26 yıl önce işkence edilerek katledilen Mehmet Zeki Yılmaz’ın failleri soruldu

18.01.2020

DİYARBAKIR - İHD Diyarbakır Şubesi ve Kayıp yakınları tarafından ‘Kayıplar Bulunsun Failler yargılansın’ sloganıyla gerçekleştirilen oturma eylemlerinin 571’incisi gerçekleştirildi. Eylemde, 1994 yılında Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde kaçırıldıktan sonra işkence edilerek katledilen Mehmet Zeki Yılmaz’ın faillerinin bulunarak yargılanması ve cezalandırılması talep edildi. 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları tarafından “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” sloganıyla her hafta düzenlenen oturma eylemlerinin 571’incisi, Valiliğin kayıp eylemlerini 72 haftadır yasaklayan keyfi ve hukuk dışı kararı nedeniyle İHD Diyarbakır Şube binası önünde gerçekleştirildi. Şube binası önünde gerçekleşen eyleme İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun ile Şube yönetici ve üyeleri, kayıp yakınları ve insan hakları aktivistleri katıldı. Eylemde, 22 Şubat 1994 tarihinde Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde kaçırıldıktan 4 gün sonra dere kenarında işkence edilmiş cenazesi bulunan Mehmet Zeki Yılmaz’ın faillerinin bulunarak yargılanması ve cezalandırılması talep edildi. 

Eylemde bir konuşmada bulunan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, yıllardır kayıpların akıbetinin ortaya çıkarılması ve faillerinin bulunup yargılanması için mücadele ettiklerini söyledi. Ancak cezasızlık politikasının bir sistem haline geldiğini ve bu nedenle kayıplar gerçeğinin görmezden gelindiğini belirten Zeytun “Bu hakikatlerle yüzleşmekten sürekli imtina edilmektedir. Korkmaktadırlar. Bu korku toplumsal barış adına hiçbirimizi bir arada tutamaz. Aksine bir arada olmayı engeller.” diye konuştu.

“Hrant Dink’in failleri hala yargılanmadı”

19 Ocak 2007 tarihinde Genel Yayın Yönetmeliğini yaptığı Agos Gazetesi önünde vurularak öldürülen Hrant Dink’i anarak konuşmasını sürdüren Zeytun “13 yıldır görünürde bir yargılama yapıldı. Ama asıl tetikçiler, failler bir türlü yakalanamadı ve yargılanmadı. Bu 13 yılda da şekli bir mahkemeye devam edildi. Fiziken aramızdan kopartılmış olabilir. Ama onun sürdürdüğü hakikat, adalet ve birlikte yaşam mücadelesini her daim sahipleniyoruz. Verdiği mücadele nedeniyle onu özlem ve saygıyla anıyoruz” diye konuştu. 

“Kemal Kurkut davasında dosyaya müdahale edildiğine şahit olduk”

21 Mart 2017 tarihinde Diyarbakır Newroz’un da polis tarafından vurularak katledilen Kemal Kurkut’un faillerinin yargılandığı dava duruşmasının önceki gün görüldüğünü hatırlatarak değerlendirmelerde bulunan Zeytun “Faillerin korunduğuna ve dosyaya müdahale edildiğine şahit olduk. Kişiler, kurumlar kamu görevlileri ve devlet görevlileri olunca bir kez daha yargılamadan imtina edildiğini gördük. O kişiler (Sanıklar) o suçu işlemlerine rağmen halen görevlerinin başında, halen dışarda serbestçe geziyorlar” diye konuştu.

“Gülistan Doku ile ilgili gelişmeleri yakından takip ediyoruz”

13 gün önce kaybolan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku ile ilgili gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirten Zeytun “ Kamuoyunu tatmin edici ve çok derinlikli bir soruşturmanın yürütülmediğine şahit oluyoruz. Kamuoyunu ve ailesini tahmin eden bir açıklama yapılmasını bekliyoruz” dedi. 

“Yargılama siyasi saiklerle yapılmaktadır”

22 Ekim 2019 tarihinde görevinden alınarak yerine kayyım atanan Kayapınar Belediyesi Eşbaşkanı Keziban Yılmaz’ın hakkında açılan dava ile ilgili hafta içinde duruşmasının görüldüğünü söyleyen Zeytun “Orada (duruşmada) yargının nasıl tarafsız ve bağımsız olmaktan ziyade siyasi saiklerle hareket ettiğine bir kez daha şahit olduk. Eşbaşkan Keziban Yılmaz, tüm toplanan ve delil olduğu değerlendirilen hiçbir maddi gerçeği-olguyu taşımayan iddialarla tutuklu olarak yargılanmaktadır. Biz adil yargılanmadığını açıkça ifade etmek istiyoruz. Siyasi saiklerle ve intikam almak amaçlı yürütülen sözde yargılama faaliyetlerinin, adil bir şekilde yürütülmesi ve serbest bırakılması gerektiğini ifade etmek istiyoruz” diye belirtti. 

Zeytun’un ardından İHD Diyarbakır Şube Yönetim Kurulu ve Kayıp Komisyonu Üyesi Hasan Yalçın, 22 Şubat 1994 tarihinde Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde kaçırıldıktan 4 gün sonra dere kenarında işkence edilmiş cenazesi bulunan Mehmet Zeki Yılmaz’ın hikayesini anlattı: Yalçın şunları belirtti:

Silahlı kişilerce kaçırıldı ve işkence edilerek katledildi

“Mehmet Zeki Yılmaz 1 Temmuz 1963'te Van'ın Başkale ilçesine bağlı Belencik köyünde doğdu. 14 yaşındayken ailesiyle Hakkâri’nin Yüksekova ilçesine yerleşti. 1980 yılı Mayıs ayında evlendi. Askerliğini bitirdikten sonra hayvan tüccarlığı yaptı. Daha sonra bir bakkal dükkânı işletmeye başladı. Yedi çocuğu vardı. Bir çocuğu Mehmet Zeki Yılmaz kaybedildikten sonra dünyaya geldi. 9 Şubat 1994’te Mehmet Zeki'nin kaldığı ev güvenlik güçlerince basıldı ve gözaltına alınarak Yüksekova'daki karakola götürüldü. Bir gün sonra serbest bırakılırken, “Hareketlerine dikkat et” denilerek uyarıldı. 22 Şubat 1994 Salı günü sabahı Yüksekova-Şemdinli yolu üzerindeki bakkal dükkânını açmak üzere evden çıktı. Dükkânını açtıktan belli bir süre sonra krem renkli bir minibüsten inen silahlı ve kar maskeli üç kişi Mehmet Zeki’yi zorla arabaya bindirip uzaklaştı. Mehmet Zeki’nin dükkânından kaçırıldığını öğrenen kardeşleri önce karakola giderek bilgi almaya çalıştı. Buradan yanıt alamayınca tabura; üçüncü gün de Yüksekova Savcılığına başvurdular. Ancak herhangi bir bilgi edinemediler. Savcılıktan çıkarken ailenin yanına gelen bir şahıs Mehmet Zeki Yılmaz’ın ellerinde olduğunu, taburda olduğunu, isterlerse ceketini ve tesbihini onlara verebileceğini söyledi. Aile o kişiye inanmak istemedi ve tam o sırada Yüksekova çöplüğünde bir ceset görüldüğüne dair haber geldi. 26 Şubat 1994’te Dilektaşı köyüne yakın yerdeki bir dere yatağında Mehmet Zeki’nin bedenine ulaşıldı. Ağzı bantlanmış, dişleri sökülmüş, kafatası parçalanmış ve işkence edilmiş bedenine onlarca mermi sıkılmıştı.”

Açıklamanın ardından tüm kayıplar için oturma eylemi gerçekleştirildi.