DİYARBAKIR- Türkiye hapishanelerindeki tecrit ve devam eden süresiz-dönüşümsüz açlık grevlerine ilişkin kentteki hak örgütleri ve meslek odaları tarafından, Adalet Bakanlığı'na, hükümet yetkililerine, ulusal ve uluslararası kamuoyuna çağrıda bulunuldu.

Türkiye hapishanelerindeki tecrit ve devam eden süresiz-dönüşümsüz açlık grevlerine ilişkin Diyarbakır Barosu, İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır Temsilciliği, Diyarbakır Tabip Odası ve Hak İnisiyatifi Derneği Diyarbakır Temsilciliği tarafından, İHD Diyarbakır Şubesi binasında ortak basın toplantısı düzenlendi. Hazırlanan ortak basın metnini okuyan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, 78 gündür süresiz ve dönüşümsüz olarak açlık grevi eylemini sürdüren Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkâri Milletvekili Leyla Güven ciddi sağlık sorunların bulunduğuna dikkat çekti. 

Açıklamanın tamamı şu şekilde;

Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkâri Milletvekili Leyla Güven, başlatmış olduğu süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eyleminin 78’inci gününü, 24 Ocak 2019 itibariyle geride bıraktı. Güven, İmralı Hapishanesinde uygulanan ağırlaştırılmış tecrit uygulamalarını, yine bununla birlikte devam eden silahlı çatışma ortamı ve insan ölümlerinin durması talebiyle eylemini gerçekleştirdiğini duyurmuş ve eylemi süresince hiçbir şekilde tedavi olmayı kabul etmeyeceğini bildirmiştir.

Leyla Güven’in yanı sıra Türkiye hapishanelerinde aynı taleplerle, 250’yi aşkın siyasi mahpus tarafından da süresiz ve dönüşümsüz olarak açlık grevleri eylemleri başlatılmıştır. Kimi hapishaneler de mahpuslar, ciddi sağlık sorunları yaşanmaktadır. Bunu yanı sıra, cezaevi idarelerinin mahpuslara yönelik, eylemleri nedeniyle cezalandırıcı bir uygulamada (rutin sağlık kontrollerinin aksatılması, hücre cezası, disiplin soruşturması ve cezası) bulunduğuna yönelik ihlaller gündeme gelmektedir.

7 Kasım 2018 tarihinden bu yana açlık grevi eyleminde olan Leyla Güven sağlık durumu her geçen gün bozulmakta ve sağlık açısından kritik eşiği aşmış durumdadır. Leyla Güven’in bitkin ve yorgun olduğu, ciddi kilo kaybı yaşadığı (10 kiloya yakın), görme bozukluğu olduğu, tansiyon düşüklüğü yaşadığı, kas ve eklem ağrıları çektiği, bulantı nedeniyle sıvı almada zorlandığı, ses ve gürültüye karşı hassasiyetinin olduğu ve özellikle son 10 gün içerisinde enfeksiyon bulgusu olabilecek yüksek ateşlenme şikayetlerinin olduğu bilgisine ulaşılmıştır.

Leyla Güven, avukatları ile son 15 gündür, sağlık durumunda oluşan olumsuzluklar nedeniyle görüşme sağlayamamaktadır. Açlık grevi eyleminin bu biçimiyle devam etmesi durumunda, kısa süre içerisinde yetersiz sıvı alımı ve uzamış açlığın oluşturduğu bağışıklık sisteminin baskılanmasına bağlı oluşabilecek enfeksiyonlar sonucu,  çoklu organ yetmezliği ve bunun sonucunda telafisi mümkün olamayacak sonuçların ortaya çıkabileceği endişesini taşımaktayız. 
Belirtmek isteriz ki Leyla Güven’in talepleri, evrensel hukuk krîterlerine göre haklı taleplerdir. Zira insan hakları savunucuları olarak bizler de; İmralı hapishanesinde tutulan Abdullah Öcalan’ın ve aynı hapishanede bulunan 3 siyasi mahpusun maruz kaldığı ağırlaştırılmış tecrit ve izolasyonun, ulusal ve uluslararası sözleşmeler ve insancıl hukuk nazara alındığında bir insan hakları ihlali olduğunu belirtmek istiyoruz. Aynı zamanda bu durum Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, Ceza İnfaz Kanunu hükümlerine göre de aykırılık teşkil etmektedir. 

Bu bağlamda başta Adalet Bakanlığı olmak üzere hükümet yetkililerine ve ulusal-uluslararası kamuoyuna çağrıda bulunuyoruz;

DTK Eş Başkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in son sağlık durumu göz önünde bulundurulduğunda talepleri dikkate alınarak açlık grevinin sona erdirilmesi adına ACİL olarak girişimlerde bulunması gerektiğini hatırlatıyoruz.

Açıklamanın Kürtçe olarak okunmasının ardından, basın toplantısı sona erdi.