ilkesine aykırıdır. Hakkında herhangi bir soruşturma ve kovuşturma olmayan ya da hakkında soruşturma varsa soruşturma sonucu beklenmeden, insanların emniyet ve istihbaratın muğlak, keyfi ve hukuksuz raporlarına dayanılarak işlerinden atılmaları yahut hak kazandıkları işe alınmamaları çalışma hakkının ağır bir ihlalidir.
Hal böyle iken bu ağır ihlalin mağduru olan hekimlerin SGK ile anlaşması olan hastanelerde çalışmalarının önünü kapatılması bu insanları sosyal ölüme terk etmek demektir. Sağlıklı bir yargısal sürece dayanmayan ihraçlara karşı hukuk yolunun mümkün olduğunca ağır işlemesi, bu insanların çoğunun pasaportlarının iptal edilmiş olması, şimdi de hastanelerin neredeyse hiçbirinde çalışmalarına izin verilmemesi anayasa ve uluslararası yasalara açıkça aykırıdır. Eğer ortada bir suç varsa dahi bunun cezasının sınırları olmalıdır. Çoğunun hakkında soruşturma dahi açılmamış hekimlerin birden fazla cezaya ömür boyu çarptırılıyor olması yasal olsa bile hukuki değildir, meşru değildir.
OHAL devam ederken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ihraç edilen hekimler ve sağlık çalışanlarının özel sektörde çalışmalarının önünde engel olmadığını” açıklamış ancak bugün iktidar eliyle OHAL döneminde uygulanmayan çok ağır bir cezalandırma yasallaştırılmaya çalışılmaktadır.
Bizler, Diyarbakır’da hak mücadelesi yürüten kurumlar olarak; bu yasa teklifinin sağlıkçıları medeni ölüme mahkûm edecek çok ağır bir cezalandırma olduğunu düşünüyor ve bu yanlış yolsan dönülmesi için hükümete ve meclisteki milletvekillerine çağrıda bulunuyoruz. Hekimlerin kayıt dışı çalışmasına sebep olacak bu teklifin sağlık hakkına da zarar vereceğini öngörüyoruz. Hakların sistematik olarak ihlal edildiği bu politikanın terk edilmesi, bütün iş ve işleyişlerin adalet ölçüsüne ve hukuka uygun olarak yürütülmesi, birlikte yaşamı ortadan kaldıracak politikalar yerine uzlaşı ve birlikteliği güçlendirecek bir siyaset yürütülmesi çağrısında bulunuyoruz.
Diyarbakır Barosu
HAK İnisiyatifi – Diyarbakır
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır Temsilciliği