İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve Kayıp Yakınlarının, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eyleminin 756. haftası Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Eyleme faili meçhul cinayet sonucu katledilen DEP Milletvekili Mehmet Sincar’ın eşi Cihan Sincar,  Kayıp yakınları, hak savunucuları ve birçok sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı. Eylemde kayıpların fotoğrafları taşındı. Bu hafta, Batman’da 16 Ağustos 1991 tarihinde gözaltında kaybedilen Abdulhakim Kartal'ın akıbeti soruldu.

Eylemde konuşan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun şunları söyledi: “ Bu hafta da şiddet ve çatışmaların gölgesinde, yine sistematik cezasızlık pratiklerine ve uygulanan hukuksuzluklara karşı, gözaltında kaybedilenlerin faillerinin bulunması, cezalandırılması, devlet şiddetinin bütünüyle yüzleşilmesi ve hesaplaşılması için mücadele ediyoruz.

Cezasızlık sisteminin yarattığı şiddet dalgası, her geçen gün artıyor. Şiddet ve çatışmalar bütün coğrafyayı etkilemiş ve her gün insanların yaşamını yitirmesine, ormanların tahrip edildiğine tanık olmaktayız. Lice’den Hizan’a, Cizre’ye kadar coğrafyada hem insanlar yaşamını yitirdiğine hem de ekolojik sistemin tahribatına tanık oluyoruz. Bu şiddet ve çatışmaya dayalı politikaların sonucudur. Bizler, barıştan yana olanlar, bütün bu şiddetin sonlandırılması için barışa endeksli politikaların yürütülmesi gerektiğini ifade ediyoruz. Cezasızlık sistemin yarattığı, derinleşerek devam eden şiddete dayalı politikaların sonlandırılması gerekmektedir. Hukukun askıya alındığı bu süreci kabul etmiyoruz.

35 yıla aşkın bir süredir her hafta aynı şeyleri ifade ediyoruz. Mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Artık bu şiddete dayalı çatışma politikasının sonlandırılması gerekiyor. Eğer ki toplumsal barış, geçmişle yüzleşme ve hesaplaşma adına adım atılacaksa, bu politikalardan vazgeçilmesi gerekiyor.

Güvenlik kurumlarının politikaları, yargıya da yansımaktadır. Demokratik siyaset yürütenlerden intikam almaya yönelik bir dava olarak bilinen Kobane Davası’nda yaşanılanlar bunu gösteriyor. Hukuktan ve uluslararası adalet standartlarından uzak bir yargılamaya tanık oluyoruz. Sadece siyaset yürütmeleri sebebiyle yargılandıkları bir davada, üstelik AİHM’in ihlal kararlarına rağmen bu yargılama devam ediyor. Kriminalize edilme süreci devam ediyor. Haksızlıkları cezasız bırakan yargı, mevzu Kürt siyasetçiler olunca bir intikam ve cezalandırmaya yönelik işlemler yaptığını gözlemlemekteyiz.

Bizler, hukuku, adaleti, demokrasiyi savunmaya devam edeceğiz. Hak ve özgürlüklerin sağlandığı bir sisteme kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.”

Ardından İHD Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Akdeniz, Abdulhakim Kartal’ın hikayesini okudu. Akdeniz, “1965 Batman-Gercüş doğumlu Abdulhakim Kartal, evli ve iki çocuk babasıydı. Eski Batman Tur Otobüs İşletmesinde başkasına ait bir araçta taksi şoförü olarak çalışıyordu.

16 Ağustos 1991 tarihinde saat 20:00 sıralarında taksi durağındayken yanına müşteri olarak gelen sivil giyimli 2 kişi Abdulhakim Kartal’dan kendilerini Silvan’a götürmesini ister. Daha sonra söz konusu kişileri Silvan’a götürmek için yola çıkar. Abdulhakim KARTAL o gece eve dönmez.

Abdulhalim Kartal’ın ailesi ertesi sabah, Batman Cumhuriyet Başsavcılığına, Emniyet Müdürlüğüne ve Jandarma Karakoluna başvuruda bulunur.

Olaydan 14-15 gün sonra polis tarafından ailesine Abdulhakim KARTAL’ın kullandığı aracın, Bingöl iline kayıtlı sahte bir plaka ile Antalya’da özel bir otoparkta bulunduğu bildirir. Daha sonra Batman Emniyeti, Antalya’da kimliği tespit edilemeyen bir cenaze bulunduğu KARTAL ailesine bildirildiyse de aile kimlik tespiti yapamaz. O tarihten beri bir daha Abdulhakim KARTAL’dan haber alınamaz.”

Eylem kayıp ve faili meçhul siyasi cinayetlere kurban gidenler için 1 dakikalık oturma eylemi ile son buldu.

İHD Diyarbakır Şubesi

Kayıp Komisyonu