İHD, İmralı tecridine karşı cezaevlerinde süren açlık grevlerine dikkat çekmek için birçok kentte "Yaşama ses ver" sloganıyla 1 günlük nöbet eylemi gerçekleştirdi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi ve çeşitli kentlerde bulunan tüm bağlı şubelerde, İmralı hapishanesinde uygulanan tecridin sonlandırılması talebiyle cezaevlerinde devam eden açlık grevlerine dikkat çekmek amacıyla “Yaşama ses ver” sloganıyla eş zamanlı bir gün süreli nöbet eylemine başladı.
ANKARA
İHD Ankara Şubesi’nde yapılan eylem 09.00 ile 21.00 saatleri arasında sürecek. Nöbete Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde 107 gündür açlık grevinde olan Süheyla Taş’ın annesi Nezahat Taş, Barış annesi ve tutuklu yakını Münübe Koç, İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Tükdoğan, HDP Ankara İl Eşbaşkanı Hüseyin Gevher, Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (TUHAD-FED) temsilcisi Mehmet Baytekin ve çok sayıda kurum temsilcisi katıldı.
Nöbet devam ederken İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, tutuklu yakınları ve kurum temsilcileri adına açıklama yaptı. Türkiye’de devam eden tecrit sorununu uzun süredir gündemde tutmaya çalıştıklarını belirten Tükdoğan, “Tabi tecrit söz konusu olduğu zaman İmralı Hapishanesi’ndeki tecrit daha belirgin. F Tipi hapishanelerindeki tecridi hepimiz biliyoruz; ama İmralı Hapishanesi’ndeki, tecritten daha fazlası. Bir izolasyon. Bu uzun zamandır bir sorundu. Bu soruna dikkat çekmek amacıyla hepinizin bildiği 8 Kasım’da Leyla Güven bir açlık grevi eylemi başlattı ve bu eylem hala devam ediyor” dedi.
'İNSANİ VE HUKUKİ BİR TALEP’
Açlık grevi eylemine başlayan ilk gurubun eylemlerinin 100 günü geride bıraktığına dikkat çeken Tükdoğan, bu durumun kendilerini kaygılandırdığını belirterek, şunları söyledi: “Açlık grevindekiler hükümete şunu söylüyor: Kendi kanunlarınıza uyun, infaz yasasına uyun, Mandela Kurallarına uyun ve tecridi kaldırın diyorlar. Buradaki talebi insan hakları hukuku bağlamında ele alırsak insani ve hukuki bir talep. Elbette bu konun siyasi bir yanı vardır. Abdullah Öcalan’dan bahsediyoruz. Kürt siyasi hareketinin kendisini temsil ettiği bir kişiden, Kürtler bakımından önemli bir şahsiyetten bahsediyoruz. Bu ülkenin yeniden barışa ihtiyacı var. Barışı yeniden konuşabilmek için bu tip ağır insan hakları ihlallerinin ve tecridin kaldırılması gerekiyor. Çok sayıda mahpus yaşamına son verdi. Buna karşı açıklamalar yaptık. Hiç bir mahpusun yaşamına son vermemesi gerektiğini ifade ettik. Bugün tekrar yeniliyoruz. Umarım sesimiz hapishanelere ulaşır.”
‘TALEP KONUŞULSUN’
Açlık grevlerine ilişkin Bakanlık bürokratları ve kamu baş denetçileri ile görüştükleri bilgisini paylaşan Tükdoğan, siyasi iktidara sürekli olarak seslendiklerini ve çözüm önerisinde bulunduklarını kaydetti. Tükdoğan, “ Baskının ciddi derecede yaşandığı bir ortamda demokratik kamuoyu bunu yeterince dile getirmiyor olabilir. Bizler ‘Yaşama ses ver’ nöbetini gerçekleştirerek bu taleplerin konuşulmasını istiyoruz. Türkiye kamuoyunun artık bunu gündemine alması gerekiyor. Karşı da olabilirsiniz. Keşke, Leyla Güven Filistin milletvekili olsaydı. TBMM’deki vekillere sesleniyorum: Gerçekten Filistin vekili olması mı gerekir Leyla Güven’i konuşabilmek için. Bir Kürt vekil açlık grevi yaptığında diğerleri niçin onun durumunu konuşmaz. Sadece HDP’nin mi konuşması gerekiyor. CHP’liler, İYİ Partililer, AKP’liler niçin konuşmaz? Bakın şu anda 4 vekil açlık grevinde. Bir parlamento düşünün; 4 üyesi açlık grevinde hele bir tanesi kritik aşamada. Onun durumu konuşulmuyor. Bunu kabul edemeyiz. Bu ülkede gündeme gelmek için herhalde başka etnik ve inanç gruplarında olmak gerekiyor” İfadelerini kullandı.
'AÇLIK GREVİ GÜNDEM OLMAZSA ÖLÜM ORUCUNA BAŞLAYACAĞIM’
Ardından tutuklu yakınları ve kurum temsilcileri söz aldı. İlk olarak kardeşi Patnos Cezaevi’nde 47 gündür açlık grevinde olan Barış Annesi Münübe Koç konuştu. Kardeşinin kalp hastası olduğunu söyleyen Koç, son görüşmede kendisine açlık grevinin gündeme gelmemesi durumunda ölüm orucuna başlayacağını söylediğini aktardı. Koç, “Çok zayıflamıştı. Ayakta duracak halleri yoktu. Ses çıkarsınlar diyorlar. Biz sadece tecridin kaldırılmasını istiyoruz. Talebimiz nettir’ dedi. Onların talebi bizim de talebimizdir” şeklinde konuştu.
‘BÖYLE DEVAM EDERSE CENAZELER ÇIKMAYA DEVAM EDECEK’
TUHAD- FED Temsilci Mehmet Baytekin de tutukluların kendi kişisel talepleri için açlık grevinde olmadıklarına dikkat çekerek, “Türkiye’nin uluslararası yasalara uyması gerekiyor. Bu devlet hukuk devleti ise sosyal adaleti paylaşıyorsa; Kürtlere de bu adalet gereklidir. Bizim en büyük derdimiz seçim sürecinde açlık grevini gündemleştirememek oldu. 2012’de de açlık grevleri vardı. Ancak biz sokak sokak bunu gündemleştiriyorduk. Ama ne yazık ki; ülkemizde şu an olağanüstü şartlar uygulanmaktadır. Bu baskı ve zulme karşı ve normalleşmenin bir an yaşanması için tecridin kaldırılması gerekiyor. Bu süreç böyle devam ederse cenazeler almaya devam edeceğiz“ dedi.
Konuşmaların ardından nöbet basına kapalı olarak devam ediyor. Gün boyu İHD’yi birçok kurumun ziyaret etmesi bekleniyor.
İSTANBUL
İnsan Hakları Derneği (İHD) üyeleri, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle başlayan açlık grevlerine dikkat çekmek amacıyla “Yaşama ses ver” sloganıyla bir günlük nöbet eylemi başlattı. İHD İstanbul Şube binasında akşam 21.00’e kadar devam edecek olan eylemde “Nöbetteyiz yaşama ses ver, tecridi kaldır” pankartı asıldı. Tutuklu yakınlarının da katıldığı nöbet eylemine ilişkin açıklama yapıldı.
İHD Şube Başkanı Gülseren Yoleri, “Bugün yaşama ses vermek için buradayız. Hapishanedeki açlık grevleri kritik aşamaları geçti. Pek çok mahpus bugün yaşam hakkının ortadan kalkacağı kritik günler yaşamakta. Oysa bizler yaşam hakkının korunmasının devletin sorumluluğu olduğunu biliyoruz. Buna ilişkin bugüne kadar yaptığımız pek çok girişimden, pek çok çağrıdan maalesef net bir cevap alamadık. Genel olarak hem hükümet yetkililerinde bir sessizlik var. Bu konuya dair bir duyarsızlık gözlemliyoruz” dedi.
‘TALEPLERİ KARŞILANSIN’
Toplumda da bir sessizlik olduğunu ifade eden Yoleri, “Biliyoruz ki bu hapishanelerde ciddi bir moral bozukluğu oluşturdu. Bu yüzden biz bugün hem hükümet yetkililerine hem de devlete sessimizi daha güçlü duyurmak istiyoruz. Açlık grevinin talebi olan hukukun bu ülkede eşit uygulanması noktasında, tecridin kaldırılması noktasında, bu talebin karşılanabilir olduğunu söylemek istiyoruz” diye belirtti.
Yoleri, “Hapishanelerde yaşanan ve özellikle yaşama son verme eylemleri olarak karşımıza çıkan eylemlerin son bulması açısından da bu güçlü karşı duruşun önemli olduğunu düşüyoruz” diyerek hükümete yaşam hakkını koruma sorumluluğunu yerine getirme, tecridi kaldırma ve anayasayı herkese eşit uygulama çağrısı yaptı.
‘KİM ELİNDEN NE GELİYORSA ONU YAPSIN’
1 Mart’tan bu yana açlık grevinde olan gazeteci Tuğba Bulut’un annesi Ayneta Bulut, kızının yanı sıra oğlu Serhat Bulut’un da açlık grevinde olduğunun bilgisi verdi. Anne Bulut, çocukların sürekli kendilerine iyi olduklarını söylediklerini belirterek, “Onlar iyi olduğunu söylüyorlar. Ama biz hiç iyi değiliz. Buna acil bir çare bulmalarını istiyoruz. Biz evde yemek yapamıyorum. O kadar genç açlık grevinde, gözlerini açamıyorlar, ben nasıl yemek pişireyim” diye konuştu. Anne Bulut, herkese seslenerek, kim elinden ne gelirse onu yapsın diye çağrı yaptı.
‘YAŞAMAK İÇİN AÇLIK GREVİNDEYİZ’
Açlık grevinde olan Ozan Hebun Sümeli’nin babası Naci Sümeli de, açlık grevinde olan kimi tutukluların durumun kötüleştiğini ifade ederek, “Her hafta görüşlerine gidiyoruz. Onlar şunu söylüyor; ‘yaşamak için bedenlerini açlığa yatırdık. Türkiye’nin kritik bir sorunun var ve devam ediyor. Buna dikkat çekmek için biz bu eylemi yapıyoruz ve amacımız bizim bu soruna dikkat çekmek. İçimizden herhangi birisinin ölmesi ya da sakat kalması gibi bir niyetimiz yok” dedi. Açlık grevinde olan tutukluların almış olduğu vitaminlerin kendileri tarafından karşıladığını hatırlatan Sümali, bu konuda da tutuklularla dayanışmaya ihtiyaç olduğunu söyledi.
Akşam saat 21.00’e kadar sürecek nöbet eylemine ziyaretler yapılıyor. HDP İstanbul İl Eş Başkanı Cengiz Çiçek ve partililer de nöbet eylemine ziyarette bulundu.
DİYARBAKIR
İHD Diyarbakır Şubesi'nde "Yaşama ses ver" eylemine Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanlığına seçilen Selçuk Mızraklı, Diyarbakır Barosu avukatları, tutuklu ve hükümlü yakınları destek verdi. Açıklama yapan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, Türkiye'deki cezaevlerinde binlerce tutuklu ve hükümlünün tecridin kaldırılması talebiyle açlık grevinde olduğunu hatırlatarak, tecridin kaldırılması için de bazı tutukluların yaşamlarına son verdiğini belirtti. Zeytun, “Öncelikle yaşamına son verenlerin ailelerine bu kişilerin ailelerine ve sevenlerine başsağlığı dileklerimizi paylaşmak isteriz. Bir kez daha hatırlatmak isteriz ki yaşam kutsaldır. İnsan hakları savunucuları olarak her koşulda yaşama hakkını savunuruz. Hepimizin karşı çıktığı tecrit ve izolasyon uygulamalarının son bulması için devam eden açlık grevlerinde dile getirilen talepler insan hakları hareketi tarafından anlaşılmış ve insan hakları hukukuna uygun olarak tecridin kaldırılması için gereken her türlü çalışma ve girişim yapılmaktadır. Mahpusların sesi duyulmuştur. Demokratik kamuoyunun daha fazla duyarlı olması için gereken çalışmalar da yapılmaktadır. Dolayısıyla mahpusların tecridin sona erdirilmesi ile ilgili taleplerinin karşılık bulacağı bir noktaya elbette gelineceğini belirtmek isteriz” diye konuştu.
Siyasi iktidarı tecridin kaldırılması konusunda sorumlu davranmaya davet eden Zeytun, açlık grevindeki eylemcilerin sağlık durumlarının ciddi aşamada olduğuna vurgu yaparak, "Gerek açlık grevcilerinin sağlık durumlarının izlenmesi, gerekse de taleplerin demokratik kamuoyu tarafından duyulduğunun ortaya konabilmesi için bağımsız heyetlerin ve bağımsız hekimlerinin cezaevlerine girmesine izin verilmelidir” dedi.
İZMİR
Nöbet öncesi açıklama yapan İHD İzmir Şube Sekreteri Ahmet Çiçek, “Peşi peşine gelen ölümler istemiyoruz. Kamuoyunu duyarlı olmaya çağırıyoruz. Tüm yetkilileri görevlerini yerine getirmeye davet ediyoruz. Yetkililer yasal hukuklarını kullanmasını istiyoruz” dedi.
İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Mehmet Aker de, tutukluların talebi karşılanıncaya kadar mücadelelerine devam edeceklerini dile getirerek, müzakere yollarının açılması gerektiğini söyledi. İHD Şube üyesi Nizamettin Aktaş, “Bu devletin insanlara reva gördüğü Mahmut Esat Bozkurt zulmü 96 yıldır aralıksız sürüyor. Köle olmaktan ve ölümden başka bir hak tanımayan bu zulüm kaygısı suyun bu yakasında duranlar öte yakasında itilmiş olanlar akıllarına getirsin. Bu ülke Başbakanlaşmış bir ülkedir. Biz onların adına da adalet istiyoruz. Zulüm ve ölüm bir ülkenin hukukunu çürüten en büyük değersizliktir” diye ifade etti.
‘İKİ ELİMİZ YAKANIZDA OLACAK’
İmralı tecridine karşı 3 kez açlık grevine giren tutuklu Özkan Yaşar’ın annesi Hazal Yaşar da, oğlunun gün be gün eridiğini belirterek, çocuklarının ölmesini istemediklerini söyledi. Yaşar, cezaevinde bir cenazenin daha çıkması durumunda tek sorumlunun Adalet Bakanlığı ve Cumhurbaşkanı olacağını ifade etti.
Açıklamanın ardından Halkların Demokratik Partisi (HDP) il eşbaşkanları ve Parti Meclis (PM) üyeleri dernek binasını ziyaret etti.
BATMAN
İHD Batman Şubesi’nin de, dernek binasında yaptığı toplantısına insan hakları savunucularının yanı sıra tutuklu yakınları, Barış Anneleri Meclisi üyeleri ile Halkların Demokratik Partisi (HDP) Batman il yöneticileri katıldı. Eylemde, tutuklu yakınları "Aşitiyeke bi rûmet" yazılı önlükleri giyerken "Açlık öldürür", "Yaşama ses ver" dövizleriyle taleplerini dile getirdi.
Açıklama yapan İHD Batman Şube Eşbaşkanı Devran Yıldız, demokratik kamuoyunun açlık grevlerine daha fazla duyarlı olması için gerekli çalışmaların yapıldığını ifade etti. Tutukluların siyasal ve psikolojik ortamlarının farkında olduklarına dikkat çeken Yıldız, tecridin kaldırılması noktasında yaşamlara son verilmesinin kabul edilemez olduğunu ve bu tarz eylemlere başvurulmaması gerektiğine vurgu yaptı. Birleşmiş Milletler Mandela Kuralları olmak üzere Türkiye’nin, yasalarına aykırı uygulamalarına son vermesi çağrısında bulunan Yıldız, "Umuyoruz ki bu çağrımıza uyulur ve bir daha hiç kimse yaşamına son vermez, tecrit kaldırılır ve açlık grevleri sona erdirilir" dedi.
Açıklama sonrası eylem sona ererken aileler akşam saat 21.00'e kadar İHD şubesinde nöbet tutacak.
URFA
İHD Urfa Şube yöneticileri de açlık grevcisi tutukluların ailelerinin başlattığı nöbet eylemine, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na (KESK) bağlı sendikalar, HDP, bazı sivil toplum örgütleri (STÖ) yönetici ve üyeleri de ziyaret ederek destek sundu. Nöbet eylemi gece saat 21.00'e kadar sürecek.
MALATYA
İHD Malatya Şubesi’nde de nöbet eylemi başlattı. Nöbete 86 gündür açlık grevini sürdüren Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sabahat Tuncel'in ailesi de katıldı. Geçtiğimiz günlerde "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla yargılandığı davadan tahliye edilen İHD Şube Eşbaşkanı Gönül Öztürkoğlu'nun da katıldığı nöbet eylemi, İHD Şube Yöneticisi Melih Kop'un açıklamasıyla başladı.
Malatya'da da nöbet eylemi, saat 21.00'e kadar sürecek.
DERSİM
Dersim'de de yapılan eyleme HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, HDP Dersim İl Örgütü üyeleri ve kurum temsilcileri destek verdi. Açıklama yapan İHD Dersim Şubesi Başkanı Gürbüz Solmaz, açlık grevleri konusunda yaptıkları uyarılara dikkat çekerek, yaşam hakkını savunduklarını belirtti. Solmaz, açlık grevi eylemcilerinin hak savunucuları tarafından anlaşıldığını ve tecridin kaldırılması için her türlü çalışma ve girişimin yapıldığını ifade etti.
HDP Milletvekili Kemal Bülbül de, "Hapishanelerde süren eylem etkinlikler de açlık grevlerinden öte yaşama ses vermedir. Biz ölüleri değil, dirileri saymak istiyoruz. Ölülerimizi saymaktan yorulduk. Tecrit başta olmak üzere tüm toplumsal ablukanın ortadan kaldırılmasına dair haklı bir eylem ortaya çıkmıştır” dedi.
Bülbül, hükümete, tecridin kaldırılması ve yasaların uygulanması çağrısı yaptı.
ADANA
İHD Adana Şubesi’nin yaptığı eyleme tutukluların aileleri, insan hakları savunucuları ile Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Halkların Demokratik Kongresi (HDK) üyeleri ile çok sayıda kişi katıldı. İHD Adana Şube Başkanı Avukat İlhan Öngör, “Halen yüzün üzerindeki hapishanede binlerce kişi tarafından devam ettirilen süresiz ve dönüşümsüz açlık grevlerinde gelinen aşama oldukça ciddidir. Gerek açlık grevcilerinin sağlık durumlarının izlenmesi, gerekse de taleplerin demokratik kamuoyu tarafından duyulduğunun ortaya konabilmesi için bağımsız heyetlerin ve bağımsız hekimlerinin cezaevlerine girmesine izin verilmelidir” dedi.
TUTUKLU AİLELERİ KONUŞTU
Şakran Aliağa T Tipi Kapalı Cezaevi’nde 1 Mart’tan bu yana açlık grevinde olan Hüseyin Cığ’ın annesi Emine Cığ, oğlunun kendisine arayarak, “Hak ve hukuk dünyada kalmadı. Önderliğimiz ve halkımız üzerindeki tecrit var oldukça eylememizden vazgeçmeyeceğiz” dediğini aktardı. Cığ, ölmeler olmadan tutukluların talebinin yerine getirilmesini istedi.
Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde 16 Ocak’tan bu yana açlık grevinde olan İsmail Kocaman’ın babası Hasan Kocaman da, oğlunun kendisine, “Bedeli ne olursa olsun tecridin kaldırılması için eylemimizi sürdüreceğiz. Halkımıza ve duyarlı kamuoyuna sesimize ses olmaya çağırıyoruz” dediğini belirtti. Devlet yetkililerini yasaları uygulamaya çağıran Kocaman, “İnsanlar ölmesin. Tutsak aileleri olarak ne gerekiyorsa, bedeli ne olursa olsun alanlara çıkarak hesap soracağız” dedi.
Alanya L Tipi Kapalı Cezaevi’nde 1 Mart’tan bu yana açlık grevinde olan Çetin Sağır’ın ablası Hanım Sağır da, tüm kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulunarak, tutukluların talebinin yerine getirilmesini istedi.
İSKENDERUN
İHD İskenderun Şubesi de binalarında "Yaşama ses ver" sloganıyla 1 gün süreli nöbet eylemi gerçekleştirdi. Çok sayıda kişinin katıldığı eylemde konuşan İHD İskenderun Şube Başkanı Coşkun Selçuk, ölümler olmadan tutukluların bir an önce talebinin yerine getirilmesini istedi.
MERSİN
İHD Mersin Şubesi’ndeki eyleme de insan hakları savunucularının yanı sıra tutukluların yakınları katıldı.
Mersin Emek ve Demokrasi Platformu, açlık grevlerine dair açıklama yaptı. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Mersin Şube Binasında yapılan açıklamaya; 78’liler Girişimi, İHD, HDP, DBP’den temsilciler de katıldı.
DİSK’e bağlı Genel- İş Şube Başkanı ve aynı zamanda Platform Sözcüsü Kemal Göksoy, açlık grevlerinde kritik eşiğin çoktan geçildiğini ve telafisi imkansız bir sürece girmiş olduklarından dolayı derin edişeler taşıdıklarını ifade ederek, tutukluların taleplerinin makul ve toplumsal talepler olduğunu dile getirdi. Göksoy, “Biz platform olarak yaşamı savunanlarız. Böylesine insan yaşamıyla doğrudan ilgili olan bir eylemde süreci zora sokan, tıkayan tutum ve davranışların çözümsüzlüğe hizmet ettiğini önceki yıllardan acı deneyimlerden biliyoruz. Mevcut siyasal iktidarı biran önce sorumluluğunun bilinci içinde davranmasını, anaların çığlıklarına kulak vermelerini ve cezaevlerinde yükseltilen bu taleplerin toplumsal taleplere cevap vererek çözüm yolunun açılmasını talep ediyoruz” dedi.
‘GELİN SES VERELİM’
İHD Mersin Şube Sekreteri Tahir Tüyben de, açlık grevinde bugüne kadar yaşamına son verenlerin sayısının 8’i bulduğunu ve bir çözüm bulunmadığı takdirde bu sayının artarak devam edeceğini dile getirerek şu çağrıda bulundu: “Gelin bu yüreği yangın yeri olan anaların sesine ses verelim ve genç ölümlere dur diyelim. Herhangi bir can kaybı olmadan açlık grevlerinin sonlandırılması için hukuka uygun hareket etme çağrısı yapıyoruz. İHD olarak ceza içinde ceza olan tecridin ortadan kaldırılması ve açlık grevlerinin sonlanması için elimizden geleni yapmaya hazır olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz” diye konuştu.
ANTALYA
İHD Antalya Şubesi binalarında "Yaşama ses ver" sloganıyla 1 gün süreli nöbet eylemi gerçekleştirirken, etkinliğe tutuklu yakınları ile çok sayıda kişi katıldı.
ANTEP
İHD Antep Şubesi’nin de başlattığı nöbet eylemine HDP, DBP yöneticileri ve açlık grevinde olan ailelerin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. İHD Şube Başkanı Salman Yergin, tecrit ve izolasyon uygulamalarının bir an önce son bulması gerektiğini belirterek, “Umuyoruz bu çağrımıza uyulur ve bir daha hiç kimse yaşamına son vermez. Tecrit kaldırılır ve açlık grevleri sona erdirilir. Mahpusların sesi duyulmuştur. Demokratik kamuoyunun daha fazla duyarlı olması için gereken çalışmalar yapılmaktadır. Dolayısıyla mahpusların tecridin sona erdirilmesi ile ilgili taleplerinin karşılık bulacağı bir noktaya elbette gelineceğini belirtmek isteriz” diye konuştu.
VAN
PKK Lideri Abdullah Öcalan'a dönük tecridin son bulması talebiyle cezaevlerinde süren açlık grevlerine dikkat çekmek için birçok kentte yapılan "Yaşama ses ver" nöbet eylemi Van'da da başladı. İHD Van Şube binasında eylem öncesi açıklama yapan İHD Van Şube Yöneticisi Servet Ertak, “Gerek açlık grevcilerinin sağlık durumlarının izlenmesi, gerekse de taleplerin demokratik kamuoyu tarafından duyulduğunun ortaya konabilmesi için bağımsız heyetlerin ve bağımsız hekimlerinin cezaevlerine girmesine izin verilmelidir. Siyasi iktidar bu husustaki sorumluluğunu görmeli ve bir an önce bu talepleri karşılamalıdır" dedi.
Yapılan açıklamanın ardından eyleme geçildi.