Diyarbakır T Tipi 2 No’lu Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda İşkence ve Kötü Muamele İddialarına İlişkin İnceleme ve Tespit Raporu'na dair açıklama metni

23.11.2021

Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşme ve belgeler ile iç mevzuatımızda işkencenin tanımı yapılarak işkence mutlak olarak yasaklanmıştır.

Gerek ulusal üstü, gerekse de ulusal hukukta hiç bir istisnai durum, savaş, siyasi iktidarsızlık, olağanüstü hal vs hiçbir koşul veya istisnai durum işkencenin uygulanmasına gerekçe yapılamaz.  Bir başka deyiş ile neyle suçlanırsa suçlansın hiç kimse işkence ve diğer kötü muamele uygulamalarına maruz bırakılamaz.  

Covid-19 salgın sürecinin hala devam ettiği bu dönemde insan hakları açısından ciddi risk gruplarından birisi de hapishanelerde bulunan mahpuslardır. Barolar ve avukatlar dışında sivil toplumun süreçleri izleme ve müdahale etme olanağının bulunmadığı hapishaneler, insan hakları ihlallerinin yaşandığı mekânların başında gelmektedir.  Türkiye’de hapishaneler, başta yaşam hakkı ihlalleri olmak üzere her türlü insanlık dışı ve onur kırıcı muamelenin yaşandığı birer işkence mekânları haline gelmişlerdir. Sivil toplum örgütlerinin, ihlallerin tespitine dair raporlama çalışmaları ve bu ihlalleri kamuoyu ile paylaşımına rağmen, hapishanelerin bu gerçekliği değişmemiştir. Türkiye hapishanelerinde, halen yoğun olarak ölümler, sevk ve sürgünler, işkence ve kötü muamele, tecrit ve izolâsyon, ailelerle görüş engelleri, haberleşme haklarının engellenmesi, disiplin soruşturmaları gibi çok sayıda hak ihlali yaşanmaktadır.

Diyarbakır Barosu, İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesine ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’ Diyarbakır Temsilciliği  (TİHV) hapishanelerde belirtiğimiz bu hak ihlallerinden kaynaklı çok sayıda başvuru yapılmaktadır. Son olarak Gaziantep Islahiye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü Mehmet Kaya’nın vasisi  (anne) Zemzema Kaya ile ablası Ceylan Kaya; hükümlü Mehmet Kaya’nın Diyarbakır T Tipi 2 No’lu Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda son bir yılda maruz bırakıldığı işkence ve kötü muamele, hakaret ve tehdit olaylarına ilişkin inceleme ve tespit yapılmasını, yapılacak inceleme ve tespitler doğrultusunda adli ve idari soruşturmaların başlatılarak ve kamuoyunun bilgilendirilmesini talep etmişlerdir.

Heyetimiz tarafında yapılan araştırma ve incelemede mahpus Mehmet Kaya’nın Diyarbakır T Tipi 2 No’lu Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda son bir yılda tehdit, hakaret, işkence ve kötü muameleye maruz bırakıldığı öğrenilmiştir. İşkence gören ile Islahiye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda yapılan görüşmede; işkence gören Mehmet Kaya’nın maruz bırakıldığı işkencenin hala psikolojik etkisinde olduğu, ailesi ve yakınları Diyarbakır ilinde yaşadıkları halde Diyarbakır hapishanelerine geri gönderilme ihtimalinden dolayı tedirgin olduğu ve can güvenliği endişesi yaşadığı gözlemlenmiştir.

İşkence gören Mehmet Kaya son olarak 2021 yılının Ekim ayında ceza infaz kurumunun ifade odasında, “malta” olarak nitelendirilen ara koridorda ve “süngerli oda” olarak nitelendirilen bekletme odasında 10 kadar infaz koruma memurunun birlikte hareket ederek kendisine küfür ettiğini, yere yatırıldığını, yerde iken boynuna dizleriyle bastıklarını, yine elleriyle bacaklarına da basıldığını, kollarının arkadan çok sıkı şekilde ters kelepçe edildiğini, ağzının ve burnunun kapatılarak nefessiz bırakıldığını, bu sırada küfürlere, hakaretlere maruz bırakıldığını, olay yerindeki tüm infaz koruma memurları tarafından aynı anda darp edildiğini, bu nedenle darp edildiği esnada öldürüleceğini düşündüğünü, takattan düşerek bayıldığını, süngerli oda olarak tabir edilen odada saatlerce ters kelepçeli olarak bekletildiğini, yerde kıvrandığını belirtmiştir. İşkence gören Mehmet KAYA, infaz koruma memurlarının kendisini haksız disiplin cezası, sürgün ve “açık cezaevi”ne gitme hakkını elinden almakla tehdit ederek, hazırlamış oldukları ifadeyi kendisine imzalattıklarını, yine doktor muayenesinin usule aykırı olarak, olayda kendisini darp eden infaz koruma memurunun yanında yapıldığını, şikâyetlerinin rapora yazılmadığını, haksız şekilde disiplin cezası verilerek Gaziantep Islahiye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna sürgün edildiğini ifade etmiştir.

Vasi Zemzema Kaya’nın Mahpus Mehmet Kaya’nın maruz bırakıldığı işkence ve kötü muamelenin soruşturulması ve disiplin cezalarının kaldırılması amacıyla Diyarbakır İnfaz Hâkimliği’ne ve Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği dilekçelerde işkence ve kötü muameleden açıkça bahsedildiği halde adli makamların soruşturma başlatmaması, pasif davranması nedeniyle bu şekilde şüpheli infaz koruma memurlarının korunduğu izlenimi edinmiştir.  

Heyetimizce yapılan tespitler neticesinde söz konusu olayda infaz koruma memurlarının tüm eylem ve işlemlerinin keyfi, haksız ve hukuka aykırı olduğu kanaatine varılmıştır. Raporumuzdaki tespitler ve yasal düzenlemeler gözetilerek Hükümlü Mehmet Kaya’ya yönelik işkence, kötü muamele, hakaret, tehdit suçlarının işlenmiş olması ihtimaline binaen re’sen soruşturma başlatılmalıdır.  Maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ve faillerin tespiti açısından etkin bir adli soruşturma yürütülmelidir. Bu çerçevede işkence görenin/görgü tanıklarının beyanları alınmalı ve araştırılmalı; deliller toplanmalı ve olası delillerin karartılmasının önüne geçilmelidir.  Bu çerçeve de;

1. Sözleşmeler ve yasa maddeleri göz önüne alınarak işkence gören Mehmet Kaya’nın maruz bırakıldığı işkence ve diğer kötü muamelenin tespitine dönük İstanbul Protokolüne uygun bir şekilde fiziksel ve psikolojik rapor alınmalıdır.
2. Diyarbakır 2 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunun ifade alma, hazır kıta, süngerli odalar ile bu odaların bulunduğu koridorlar ve hükümlünün kaldığı koğuşları gören tüm kameraların 04.10.20221 ve 11.11.2021 tarihler arası kayıtları ivedilikle istenmeli, bilirkişi marifetiyle çözümleri yapılmalıdır. 
3. Kamera kayıtları, görev listesi, işkence görenin/görgü tanıklarının anlatımları gözetilerek olayla ilgili kolluk görevlilerinin tespit ve teşhis işlemleri yapılmalı; tespit edilen şüpheliler, soruşturma tamamlanıncaya kadar açığa alınmalıdır. 
4. Olayda yer alan infaz koruma memurları hakkında ivedilikle etkin ve şeffaf bir adli ve idari soruşturma yapılmalı, soruşturma sonucu bütün detaylarıyla kamuoyuyla paylaşılmalıdır.
5. Mahpuslara yönelik infaz koruma memurlarının haksız ve hukuka aykırı eylem ve işlemlerine karşı adli ve idari makamlar; failleri koruma politikasını terk etmeli, cezasızlık politikasından vazgeçmelidir.
6. Hapishanelerde infaz işleminin, taraf olunan sözleşmelere ve hukuka uygun şekilde yerine getirilmesi sağlanmalı, mahpus haklarına saygı gösterilmesi amacına dönük infaz koruma memurları kapsamlı insan hakları eğitimine tabi tutulmalıdır.
7. Ulusal ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası yükümlülüklere tam ve eksiksiz olarak uyulmalı, yargı ve idari merciler belirtilen hususlara riayet etmelidir. 
Bu çerçevede adli ve idari soruşturmanın takipçisi olacağız, yine soruşturmaların sonuçlarını bütün detaylarıyla kamuoyuyla paylaşacağız. Mahpuslara yönelik infaz koruma memurlarının haksız ve hukuka aykırı eylem ve işlemlerine karşı öncelikle yetkilileri sorumlu davranmaya, kamuoyunu da duyarlı olmaya davet ediyoruz.


Diyarbakır Barosu
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır Temsilciliği