BASINA VE KAMUOYUNA
İnsan Hakları Derneği Merkez Yönetim Kurulunun almış olduğu karar ile tüm şubelerimizde eş zamanlı olarak başlattığımız Barış Nöbeti Eylemimizin 23’üncüsünü kamuoyu ile paylaşıyoruz.
Türkiye’de anti demokratik uygulamaların hayatın her alanına sirayet etmesi, hukukun gün geçtikçe adaleti sağlamaktan uzak bir mekanizmaya dönüştürülmesi, Kürt meselesi gibi Cumhuriyetten daha eski, çözüm bekleyen sorunun derinleşmesi, baskıcı yönetim anlayışının tüm toplumsal hayatı domine etmesi, demokratik anlayıştan uzak yöntemlerin neden olduğu ekonomik kriz ve sığınmacı düşmanlığı gibi tutumlar birlikte değerlendirildiğinde, coğrafyamızda barışın artık bir tercih olmaktan çıktığı, ivedi bir şekilde inşa edilmesi gereken bir hakikat olduğu görülmektedir.
Türkiye’de barış isteyenler Ortadoğu’da uzun zamandır devam eden çatışmalı ortamın sonlandırılması için devletlerin savaş politikası yerine müzakere ve diyaloga dayalı bir yöntem benimsemesi gerektiğini ifade etmektedir. Ortadoğu’da on yıllardır devam eden çatışmalı süreçlerden kaynaklı birçok insan yaşadığı toprakları zorunlu olarak terk etmek zorunda kalmıştır. Özellikle Türkiye’ye, 2011 yılında başlayan Suriye iç savaşından sonra birçok Suriyeli zorunlu olarak göç etmiştir. Suriyeliler, Türkiye’ye göç ettiğinden bu yana birçok ayrımcı muameleye maruz bırakılmış; Suriyeli sığınmacılara karşı insan onuru ile bağdaşmayan muamelede bulunulmuştur. Sığınmacılar, yaşam hakkından barınma hakkına kadar birçok haktan mahrum bırakılmıştır. Suriyeli sığınmacılar Türkiye’de insanı olmayan koşullarda ve şartlarda “ucuz iş gücü” olarak çalıştırılmış ve birçok güvenceden yoksun bırakılmıştır.
Suriyeli sığınmacılara yönelik gerçekleştirilen saldırılar zaman zaman kamuoyunun gündeminde yer alsa da; özellikle son günlerde Kayseri başta olmak üzere birçok ilde gerçekleştirilen saldırılar, Türkiye’de sığınmacıların can ve mal güvenliğinin olmadığını göstermektedir. Kayseri ilinde Suriyeli bir çocuğa Suriyeli bir erkek tarafından cinsel istismarda bulunulduğu iddiasının kamuoyuna yansıması üzerine; Kayseri başta olmak üzere birçok ilde Suriyeli sığınmacıların yaşadığı mahallelerde Suriyelilerin ev ve işyerlerine milliyetçi ve ırkçı söylemlerde bulunan gruplar tarafından organize saldırılar gerçekleştirilmiştir. Derneğimiz tarafından yapılan tespitler ile kamuoyuna yansıyan görüntülerden anlaşılacağı üzere, Suriyeli sığınmacıların yoğunluklu olarak yaşadığı mahallelerde zaman zaman silahlı oldukları görülen gruplar tarafından sığınmacıların evleri ve iş yerleri yakılmış; birçok sığınmacı da yaralanmıştır. Kamuoyuna yansıyan haberlerden edindiğimiz bilgilere göre Antalya’nın Serik İlçesinde de 17 yaşındaki Suriyeli A.H.E adındaki çocuk, üç kişinin saldırısına uğramış ve bıçaklanarak öldürülmüştür.
Suriyeli sığınmacılara karşı bazı siyasi parti temsilcilerinin özellikle 2023 yılı genel seçimlerinden bu yana “geri gönderme” adı altında ırkçı ve nefret söylemi içeren beyanları kamuoyunca bilinmektedir. Politikacıların seçim dönemi sığınmacılara yönelik hedef gösteren söylemleri; bazı ırkçı ve milliyetçi gruplar tarafından da benimsenerek, yaşam hakkını ihlal eden eylemlere dönüşmüştür.
Suriyeli sığınmacılara karşı gerçekleştirilen saldırıları önlemekle yükümlü olan kamu görevlilerinin etkin bir müdahalede bulunmadığı sosyal medya hesaplarından ve kamuoyuna yansıyan görüntülerden anlaşılmıştır. Sığınmacılar saldırılara maruz bırakıldıktan sonra iş ve sosyal hayatlarına devam edememiş; özellikle akşam saatlerinde sığınmacıların ev ve iş yerlerine yönelik saldırılar devam etmektedir.
İnsan Hakları Derneği olarak birçok defa sığınmacıların yaşadığı sorunları raporlar ve basın açıklamaları ile kamuoyuna duyurmaya çalıştık. Devlet ve iktidarı, sığınmacılara karşı gerçekleştirilen saldırılar konusunda uyararak; sığınmacıların başta yaşam hakkı olmak üzere birçok haklarının ihlal edildiğini belirttik. Bugün geldiğimiz aşamada Türkiye’nin Ortadoğu’da barışçıl politikalar yerine savaş politikalarını esas alan bir tutum belirlemesi, Türkiye’de giderek artan ırkçılık ve milliyetçi söylemler; Kayseri ve birçok ilde meydana gelen sığınmacı karşıtlığı üzerinden örgütlenen saldırılara neden olmuştur. Bir kez daha İnsan Hakları Derneği olarak Suriyeliler başta olmak üzere; sığınmacılara yönelik gerçekleşen saldırıların toplumsal barışa yönelik saldırılar olduğunu ifade ediyoruz. Bir an önce Suriyeliler başta olmak üzere savaş nedeniyle ülkelerini terk etmek zorunda olan sığınmacılara yönelik saldırıların son bulması amacıyla devlet yetkililerini gerekli önlemleri almaya davet ediyoruz.
SIĞINMACILARA YÖNELİK SALDIRILARA SON VERİLSİN!
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ DİYARBAKIR ŞUBESİ