2018 YILI DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ ÇOCUK HAKLARI İHLALLERİ RAPORU'na dair basın metni

19.02.2019

Değerli Basın Mensupları;

İnsan Hakları Derneği olarak “2018 Yılı Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Çocuk Haklarına Yönelik İhlaller Raporu”nu sizlerle paylaşmak üzere bir aradayız.

Toplumsal hayatımızda korunmaya en çok ihtiyaç duyan gruplar arasında olan çocukların maruz kaldıkları hak ihlalleri, maalesef devam ediyor. Çocuğa yönelik şiddet, cinsel istismar, çocuk işçiliği ve ölümleri, çocuk evlilikler, anadil eğitiminin yoksunluğu ve genel olarak eğitim sistemindeki yetersizlikler kategorik olarak gündemde en fazla görünür olan ihlaller arasında yerini almaktadır. Yaklaşık 35 yıldır bölgede devam eden çatışmalı süreç ve yaşanılan hak ihlalleri yine en çok çocukları etkilemiştir. Çatışmalı ortamların yaşandığı bölgelerde sahipsiz bırakılan askeri mühimmatların infilakı sonucunda çocukların yaralanmalarına ve yaşamlarını yitirişine tanıklık ediyoruz.

Birazdan sizlerle paylaşacağımız raporumuzda da görüleceği üzere; 2018 yılı çocuklar açısından hak ihlallerinin çok fazla yaşandığı bir yıl olarak geride kalmıştır. Çocuklar, 2018 yılında anadillerinde eğitim haklarını kullanamadıkları için gelişimsel olarak olumsuz etkilendiler. Hayatı anlama ve anlamlandırma süreçlerinde desteklenmek yerine kısıtlandılar. Güvenlik güçleri tarafından açılan ateş sonucu öldürüldüler. Güvencesiz ve yasaya aykırı bir şekilde çalıştırıldılar. Tutuklandılar ve özgürlüklerinden mahrum bırakıldılar. Kapatıldıkları yerlerde şiddete ve işkenceye maruz kaldılar. Raporumuzun bilançosunda yer alan istatistiksel verilere baktığımızda, çocukların özellikle güvenlik güçleri tarafından gerçekleştirilen yargısız infazlar, gözaltında ve gözaltı yerleri dışında yapılan işkence ve kötü muamele uygulamaları dikkat çekmektedir. 

Değerli Basın Emekçileri;

Derneğimize gelen başvurular ve izleme çalışmaları sonucunda ulaştığımız vakalardan tespit ettiğimiz kadarıyla 2018 yılında Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde; 1 çocuk güvenlik güçleri tarafından açılan ateş sonucunda yaşamını yitirmiş, 1 çocuk yaralanmıştır. Silahlı çatışma sonucunda 1 çocuk yaralanmıştır. Bombalı saldırılar sonucunda 1 çocuk yaşamını yitirmiştir. Resmi hata ve ihmal sonucunda 3 çocuk yaşamını yitirirken 46 çocuk yaralanmıştır. Mayın ve sahipsiz bırakılan patlayıcıların infilak etmesi nedeniyle 2 çocuk yaşamını yitirmiş, 2 çocuk ise yaralanmıştır. Yine 2 çocuk kuşkulu bir şekilde, 3 çocuk da intihar sonucunda yaşamını yitirmiş, 4 çocuk intihara teşebbüs etmiştir. Başbakanlık genelgesi ile çocuk işçiliği ile mücadele yılı olarak ilan edilen 2018 yılında İş sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin verilerine göre sadece Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde, çalışmaya zorlanan en az 22 çocuk hayatlarını kaybetmişlerdir. 

2018 yılında, toplumsal gösterilerde veya ev baskınları sonucu, en az 54 çocuk gözaltına alınmış, 5 çocuk ise tutuklanmıştır. 2 çocuk gözaltında işkenceye maruz kalırken, yine 3 çocuk ise gözaltı yerleri dışında ve 2 çocuk tutuldukları hapishanede işkenceye ve kötü muameleye maruz kalmıştır. 2018 yılında aile içinde ve toplumsal yaşam alanlarında çocuklara yönelik yönelik şiddet ve istismar olaylarıyla, yaşam hakkı ihlalleri de yine devam etmiştir. Aile içinde ve toplumsal yaşam alanlarında karşılaştıkları şiddet sonucu 7 çocuk yaşamını yitirmiş, 14 çocuk yaralanmış, 92 çocuk istismara maruz kalmış, 4 çocuk ise kaçırılarak alıkonulmuştur. 

Çatışmalı ortamdan etkilenme sonucu, resmi hata ve ihmal sonucu, faili meçhul saldırı, mayın ve sahipsiz bırakılan patlayıcılar sonucu, sınır hatlarında vurulanlar, çocuk işçiliği, kuşkulu çocuk ölümleri ve intiharları gibi konularda yapmış olduğumuz izleme çalışmalarında sonucunda 2018 yılında bölgemizde en az 41 çocuk yaşamını yitirmiş, 64 çocuk ise yaralanmıştır.

Çocukların yaşam hakları bu denli ihlal edilirken diğer yandan, yaşam hakkı ihlal edilen çocuklarla ilgili yargı organlarınca, etkili ve adil bir soruşturma yürütülmemesi, faillerinin gizlenmesi ve yargı karşısına çıkarılmaması, yargılanan faillerin ise cezasızlıkla korunması bu ihlallere neden olanları adeta cesaretlendirmekte, gerçekleştirdikleri ihlalleri sürdürmeye teşvik etmektedir.

Aile ortamında ya da toplumsal alanda çocuklara yönelik yaşanan hak ihlallerinin en önemli nedeni, çocuklara yönelik yapıcı sosyal politika ve yasal düzenlemelerin hayata geçirilmemesidir. Son dönemde tekrardan gündeme gelen ‘erken yaşta evlenenlere af’ kanun tasarısı gibi çocuğun üstün yararı ve gelişme hakkını tamamen yok sayan düzenlemelerin erken yaşta zorla evlendirilmelerinin sayısının arttıracağı şüphesizdir. Bu düzenlemenin yasallaşması ile birçok istismar fiilinin, gerçekleşen zoraki evliliklerle cezasız kalmasının yolu açılacak ve Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne 24 yıl önce taraf olan Türkiye’nin, sözleşmeyle güvence altına alınan çocuğun yüksek yararı, yaşama ve gelişme hakkı, katılım hakkı, güvenli bir ortamda büyüme hakkı gibi yükümlüklerini yerine getirmediğini kanıtlayacaktır. Oysa sözleşme, taraf devletleri çocuk haklarına saygı duymaya davet etmekte, bu hakların korunmasına yönelik pozitif ve bu hakların ihlal edilmemesi için de negatif yükümlülükler getirmektedir. 

Değerli Basın Mensupları;

Aile ve kamusal alan içerisinde çocuklara yönelik gerçekleşen hak ihlallerinin yeteri kadar görünür olmaması, yine çocuk haklarının korunmasına ve gelişimine yönelik hala yeterli yasal düzenlemelerin olmayışı, hiç şüphe yok ki yürütmüş olduğumuz insan hakları mücadelesinde en hassas olduğumuz konular arasında yer almaktadır. 

Çocukların yaşam hakkını savunmak ve çocuklara yönelik hak ihlalleri ile mücadele etmek, en temel ve insani sorumluluktur. Bu temelde biz insan hakları savunucuları olarak, tüm toplumsal kesimleri çocukların her alanda maruz kaldığı şiddete karşı duyarlı olmaya ve demokratik tepkilerini göstermeye çağırıyoruz. Ve sonuç olarak diyoruz ki; Çocukların işkence edilerek cezaevlerine atılmadığı, katledilmediği, anadillerinde özgür, bilimsel ve ayrımcılığa uğramadan eğitim alabildiği, çalışmak zorunda kalmadıkları, şiddete ve istismara maruz bırakılmadıkları, evliliklere zorlanmadıkları bir dünyada yaşamaya hakları vardır ve bu hak ilgililerince mutlaka tesis edilmelidir! 

 

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ DİYARBAKIR ŞUBESİ ÇOCUK KOMİSYONU