Dün itibari ile yeni ve yeniden ırkçı saldırılara tanık olmaktayız. Basına yansıyan ve sosyal medya hesaplarında paylaşılan bilgi ve görüntülerde; Muğla’nın Bodrum ilçesinde çalışan 3 işçi, 2 Nisan 2023 tarihinde Kürt oldukları ve “Kürtçe konuştukları” gerekçesiyle sözlü ve fiziki saldırıya maruz bırakılmışlardır. Yine aynı gün içerisinde, Bursa’nın İnegöl ilçesinde oynanan Bursaspor-İnegölspor maçı öncesinde, bir grup Bursaspor taraftarının 21 plakalı bir araca saldırdığına dair görüntüler yansımıştır.
Türkiye’de yaygın ırkçı ve ayrımcı söylemin ve uygulamaların hedefinde olan Kürtler için nefes alınamayacak bir atmosfer oluşmuştur. Siyasi partilerinde çalışanından işçisine, gazetecisine, hak savunucusuna kadar Kürtler açısından hedef olmak sıradan bir vaka şeklini almıştır.
Katı bir inkar söylemi ve politikalarına karşılık itiraz eden Kürtlerin varlığı rahatsızlık yaratmaktadır. İnkar politikasına yaslanmış ırkçı kesimler, siyasi iradenin hukuki ve fiili politikalarından güç almaktadırlar.
Türkiye’de toplumunun çoğunluğu da saldırılar karşısındaki sessizliği ile ırkçı söylemin üretilmesinde ve yaygınlaşmasındaki payı ile yüzleşmelidir.
Irkçı ve ayrımcı saldırıların can alıcı bir noktada olduğu gerçeğinden hareketle; siyasal politikaların karar alıcılarının bu durumdaki sorumluluğu tartışmasızdır.
Kimliklerin kabulü ve onlarla barış içinde bir siyaseti önemseyen toplumun tüm kesimleri; ırkçılığı temelden reddeden bir anlayışın yaygınlaşması için çaba gösterilmelidir.
İHD Diyarbakır Şubesi