DİYARBAKIR- HDP'li Belediye Eşbaşkanlarının görevden alınması ve yerlerine kayyım atanmasında ilişkin, Diyarbakır'da bulunan sivil toplum örgütleri ve meslek odaları tarafından yapılan ortak açıklamada "Seçimler, demokratik yaşamın güvencesidir. Halk iradesine saygı esastır. Kayyım uygulamaları kabul edilemez! Belediye Eşbaşkanları görevlerine iade edilsin!" denildi.
HDP'li Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediyelerinin Eşbaşkanlarının görevden alınması ve yerlerine kayyım atanmasına ilişkin, Diyarbakır'da bulunan sivil toplum örgütleri ve meslek odaları tarafından ortak bir açıklamada bulunuldu. Diyarbakır Barosu Adli Yardım Binasında yapılan açıklamaya, sivil toplum örgütleri ve meslek odaları temsilcileri katıldı.
Hazırlanan ortak basın metni İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun tarafından okundu. Açıklama şu şekilde:
BASINA VE KAMUOYUNA
Seçimler, demokratik yaşamın güvencesidir. Halk iradesine saygı esastır. Kayyım uygulamaları kabul edilemez! Belediye Eşbaşkanları görevlerine iade edilsin!
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) yönetiminde bulunan Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediyesinin eş başkanları 19 Ağustos 2019 tarihinde İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırılmıştır. Ardından da kent valileri, görevden uzaklaştırılan belediye eş başkanlarının yerine kayyım olarak atanmıştır.
Görevden uzaklaştırma ve kayyım kararının ardından, aynı gece eşzamanlı olarak, belediye hizmet binalarına, belediye ve HDP yöneticilerinin evlerine kapılar kırılarak baskınlar düzenlenmiştir. İçişleri Bakanlığı açıklamasına göre, 29 ilde gerçekleşen polis operasyonlarında 418 kişinin gözaltına alındığı belirtilmiştir. Sadece Diyarbakır’da aralarında belediye yöneticilerinin, meclis üyelerinin, sivil toplum temsilcilerinin de bulunduğu 100’ü aşkın kişinin gözaltına alındığı bilgisi edinilmiştir. Operasyonların sürdüğü ve gözaltı sayısının artabileceği yönünde bilgiler edinilmiştir.
Seçmenlerin-yurttaşların belediye binası önünde bir araya gelerek, demokratik tepki göstermek amacıyla düzenlemek istedikleri basın açıklamasına, kolluk kuvvetleri tarafından izin verilmemiş, tazyikli su, cop ve biber gazı ile sert bir müdahalede bulunulmuştur. Anayasanın 34. Maddesi ile güvence altına alınan toplumsal gösteri hakkı ve ifade hürriyeti ihlal edilmiştir.
Bilindiği üzere; OHAL döneminde HDP’li 94 belediye başkanı görevden alınmış ve bu belediyelere el konulmuştu. Başta Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş-Başkanı Gültan Kışanak olmak üzere 66 belediye eş-başkanı ile yüzlerce belediye ve il genel meclis üyeleri tutuklanmıştı. Yine 31 Mart 2019 tarihindeki yerel seçimlerinin ardından belediyeleri kazanan 6 HDP’li belediye başkanı adaylarına mazbataları verilmemiştir. Mazbataları verilmeyen HDP’li başkanlar yerine onlardan sonra en çok oyu alan AKP’li adayları belediye başkanı yapılmıştır.
İçişleri Bakanlığı tarafından alınmış bu karar, halkın seçme ve seçilme hakkının doğrudan yok sayılmasıdır. Açıklamada yer alan ve ileri sürülen gerekçelere bakıldığında; karar hukuki dayanaktan yoksun; toplumsal adalet ve vicdanı derinden yaralayıcıdır. Yine bu karara dayanak olarak, Anayasa’nın 127. maddesi ile 5393 sayılı Belediyeler Kanunu’nun 674 sayılı OHAL KHK’sı ile değiştirilen 45. maddesi ile 47. maddesi gösterilmiştir. Seçimle elde edilemeyeni zor kullanarak elde etme mantığının bir tezahürü olan bu kararın, hukuk ve demokratik değerlerle bağdaşır bir yanı bulunmayıp, halk iradesinin gasp edilmesidir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine Ek Protokol 1'in 3. maddesindeki tanımlama uyarınca Yüksek Sözleşmeci Taraflar, yasama organının seçilmesinde halkın kanaatlerinin özgürce açıklanmasını sağlayacak şartlar içinde, makul aralıklarla, gizli oyla serbest şeçimler yapmayı taahhüt ederler. Bu taahhüt karşısında belediyelerin başkan ve meclis üyelerine yönelik kayyım atamaları; demokrasinin ve hukuk devletinin temeli olan serbest seçim ile seçme ve seçilme hakkına açık bir müdahale olup devletin tüm organlarının uyması gereken bir ilke olan temel hak ve özgürlüklere saygı ilkesine aykırılık teşkil etmektedir.
Halkın/seçmenin iradesine bu kadar fütursuzca müdahale edilmesiyle barış ve demokratikleşme çabalarına çok ağır bir darbe vurulmuştur. Demokrasinin temel şartı seçmen iradesini tanımaktır. Ülkedeki siyasal, sosyal, ekonomik sorunların çözümü için öncelikle insan haklarına saygıyı bir devlet kültürü haline getirmek, barış ve demokrasiyi tesis etmek gerekir.
Bizler kentin sivil toplum ve meslek örgütleri olarak, Siyasi iktidarı halkın iradesine yapılan bu müdahaleden vazgeçmeye ve seçilmiş belediye başkanlarını bir an önce göreve iade etmeye, tüm demokrasi güçlerini siyasi iktidarın bu müdahalesine karşı çıkmaya davet ediyoruz. Siyasi iktidarın bu tarz hukuksuz ve antidemokratik uygulamalarına artık son verilmesini talep ediyoruz.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır Temsilciliği
Diyarbakır Barosu
Diyarbakır Tabip Odası
Diş Hekimleri Odası
Hak İnisiyatifi Diyarbakır Temsilciliği
TMMOB Diyarbakır Bağlı Odalar
KESK Diyarbakır Şubeleri
DİSK Diyarbakır Bölge Temsilciliği
Rosa Kadın Derneği
Kadının Dayanışma Hali Derneği
Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHU-DER) Diyarbakır Şubesi
Mezopotamya Psikologlar İnisiyatifi