DİYARBAKIR - İHD Diyarbakır Şubesi ve Kayıp yakınları tarafından ‘Kayıplar Bulunsun Failler yargılansın’ sloganıyla gerçekleştirilen oturma eylemlerinin 512’ncisi gerçekleştirildi. Eylemde, 1994 yılında Şırnak’ın Silopi ilçesinde kaybedilen Ali Müldir’in akıbeti soruldu.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları tarafından “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” sloganıyla her hafta düzenlenen oturma eylemlerinin 512’ncisi, Valiliğin kayıp eylemlerini 12 haftadır yasaklayan keyfi ve hukuk dışı kararı nedeniyle İHD Diyarbakır Şube binasında gerçekleştirildi. Eylemden önce şube binasının bulunduğu sokağın tamamen ve Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtının polis tarafından abluka altına alındığı görüldü. Şube binasında gerçekleşen ve kayıpların fotoğraflarının taşındığı eyleme İHD Diyarbakır şube yöneticileri ve üyeleri, Diyarbakır Tabip Odası Eş Başkanı Şerif Demir, CHP Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Sayın, kayıp yakınları ve insan hakları aktivistleri katıldı. Eylemde, 1 Ocak 1994 tarihinde Şırnak’ın Silopi ilçesinde kaybedilen Ali Müldir’in akıbeti soruldu.
Eylemde konuşan İHD Diyarbakır Şube Yöneticisi ve Kayıp Komisyonu Üyesi Adnan Örhan, kayıp eylemlerinin Diyarbakır Valiliği tarafından 13 haftadır yasaklı olduğunu hatırlatarak, yasağın “keyfi uygulama” olduğunu ve yasağa rağmen mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini söyledi.
"Mücadelemiz sürecek"
“Bu coğrafya, birçok faili meçhulü gördü, birçok kaybı gördü” diyerek konuşmasını sürdüren Örhan, 28 Kasım 2015 tarihinde Diyarbakır'ın Sur ilçesinde basın açıklaması yaptığı sırada çıkan silahlı çatışma esnasında vurularak katledilen Tahir Elçi'yi andı. Örhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunlardan biri de Tahir Elçi’ydi. Tahir Elçi, faili meçhul bir şekilde katledildi. Tahir Elçi, kayıpların mücadelesinde ciddi anlamda emek vermiş, sahiplenmiş ve birçok davayı takip eden bir baro başkanımızdı. Bu ülkede tek bir faili meçhul kalmayana kadar bu mücadelemizi edeceğimizi ve takipçisi olacağımızı söylemek istiyoruz” diye ekledi.
Örhan’ın konuşmasının ardından İHD Diyarbakır Şube Yöneticisi Ezgi Sıla Demir, 1 Ocak 1994 tarihinde Şırnak’ın Silopi ilçesinde kaybedilen Ali Müldir’in hikâyesini anlattı. Demir, şunları belirtti: "Olay tarihinde Polisler Ali’nin evine gidip kendisini sordular Ali ve Babası evde değillerdi. Kardeşleri Ali’nin evde olmadığını söylediler. Baba Pirmüz eve geldiğinde ailesi, polislerin Ali’yi sorduğunu, Ali’nin ise eve gelmediğini söylediler. Ve Ali’den bir daha haber alamadılar. Baba Pirmüz, diğer çocuklarına zarar gelmemesi için bu durumu ilgili makamlara bildirmedi ve benzer durumlarda yetkili makamlara başvuran ailelerin akıbetini bildiği için hiçbir kuruma başvuruda bulunmadı. Müldir ailesi, Ergenekonculara yönelik başlayan operasyon sonrası oğlunun akıbeti için 03 Şubat 2009 tarihinde Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuruda bulundu."
Baba Müldir, savcılığa 15 yıl sonra başvurabildi
"2009 yılında cezaevinde tutuklu bulunan iki gizli tanığın Şırnak’ın Cizre ilçesinde 1993 -1995 yılları arasında terörle mücadele adı altında faaliyet yürüten bir suç örgütünün varlığından bahsedip işlenen suçlar hakkında ayrıntılı bilgiler vermeleri üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı bir soruşturma başlattı. Savcılığın, Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı ile birlikte yürüttüğü bu soruşturma sonucu, tanık anlatımlarının bir çok eski dosya bilgileri ile örtüştüğü görülerek, önemli kanıtlara ulaşıldı ve şüphelilerin bir kısmı tutuklandı. Yaşanan gelişmelerin duyulmasıyla bölge kamuoyunda sorumluların tespit edilip, yargılanabileceği umudu doğdu. Bu nedenle 2009 yılında Cizre, Silopi ve İdil ilçelerinde pek çok aile Şırnak Barosu aracılığıyla ve gönüllü avukatların destekleriyle kendi kayıplarının da akıbetlerini öğrenebilmek ve sorumluların bulunması amacıyla uzun süredir hiçbir ilerleme olmamış kayıp dosyaları ile ilgili savcılıklara yeniden başvurularda bulunuldu. Ancak Ali Müldir’in akıbeti konusunda halen bir bilgiye ulaşılamadı. Ali hala kayıp!"
Yapılan konuşmaların ardından tüm kayıplar için oturma eylemi gerçekleştirildi.