Kayıp Yakınları 806. Hafta: Hasan Gülünay’ın akıbeti soruldu

20.07.2024

Kayıp Yakınları 806. Hafta: Hasan Gülünay’ın akıbeti soruldu


İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eyleminin 806. haftasını, Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirdi. Eyleme kayıp yakınları, Ergani Belediyesi Eşbaşkanı Şiyar Güldiken, Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey Üyeleri, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile hak savunucuları katıldı. Eylemde, gözaltında zorla kaybedilenlerin ve faili meçhul saldırı sonucu katledilenlerin fotoğrafları taşındı. Bu hafta, İstanbul'da 20 Temmuz 1992 tarihinde gözaltında kaybedilen Hasan Gülünay'ın akıbeti soruldu.


Eylemde konuşan İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Ömer Saman, Suruç Katliamında yaşamını yitirenleri andı. Suruç, Ankara Gar ve Diyarbakır 5 Haziran Katliamlarının insanlığa karşı işlenmiş suçlar olduğunu ifade eden Saman, “Ne yazık ki Kürt meselesinin çeperinde yaşanan her olay cezasızlık politikasıyla sonuçlanıyor. Yıllardır bu meydanda kayıplarımızı arıyor, faillerin yargılanmasını talep ediyoruz. Aynı zamanda Kürt meselesinde çözümsüzlüğün yarattığı her türlü saldırının aydınlatılmasını talep ediyoruz” dedi.


Ardından İHD Diyarbakır Şubesi üyesi Fırat Akdeniz, gözaltında kaybedilen Hasan Gülünay’ın hikayesini okudu.

Akdeniz, “Hasan Gülünay, evli ve dört çocuk babasıdır. Eşine bir süredir polis tarafından takip edildiğini söyleyen Gülünay, 20 Temmuz 1992 tarihinde İstanbul Tarabya’daki evinden işe gitmek üzere çıkar ve bir daha geri dönmez.
    Birsen Gülünay, eşinin eve gelmemesi üzerine önce kendi ailesine haber verir.  Ardından 2 gün sonra Sultanahmet Başsavcılığına başvuruda bulunur. Birsen GÜLÜNAY, eşi Hasan için gözaltında olabilir şüphesiyle Gayrettepe’deki Emniyet Şubesine başvurur ancak kendisine Hasan’ın gözaltında olmadığı bilgisi verilir.
    Daha sonra Aile Hasan GÜLÜNAY’ın bulunması için İHD İstanbul Şubesinde açlık grevine başlar. Açlık grevi sırasında Dönemin Başbakanı Süleyman DEMİREL’e dilekçe ile başvuruda bulunarak olayı duyurur. Açlık grevi sonrası aile Ankara’ya giderek Hasan GÜLÜNAY’ın durumunu TBMM’ye taşır. Olaya ilişkin İçişleri Bakanı İsmet SEZGİN ile görüşülür. SEZGİN, aileye Hasan GÜLÜNAY’ın durumunu araştıracağı sözünü verir ama sonradan aileye herhangi bir dönüş yapılmaz.
      Hasan Gülünay’ın arkadaşı Erol ÇAM, İstanbul Gayrettepe Asayiş Şube’de gözaltındayken yüzünü görmediği bir kişinin “Ben Hasan Gülünay, beni kaybedecekler” diye bağırdığını anlatır.
      Bunun üzerine aile, Dönemin hükümeti SHP-DYP Genel Başkanları ve milletvekilleri ile görüşür. Aile ayrıca 1992 yılında TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonuna ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunur.
      Savcılık 31 Ekim 2012 tarihinde 20 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle dosyada takipsizlik kararı verir. Takipsizlik Kararının ardından yapılan itirazlardan bir sonuç alamayan aile 2013 yılında Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunur. Anayasa Mahkemesi 21 Nisan 2016 tarihinde yaşam hakkı kapsamında etkili bir soruşturma yürütülme yükümlülüğünün ihlal edildiğine ancak ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için dosyanın yeniden soruşturma yapılmak üzere ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, zaman aşımı nedeniyle yer olmadığına karar verdi. 
Şimdi de gözaltında kaybedilen Hasan Gülünay ve diğer tüm kayıp ve faili meçhul siyasi cinayetlere kurban gidenler için 1 dakikalık oturma eylemine geçiyoruz.


İHD DİYABAKIR ŞUBESİ