Kayıp Yakınları 799. Hafta: Giyasettin Oduncu’nun akıbeti soruldu
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eyleminin 799. haftasını, Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirdi. Eyleme kayıp yakınları, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile hak savunucuları katıldı. Eylemde, gözaltında zorla kaybedilenlerin ve faili meçhul saldırı sonucu katledilenlerin fotoğrafları taşındı. Yine her hafta olduğu gibi çok sayıda çevik kuvvet ve sivil kolluk görevlileri alandaki yerini aldı. Bu hafta, Diyarbakır’da 29 Mayıs 1995 tarihinde gözaltında kaybedilen Giyasettin Oduncu’nun akıbeti soruldu.
Eylem öncesi konuşan İHD Diyarbakır Şubesi Sekreteri Ömer Saman, şunları söyledi: “Arjantin’de Plaza De Mayo’da, Galatasaray Meydanında, Cizre’de olduğu gibi Koşuyolu Parkı’nda yine beraberiz. Ulus devletin baskıcı rejimlerinin iç düşman olgusuyla kaybettirdiği insanlarımızın akıbetini sormak için buradayız. Geçen hafta Cumartesi İnsanları en yüksek sesle hala bu mücadeleyi sürdürdüklerini tüm dünyaya bir kez daha gösterdi.
Arjantin’de zorla kaybettirmelere karşı mücadelenin öncülerinden olan Nora Morales de Cortiñas hayatını kaybetti. Kendisine rahmet diliyoruz. Nora Morales, 1977 yılında kaybettirilen oğlunun akıbetini arayan bir anne. Bu anne yıllarca, defalarca bu coğrafyada yanımızda durdu. Hayriye ana, Berfo ana gibi bu mücadelenin yılmaz neferlerindendi.
Bizler insan hakları savunucuları olarak bir kez daha sözümüzü yineliyoruz: Kayıplarımız bulunana kadar, faillerinden hesap soruluna kadar bu mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz.”
Ardından İHD Diyarbakır Şubesi üyesi Fırat Akdeniz, Giyasettin Oduncu’nun hikayesini okudu. Akdeniz, “Evli ve üç çocuk babası olan Gıyasettin Oduncu ailesi ile birlikte Diyarbakır’ın Hazro ilçesine bağlı Ormankaya köyünde ikamet ediyordu. 1986 yılında köy korucusu olmaları için köyüne askerler tarafından sürekli baskı yapılıyordu. Aynı yıl Gıyasettin ODUNCU’nun babası, Lice’deki Sine köyüne bir ziyarete giderken Sine köyünün korucuları tarafından öldürülür.
1992 yılında tekrar köy korucusu olmaları için askerler tarafından köyüne sürekli baskı yapılmaya başlanır. Gıyasettin ODUNCU, bu baskılar ile birlikte daha önce babasının korucular tarafından öldürülmesinden dolayı kaldıkları köyü terk ederek Diyarbakır Melikahmet semtine taşınmak zorunda kalır. Şehirde çok ciddi ekonomik sıkıntılar çekmeye başlayan Gıyasettin ODUNCU, ailenin geçimini sağlamak için inşaatlarda çalışmaya başlar.
1995 yılının mayıs ayının son günlerinde Gıyasettin Oduncu eşine “Arkadaşlarla Elâzığ’da bulunan Hazar gölüne gideceğiz” diyerek bir gömlek ve bir pantolon hazırlamasını ister. Aysel ODUNCU, eşinin istemiş olduğu gömlek ve pantolonu bir poşete koyup kendisine verir. Gıyasettin evden ayrıldıktan sonra aile o tarihten beri kendisinden bir daha haber alamaz.
Aile, o dönemde yaşanan baskı ve tehditlerden dolayı herhangi bir devlet kurumuna başvuruda bulunmaz. Olaydan yaklaşık 6 ay sonra kaldıkları adrese sivil giyimli, polis olduklarını söyleyen iki kişi gelir. Polisler, Gıyasettin Oduncu’nun eşi Aysel ODUNCU’ya Gıyasettin’i sorar. Aysel ODUNCU eşinin 6 aydan beri kaybolduğunu söyleyince Polisler, Gıyasettin’in Adapazarı‘nda olduğunu ve gidip onu almalarını söyler.
Aysel ODUNCU, sivil giyimli polis oldukları iddia edilen iki kişi evden ayrılır ayrılmaz Sur Polis Karakoluna akrabası Sedat Dalan ile birlikte eşini sormaya gider. Aile karakolda olanları emniyet görevlilerine aktarır. Ancak karakoldaki polisler olayla ilgili haberdar olamadıklarını ellerinde eşine ilişkin hiçbir bilgilerinin olmadığını kendisine aktarır. Aile bunun üzerine İl Emniyet Müdürlüğüne gider, emniyette bulunan kolluk görevlileri de aynı şeyleri tekrar eder.
Aile bunun üzerine Adapazarı'na tütün satmaya giden akrabaları Veysi Oduncu’yu telefonla arar. Veysi ODUNCU, Adapazarı Emniyet Müdürlüğüne gidip Gıyasettin’i akıbetini sorar. Adapazarı emniyeti de ellerinde böyle bir bilginin olmadığını söyler.
Aile, olaya ilişkin 31 Mart 2003 tarihinde Diyarbakır 1 Asliye Ceza Mahkemesinde dava açar. Ancak herhangi bir sonuç elde etmez. Ailenin tüm çabalarına rağmen Gıyasettin Oduncu’dan bir daha haber alınamaz.
Şimdi de gözaltında zorla kaybettirilen Gıyasettin ODUNCU ve diğer tüm Kayıp ve faili meçhul siyasi cinayetlere kurban gidenler için 1 dakikalık oturma eylemine geçiyoruz.”
İHD Diyarbakır Şubesi