Kayıp Yakınları 829. Hafta: Mehmet Özdemir’in akıbeti soruldu

28.12.2024

Kayıp Yakınları 829. Hafta: Mehmet Özdemir’in akıbeti soruldu

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eyleminin 829. haftasını, Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirdi. Eyleme kayıp yakınları, sivil toplum örgütü temsilcileri ve hak savunucuları katıldı. Eylemde, gözaltında zorla kaybedilenlerin ve faili meçhul saldırı sonucu katledilenlerin fotoğrafları taşındı. Her hafta olduğu gibi onlarca çevik kuvvet ve sivil kolluk görevlileri alanda yer aldı. Bu hafta, Diyarbakır'da 26 Aralık 1997 tarihinde gözaltında kaybedilen Mehmet Özdemir’in akıbeti soruldu.

Eylemde konuşan İHD Diyarbakır Şubesi Sekreteri Ömer Saman, şunları söyledi: “ Roboski Katliamı’nın 13’üncü yıl dönümü. İçinde çocukların olduğu 34 sivil insan katledildi. Bugün arkadaşlarımız her zaman olduğu gibi Roboski’de faillerin bulunması ve yargılanması için gerçekleşen eylemde. Biz de buradan, Kürt Meselesinden kaynaklı yaşanan korkunç katliamlardan biri olan Roboski Katliamının faillerinin yargılanmasını, hakikatin açığa çıkmasını, devletin cezasızlık politikasından vazgeçmesini talep ediyoruz. Roboski ve benzeri katliamlarla yüzleşilmeden, onarıcı bir adalet sağlanmadan, toplumsal barış mümkün değildir.”

Ardından Mehmet Özdemir’in kızı Seyran Özdemir ise Kürtçe olarak şöyle konuştu : “ Bir ülke düşünün, yurttaşlarını kanunsuzca gözaltına alıyor, vahşice katlediyor ve kaybettiriyor. Yakınlarını ve hakikati arayan insanlara meydanlarda zulüm ediyor, gözaltına alıyor, tutukluyor. Acı ikiye katlanıyor. Bizler, bu meydanda babasını, kardeşini ve çocuklarını arayanlar değişiyor. Ancak iki şey değişmiyor. Devletin zulmü değişmedi ve değişmiyor. Diğeri ise kayıplarımıza hala ulaşamadık. Babam yani Mehmet Özdemir, gözaltında alınarak katledildi. Ne babam bulundu ne de onu öldürenler. İyi bilinmelidir ki karanlık eller ve sahiplerine karşı bizim ve Cumartesi Annelerinin mücadelesi devam edecek.”

İHD Diyarbakır Şubesi Üyesi Fırat Akdeniz, 26 Aralık 1997’de gözaltında kaybedilen Mehmet Özdemir’in hikayesini paylaştı. Akdeniz, “Mehmet Özdemir 1954 yılında Diyarbakır Lice’ye bağlı Araki (Kıyı) köyünde doğar.  Evli ve yedi çocuk babasıdır. Araki köyüne devlet güçleri tarafından sürekli baskın yapılmaktadır. Bu baskılardan kaynaklı Mehmet Özdemir ailesini de alarak Diyarbakır’a göç etmek zorunda kalır. Bir süre sonra ise Araki köyü devlet güçleri tarafından yakılıp boşaltılır. Mehmet Özdemir köye dönme ihtimali kalmadığı için Diyarbakır’da hayvan ticareti yaparak geçimini sağlamaya başlar.


Mehmet ÖZDEMİR 26 Aralık 1997 günü sabahı hayvan pazarına gideceğini söyleyerek evinden çıkar. Buradan bir arkadaşının evini ziyaret ettikten sonra hayvan pazarının yakınındaki bir kahveye gider. Görgü tanıkları; Mehmet ÖZDEMİR’in kahvede arkadaşlarıyla otururken silahlı, sivil kıyafetli ve ellerinde telsiz bulunan iki kişinin Özdemir’e kendileriyle birlikte gelmesini söylediğini, bu kişilerle dışarı çıkan Mehmet ÖZDEMİR’in beyaz bir taksiye doğru götürüldüğünü belirtir. Yine arabanın içinde üçüncü bir kişinin de oturduğunu görenler ÖZDEMİR’in arabaya binmemek için uğraştığını, kendini yere attığını, onu tutan kişilerden kurtulmaya çalıştığını da belirtiler. Ancak Mehmet ÖZDEMİR bu kişiler tarafından zorla, şiddet uygulanarak arabaya bindirilip oradan götürülür. Olaya orada bulunan birçok kişi tanık olur. Olayın tanıklarından biri okuma yazması olmadığı için arabanın plakasını alamadığını söyler.


Mehmet Özdemir’in eşi Enzile Özdemir, 29 Aralık 1997 günü önce İnsan Hakları Derneğine başvurur ve eşinin zorla gözaltına alındığını, hakkında bilgi edinemediğini belirterek hukuki yardım talebinde bulunur. Orada bulunan avukatların yardımıyla Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığına bir dilekçe ile başvurur ve eşinin kahvede otururken sivil kıyafetli polis memurları tarafından alındığını belirterek akıbetiyle ilgili bilgi talep eder. Bu taleplere yanıt olarak verilen dilekçeye “Mehmet Özdemir,  Emniyet Müdürlüğü tarafından gözaltına alınmıştır” yazısı yazılır. Ancak bu yazının altına hiçbir yetkilinin imzası bulunmamaktadır. 


Aradan bir süre geçmesine rağmen Mehmet Özdemir’den bir daha haber alamayan ve nerede tutulduğu kendisine söylenmeyen Enzile Özdemir, yeniden yetkili kurumlara başvurur. Kendisine verilen yanıtta bu defa Mehmet Özdemir’in gözaltına alınmadığı bir yanlışlık yapılarak gözaltında olduğunun söylenmiş olabileceği iddia edilir.


Mehmet Özdemir’in ailesi Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na, Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Hakları Komisyonu’na, Diyarbakır Valiliği’ne başvurularda bulunur. İç hukuktan bir sonuç alamayan Özdemir ailesi 7 Eylül 1999 tarihinde Mehmet Özdemir’in zorla kaybedilmesiyle ilgili AİHM'e başvuruda bulunur. Yapılan tüm başvurulara rağmen Mehmet Özdemir’den bir daha haber alınamaz. AİHM, 8 Ocak 2008 tarihinde esas ve usul yönünden dosya ile ilgili ihlal kararı verir.
Şimdi de gözaltında zorla kaybedilen Mehmet ÖZDEMİR ve diğer tüm kayıp ve faili meçhul siyasi cinayetlere kurban gidenler için 1 dakikalık oturma eylemine geçiyoruz.”


İNSAN HAKLARI DERNEĞİ (İHD) DİYARBAKIR ŞUBESİ