17.12.2022
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve Kayıp Yakınlarının, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eyleminin 723’üncü haftası Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Kayıp yakınları, hak savunucuları ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin katıldığı eylemde, kayıpların fotoğrafları taşındı. Bu hafta 8 Aralık 1996 tarihinde Diyarbakır’da gözaltında kaybedilen Atilla Korkmaz’ın akıbeti soruldu.
Eylemde konuşan İHD Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Ercan Yılmaz şunları söyledi: “Uzun yıllardır ve özellikle 90’lı yıllarda kamu görevlileri tarafından işlenen suçların soruşturulması, failleriyle hesaplaşılması, mağduriyetlerin giderilmesi için kayıp yakınlarıyla birlikte adalet arayışımızı sürdürüyoruz. Türkiye’de 2015 yılından bu yana başlayan çatışmalı sürecin etkisi ile daha sonra 2016 yılındaki darbe girişimiyle birlikte askıya alınan haklar son 7 yıldır kullanılamamaktadır. En insani temelde yürütülen örgütlenme çalışmaları ile düşünce ve ifade özgürlükleri kamu otoritesi tarafından baskı altına alınmaktadır. Bunun Türkiye toplumuna ve muhaliflere yansımasının çok ağır bedellerle olduğunun farkındayız. Bu kaos ortamından çıkışın tek yolunun, barış ve müzakere görüşmelerinin başlatılması, toplumsal barışın sağlanmasına yönelik adımlar atılması olduğunun da farkındayız. Bunun ilk adımı olarak da Diyarbakır’da İstanbul’da Batman’da ve Van’da 90’lı yıllarda kayıplarını kaybeden ailelerin adalet talebine kulak vermekten geçtiğini, Türkiye toplumunun normalleşmesi için öncelikle geçmişle yüzleşmesi gerektiğini bir kez daha buradan duyurmak istiyoruz. İnsan Hakları Derneği olarak, 40 yıllık tecrübemizle geçmişle yüzleşme için tüm arşiv ve raporlarımızla üstümüze düşen tüm sorumluluğu yerine getirmeye hazır olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Türkiye’de tüm bölgelerde, şehirlerde ve ailelerden baskıcı ve otoriter rejimden dolayı mağdur olan kişiler bulunmaktadır. Bu mağduriyetlerin giderilmesinin çözümü gerçek anlamda adaletin sağlanması ve yurttaşların devletle olan yurttaşlık bağının tekrardan sağlanmasından geçtiğini biliyoruz. Koşuyolu meydanından bir kez daha seslenmek istiyoruz: Toplumsal barışın sağlanması için geçmişle yüzleşme gerekiyor.”
İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp Komisyonu Üyesi Fırat Akdeniz ise Attila Korkmaz’ın hikayesini paylaştı:
“Diyarbakır’da ikamet eden ve evli olan 27 yaşındaki Atilla Korkmaz, Bağlar ’da bulunan Batıkent semtinde kendisine ait market dükkânını işleterek geçimini sağlıyordu. 9 Aralık 1996 tarihinde çalıştığı sırada markete gelen sivil giyimli 3 polis tarafından ifaden var denildikten sonra 21 SV 545 plakalı Reno Stejin marka bir araca bindirilerek götürülür. Bu tarihten itibaren Atilla Korkmaz’dan bir daha haber alınamaz.
Olay günü borçlarını ödemek için bankaya para çekmeye giden Atilla Korkmaz, görgü tanıklarının beyanlarına göre geri döndüğü sırada birkaç kişi tarafından takip ediliyormuş. Markete girdikten hemen sonrada gözaltına alınmış.
Atilla Korkmaz’ın eşi Rasime Korkmaz Cumhuriyet Başsavcılığı’na, babası Necmettin Korkmaz ise Emniyet Müdürlüğüne başvuruda bulunur. Aile fertleri bu girişimlerinden bir sonuç alamaz. 2 Ocak 1997 tarihinde Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü tarafından aranan aileye, Adıyaman ilinde iki cenaze bulunduğu ve kimsesizler mezarlığına defin edildiği haber verilir. Atilla Korkmaz’ın cenazesi, amcası Azmi Korkmaz tarafından kendisine gösterilen fotoğraflardan teşhis edilir.
Atilla Korkmaz ile birlikte infaz edilen diğer kişinin, Diyarbakır ili Lice ilçesinde sivil giyimli polisler tarafından gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınmayan Mahmut Önerarı olduğu tespit edilir. Atilla Korkmaz ve Mahmut Önerarı gözaltına alındıktan sonra kurşunlayarak infaz edildiği tespit edilir.”
İHD Diyarbakır Şubesi
Kayıp Komisyonu