Zeytun: Hukukun siyasallaştırılması kabul edilemez

26.10.2019

DİYARBAKIR - İHD Diyarbakır Şubesi ve Kayıp yakınları tarafından ‘Kayıplar Bulunsun Failler yargılansın’ sloganıyla gerçekleştirilen oturma eylemlerinin 559’uncusu gerçekleştirildi. 1995 yılında Mardin’de gözaltında kaybedilen Abdurrahim Demir’in akıbeti sorulduğu eylemde konuşan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun  “Halkın yüksek bir teveccühle seçtiği belediye eşbaşkanlarının derhal serbest bırakılarak görevlerine iade edilmelerinin yolu açılmalıdır. Bu demokratikleşmenin, insan hakları ve özgürlüklere saygının gereğidir. Hukukun siyasallaştırılması kabul edilemez” diye konuştu.  

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları tarafından “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” sloganıyla her hafta düzenlenen oturma eylemlerinin 559’uncusu, Valiliğin kayıp eylemlerini 60 haftadır yasaklayan keyfi ve hukuk dışı kararı nedeniyle İHD Diyarbakır Şube binası önünde gerçekleştirildi. Kayıpların fotoğraflarının taşındığı eyleme İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun ile şube yönetici ve üyeleri, İHD MYK Üyesi Raci Bilici, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Sayın, kayıp yakınları ve insan hakları aktivistleri katıldı. Eylemde, 19 Ağustos 1995 tarihinde Mardin’de gözaltında kaybedilen Abdurrahim Demir’in akıbeti soruldu. Eylemde konuşan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, şiddet ve çatışma politikaları nedeniyle, insan hakları savunucuları ve kayıp yakınları olarak talep ettikleri hakikat ve adaletin gerçekleşemediğini belirterek “Hakikat ve adalet mücadelemizin, aynı zamanda bir demokrasi mücadelesi olduğunu belirtmek istiyoruz” dedi.  

“Hukukun siyasallaştırılması kabul edilemez”

Hafta içinde HDP’li belediye eşbaşkanlarının gözaltı alınıp ardından tutuklandıklarını hatırlatan Zeytun “Bu hafta demokrasi ve adalet mücadelesine bir ihlal daha eklendi. Diyarbakır Belediyesi Eşbaşkanımız Sayın Selçuk Mızraklı, Kayapınar Belediyesi Eş Başkanı Sayın Kezban Yılmaz, Kocaköy Belediyesi ve Bismil Belediyesi Eşbaşkanları gözaltına alınıp yerlerine kayyım atandı. Bu bir iradenin ve hukukun tanımamazlığı, seçme-seçilme hakkının tanımamazlığıdır. Bu siyasi iktidarın yargı eliyle Kürtleri, muhalifleri ve seçmenleri tanımamazlıktır. Dosyaya baktığımızda her biri hukuk katliamı, hukuk tanımazlığının bir göstergesi olan, soyut nedenlerle tutuklandıklarını görmekteyiz. Dosyaların hukuk dışı, hukuka aykırı delillerle oluşturulduğunu görmekteyiz. Bu sebeple bir kez daha ifade etmek istiyoruz ki, bu adaletsiz tutum ve kararlar derhal kaldırılmalıdır. Halkın yüksek bir teveccühle seçtiği belediye eşbaşkanlarının derhal serbest bırakılarak görevlerine iade edilmelerinin yolu açılmalıdır. Bu demokratikleşmenin, insan hakları ve özgürlüklere saygının gereğidir. Hukukun siyasallaştırılması kabul edilemez” diye konuştu.  

“Devlet istemezse hiçbir katil yargıdan kaçamaz”

Zeytun’un ardında bir konuşma bulunan HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş ise, kayıp yakınlarının eyleminin dünyanın en uzun sivil itaatsizlik eylemi olduğunu söyledi. Bu eylem karşısında iktidarların, annelerin verdikleri mücadeleyi engelleyemeyeceğini belirten Beştaş, “Devlet istemezse faili meçhul cinayetler olmaz. Devlet istemezse hiçbir katil yargıdan kaçamaz. Burada bir cinayet işlense 24 saat içinde yakalanıyor. Binlerce insan bir twit attığı için evleri basılarak tutuklanıyor. Ama burada gördüğünüz kayıpların failleri on yıllardır yargı önüne çıkarılmıyor. İstenirse bulunabilir. Ama bu irade yok” diye konuştu. 
 
“Kayyım, suç işlendiği için atanmış değil”

Kayıp yakınlarının bir önceki hafta (558. Hafta) gerçekleşen oturma eyleminde, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı'nın da yer aldığını, ancak şu an Diyarbakır D Tipi Cezaevinde olduğunu söyleyen Danış Beştaş “Selçuk mızraklı ve diğer arkadaşlarımız suçlu oldukları için hapishanede değiller. Kayyum, suç işlendiği için atanmış değil. Kesinlikle kayyum kaybetmenin, tahammülsüzlüğün ve Kürtlerin verdiği oyun kabul edilmemesidir. Sayın Selçuklu Mızraklı ve Keziban Yılmaz hakkında Mart’ta ifade verdiği iddia edilen itirafçı sanık, tahliye oldu. 3 yıldır tutukluydu. İşte üç yılın sonunda ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargılanan bir sanık, neden tahliye oldu? Hangi söz karşılığında o ifade alındı” dedi. 

Gözaltına alındı ve kaybedildi

Danış Beştaş’ın ardından İHD Diyarbakır Şube Yöneticisi ve Kayıp Komisyonu Üyesi Hasan Yalçın, 19 Ağustos 1995 tarihinde Mardin’de gözaltında kaybedilen Abdurrahim Demir’in hikayesini anlattı. Yalçın, şunları belirtti: “Ailesinin anlatım ve beyanlarına göre; 22 yaşındaki Abdurrahim Demir, Mardin Ömerli İlçesinde ikamet ediyordu. 17 Ağustos 1995 tarihinde Adana’da ikamet eden yakınlarını ziyaret etmek üzere yola çıkar. Kızıltepe Viranşehir karayolu üzerinde seyir halinde iken yol üstünde bulunan Şavelat Jandarma kontrol noktasında, otobüsten indirilerek gözaltına alınır. Gözaltına alındığına tanıklık edenler, Demir’in Şavelat Jandarma Karakoluna götürüldüğünü söyler. Akşama doğru bir karakol görevlisi, Demir'in evini telefonla arayarak anne Kesire Demir'e "Oğlunuz Abdurrahim, Şavelat Jandarma Karakolunda, gelip alabilirsiniz" der. Yaşlı olan annesi, "Benim kimsem yok, ben gelemem,  oğlumun okuma yazması var, bırakın kendisi gelir." der. Abdurahim'in bırakıldığını düşünen anne Kesire Demir, iki gün sonra Adana'daki akrabalarını aradığında oğlunun Adana'ya gitmediğini öğrenir. Kesire Demir oğlunun bir fotoğrafını yanına alarak evlerinin yakınında bulunan Merkez Çarşı Karakolu’na gider. Görevliler oğlu hakkında kendisine hiçbir bilgi vermeden evine dönmesini ister. Abdurrahim’in yakınları dört gün sonra Şavelat Karakoluna gider. Karakoldaki görevliler akrabalarından birine "Biz böyle birini almadık, böyle biri bizde yok" der. Abdurrahim’in ailesi resmi kurumlara başvurularda bulur, ancak sonuçsuz kalır. Demir ailesi 24 Şubat 1997'de İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) başvurur. İHD, Demir'in akıbetini öğrenmek için hukuki tüm girişimlerde bulunur, ancak hiçbir sonuç alınamaz. Abdurrahim DEMİR, 24 yıldır kayıp. Kendisinden halen bir haber alınabilmiş değil.”

Yapılan konuşmaların ardından tüm kayıplar için oturma eylemi gerçekleştirildi.