İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve Kayıp Yakınlarının her hafta düzenlediği “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” oturma eyleminin 692’nci haftası gerçekleştirildi. Eyleme İHD Diyarbakır Şubesi yönetim kurulu üyeleri, hak savunucuları ve kayıp yakınları katıldı. Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde yapılan eylemde, kayıpların fotoğrafları taşındı. Kayıp yakınları bu hafta, 10 Mayıs 1994’te Diyarbakır’da katledilen Mehmet Şerif Avşar’ın faillerinin cezalandırılmasını istedi.
“Geçmiş suçların gölgesi bugüne uzanıyor”
Oturma eylemi öncesi konuşan İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Abdullah Zeytun şunları ifade etti: “Değerli Kayıp Yakınları, Barış Anneleri, sevgili hak savunucusu arkadaşlar; Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir kez daha adalet ve hakikat talebiyle bir aradayız. Türkiye’nin geçmişi, ağır hak ihlalleriyle, hukuksuzluklar ve adaletsizlikler bulunmaktadır. Bu hukuk dışılık bugün de bir uygulama halini almış durumda. Bütün bu ağır hak ihlallerinin sebebi Türkiye’de hukuka uygun demokratik bir politikanın olmayışıdır. Bizler hak talebinde bulunanlar, tümüyle bu hukuksuzluğa karşı Türkiye’nin karanlık geçmişiyle yüzleşmesi, failler olan kamu görevlerinin yargılanması ve cezalandırılması için mücadele ediyoruz. Geçmişte yaşanan ağır hak ihlallerin ve suçların gölgesi bugüne uzanıyor. Cezasızlık üzerine kurulan uygulama, ne yazık ki bugün de mevcut politikaları etkiliyor. Mevcut politikalarda, cezasızlık kültürüyle farklı hak ihlalleriyle karşımıza çıkıyor. Geçmişte olan bugünü de etkiliyor. Hukuk savunucuları olarak Türkiye’de reform niteliğinde bir adalet ve hukuk çözümünün uygulanması gerektiğini ifade ediyoruz. Böylesi bir atmosferde bizler meydanlarda demokratik taleplerimizi ısrarla ifade ediyoruz. Türkiye’deki mevcut haksızlıkları ifşa ediyor, buna karşı çözümlerimizi öneriyoruz. Geçmişte yaşanan ağır insan hakları ihlallerinin sessizleştirilerek, görünmez kılarak çözüm olmayacağını, bütün politika üreticilerinin bilmesi gerekiyor. Bu sessizlikle, görünmezlikle kurucu felsefenin kodlarıyla, uygulanacak politikalarla, bir çözümün üretilemeyeceği aşikar. Bizler bu hakikati görünür kılan kayıp yakınları ve faili meçhul cinayetlere kurban gidenlerin yakınları, toplumsal barışın ancak geçmişle yüzleşmeyle sağlanabileceğini ifade ediyoruz.”
“Faillerin cezalandırılmasını istiyoruz”
Ardından Sadiye Avşar, faili meçhule kurban giden ağabeyi Mehmet Şerif Avşar’ın hikayesini paylaştı. Ağabeyinin iş yerinden gözaltına alındıktan sonra öldürüldüğünü hatırlatan Avşar şöyle devam etti: “Ağabeyim iş yerindeyken bir itirafçı, 5 korucu ile Gültekin Sütçü isminde bir uzman çavuş iş yerine gelmişler. Onlar geldiklerinde iki abim ve bir erkek kardeşim de onlarla beraber iş yerindeymiş. Onlar direk kardeşim Şerif’i ifade için götürmek istediklerini söylemişler ancak bizimkiler itiraz ederek kimlik sormuşlar. Kardeşlerimin itiraz etmesi üzerine, uzman çavuş olan Gültekin SÜTÇÜ koruculara ‘hepsini öldürün’ diye talimat vermiş. Korucular silahlarını çekip kardeşlerimi duvara yaslayınca Şerif, ‘tamam kimseye karışmayın, ben geliyorum sizinle’ demiş ve Şerif’i bir Toros’a bindirmişler.
Şerif’i arabaya binip götürünce abimler de kendi araçlarıyla onların peşlerinden gitmişler ve Saraykapı’daki JİTEM binasına götürdüklerini görmüşler. Bizimkiler Alay komutanlığına sorduklarında ‘gözaltıları biz yapmıyoruz, biz araştıracağız, siz burada beklemeyin’ demişler. Ağabeylerim olay yerinden ayrılmamış. Ancak abimi götürenlerse o esnada bahçede duruyorlarmış. Daha sonra günlerce bize Şerif’in nerede olduğunu söylemediler. Olaydan yaklaşık 2 hafta sonra harabe bir binada abim bulundu. Bulunduğunda otopsi raporuna göre 10-15 gün önce öldürüldüğünü söylediler.
Bu olayda bizim durumumuz diğer ailelere göre biraz daha farklı. Çünkü diğer binlerce kişinin aksine kardeşimin katledilmesi olayında faillerin bir kısmı bulundu ve yargılandı. Ama sonuç olarak hak ettikleri cezayı almadılar tabi. Koruculardan biri 20 yıl ceza aldı 10 yıl sonra bırakıldı. Diğer korucular ve itirafçı ise 6 yıl ceza aldılar. Uzman çavuş Gültekin SÜTÇÜ ise olaydan yıllar sonra bulundu, tutuklandı ama kısa bir süre sonra serbest bırakıldı. Şu an ise halen dışarıda serbest dolaşıyor. Biz kardeşimin katledilmesinde rol alan herkesin adil bir şekilde yargılanarak cezalandırılmasını istiyoruz.
Faili meçhul cinayete kurban gidenlerin ve gözaltında kaybedilenler için 1 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi.