22 Ekim 1993 tarihinde 14’ü sivil 16 kişinin katledildiği ve onlarca kişinin yaralandığı, ev ve iş yerlerinin ateşe verildiği Lice katliamı davasında yargılanan tek sanığın ölmesi üzerine dava düşürüldü.
Olayın meydana geldiği ilk günden itibaren davanın düşürüldüğü tarihe kadar, faillerin tespiti ve yargılanması amaçlanmamış, aksine failler cezasızlık zırhıyla korunmuştur. Bölgede özellikle son otuz yılda benzer suçların faillerine dönük yürütülen soruşturma ve yargı süreçleri aynı biçimlerde sürdürülmekte ve aynı neticelerle sonlanmaktadır. Son örneğinde de gördüğümüz üzere, bölgede sivilleri katleden kolluk görevlilerine karşı yargı birimi; bir adalet mekanizması gibi çalışmaktan uzaklaşmış, suç niteliğindeki eylemleri meşrulaştırma ve failleri aklama mekanizmasına dönüşmüştür.
Yıllardır süregelen hak ihlallerinin sonuçlarını daha da ağırlaştıran cezasızlık sistemi bir an önce son bulmalı, adalete erişim önündeki engeller kaldırılmalı, bölgede uzun yıllardır sistematik bir biçimde yürütülen, yaşam hakkı başta olmak üzere temel insan hakkı ihlallerine neden olan politikalardan derhal vazgeçilmelidir.
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ DİYARBAKIR ŞUBESİ