Kayıp Yakınları 832. Hafta Eylemi: Hrant Dink’in Siyasi Sorumluları Ortaya Çıkana Kadar Mücadelemiz Devam Edecek

18.01.2025

Kayıp Yakınları 832. Hafta Eylemi: Hrant Dink’in Siyasi Sorumluları Ortaya Çıkana Kadar Mücadelemiz Devam Edecek

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eyleminin 832. haftasını, Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirdi. Eyleme kayıp yakınları, sivil toplum örgütü temsilcileri ve hak savunucuları katıldı. Bu hafta, 19 Ocak 2007 tarihinde İstanbul'da bir suikast sonucu yaşamını yitiren Hrant Dink anıldı.

Eylemde konuşan İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Ercan Yılmaz, şunları söyledi: “Yıllardır bu alanda bilinen bir gerçeği haykırıyoruz. Gözaltında zorla kaybedilenlerin, faili meçhul cinayetlerin akıbetinin araştırılmasını, etkili yargılamalarla faillerin açığa çıkarılmasını talep ediyoruz. Ancak her gün yargının facia kararlarıyla karşı karşıya kalıyoruz. Bu hafta içerisinde, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde 1995 yılında zorla kaybedilen Nezir Tekçi davasında, Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi tarafından sanıklar hakkında beraat kararı verildi. Nezir Tekçi’nin zorla kaybettirildiği, devlete bağlı paramiliter güçler tarafından kaçırıldığı ve bir daha kendisinden haber alınamadığı, yapılan duruşma tutanaklarına yansımıştır. Yine o dönemde zorunlu askerlik yapan kişiler tarafından ayrıca bu durum ifade edilmişti. Bu konuda yerel mahkemelerin verdiği cezasızlık kararları, AİHM’den geri döndü. AİHM, Türkiye’nin bu konuda etkili soruşturma yapmadığını, yaşam hakkını koruyamadığına hükmetti. Daha sonra tekrardan başlayan yargılamayla, benzer birçok dosyada olduğu gibi ne yazık ki bir kez daha Nezir Tekçi’nin faillerini aklayan bir karara imza atıldı. Türkiye’de geçmişle yüzleşme adına açılan davalar, toplu katliam davaları, kişilere karşı gerçekleştirilen suçların tamamı ya zaman aşımı iddiasıyla veya berat kararlarıyla cezası bırakıldı. Biz buradan bir kez daha yargı makamlarına seslenmek istiyoruz. Siyasi iktidarların zaman zaman siyasi rant elde etmek için dile getirdikleri kayıp gerçeği yargı makamların eliyle meşrulaştırılmaması gerekiyor. Yargı makamları, evrensel hukuka uygun yaşam hakkını korumayı önceleyen karalar vermesi gerekiyor. Bizler açısından yargı makamlarının vermiş olduğu bu kararın bir hükmü yok. Biz tek bir kayıp, tek bir faili meçhul cinayet karanlıkta kalmayana kadar mücadelemize devam edeceğiz.

Faili meçhul cinayetlerinden, zorla kaybetmelerden bahsederken yarın katledilişinin 18’ci yıl dönümü olan Hrant Dink’i anmak istiyoruz.  Hrant Dink, bu topraklarda geçmişle yüzleşmenin sağlanması için mücadele eden bir gazeteciydi, bir insan hakları savunucusuydu aynı zamanda derneğimizin üyesiydi. Yapmış olduğu çalışmalar nedeniyle uzun bir süre bizzat devlet görevlileri tarafından hedef gösterildi akabinde de bir tetikçi eliyle katledildi. (…) Hran Dink’i katledilişinin 18. yılında saygı ile anıyoruz. Bu ağır katliamın siyasi faillerinin ortaya çıkarılacağı güne kadar mücadelemiz sürecektir.”

Ardından İHD Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ali İhsan Demirtaş, İstanbul’da 19 Ocak 2007 tarihinde katledilen Hrant Dink’in hikayesini paylaştı. Demirtaş, “Hrant Dink, 1954 yılında Malatya’da dünyaya gelir. Hrant ve iki kardeşi Ermeni Protestan Kilisesi'nin çocuk yuvasında yatılı olarak yaşar. Liseyi bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesinde Zooloji eğitimi alır. Bir süre sonra ilkokulda tanıştığı Silopi doğumlu, Ermeni Varto Aşireti'nden Rakel Yağbasan ile evlenen Hrant Dink'in üç çocuğu olur. Birlikte içinde yetiştikleri Tuzla Çocuk Kampı'nın yönetimini üstlenerek pek çok kimsesiz Ermeni çocuğuna sahip çıkarlar. Tuzla Kampı'na "Ermeni militan yetiştirildiği" suçlaması ile devlet tarafından el konması sonrasında, Dink, siyasal görüşleri nedeniyle de üç kez gözaltına alınır ve tutuklanır.

5 Nisan 1996 tarihinde ilk sayısı yayımlanan Agos gazetesinin kuruculuğunu, yayın yönetmenliğini ve başyazarlığını üstlenir. Agos gazetesinin dışında Zaman ve Birgün gazetelerinde yazmaya başlar. Yazılarında Türkiye'deki her etnik topluluğun barış içinde yaşaması gerektiğinin altını çizen Dink, aynı zamanda Ermeni Cemaatinin patrikhane dışında sivil bir merkezi olması gerektiğini söyler.

2002 yılında Urfa'da verdiği bir konferansta "Ben Türk değil Türkiyeliyim ve Ermeniyim" dediği için "Türklüğü aşağılamaktan" üç yıl boyunca yargılanır ve sonra bu davadan beraat eder. Reuters Haber Ajansı’na "Evet 1915’te olan bir soykırımdı çünkü dört bin yıldır bu topraklarda yaşayan bir halk ve onun uygarlığı artık yok" der. Gazeteye verdiği bu demeçten sonra hakkında yine dava açılır. İzleyen süreçte hakkında soruşturmalar ve tehditler çok yoğun şekilde devam eder. Hrant Dink için asıl yoğun yargı sürecinin başlangıç noktasını, kendisi doğrudan dava konusu olmasa da, Atatürk'ün manevi kızı Sabiha Gökçe'nin Ermeni kökenli olduğuna ve Ermenistan'da akrabalarının bulunduğuna yönelik 6 Şubat 2004'te, kendi imzasıyla Agos'ta yayımlanan Sabiha Gökçen haberi oluşturur.

Hrant Dink 19 Ocak 2007'de Şişli’deki Agos Gazetesi'nin çıkışında, yakın mesafeden atılan üç el silah atışıyla öldürülür. Cinayeti işleyen Ogün Samast, babasının ihbarı üzerine İstanbul’dan Trabzon’a giderken, Samsun Otogarı’nda gözaltına alınır. Üzerinde, cinayette kullandığı silah da bulunur. Emniyette verdiği ifadesinde Trabzon’da 10 genç ile bir süredir atış talimi yaptıklarını söyleyen Samast, diğerlerinden daha iyi silah kullandığı ve daha hızlı koştuğu için kendisinin seçildiğini belirtir. Samast aynı zamanda, cinayette kullandığı silahı ona Yasin Hayal’in verdiğini söyler. Azmettirici Hayal ise cinayeti, dönemin istihbarat görevlisi Erhan Tuncel ile beraber planladıklarını itiraf eder.

Hrant Dink'i cinayetinde tetiği çeken Ogün Samast cinayeti işlediği sırada 18 yaşını doldurmadığından İstanbul 2.Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanır. Mahkeme Samast'a 22 yıl 10 ay hapis cezası verir. Ana davada ise Cinayeti azmettiren Yasin Hayal hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, Ahmet İskender ve Ersin Yolcu’ya cinayete yardım etmekten 12 yıl 6’şar ay ceza verilir. Yargıtay kararı eksik inceleme olduğu gerekçesiyle 13 Mayıs 2013 tarihinde bozar. Dink Ailesi soruşturmanın uzun sürmesi, delillerin toplanmaması ve etkili soruşturma yürütülmemesi üzerine  AİHM ve Anayasa Mahkemesine başvuru yapar. AİHM ve Anayasa Mahkemesi farklı tarihlerde ihlal kararları verir. İhlal kararları ve Yargıtay bozma ilamı sonrasında aralarında dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Ali Öz, Trabzon İl Emniyet İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı, Trabzon İl Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Metin Yıldız gibi isimlerin bulunduğu 26 sanığa çeşitli sürelerde hapis cezası verilir. 28 sanık ise tüm suçlardan beraat eder.

15 Kasım 2023 tarihinde  Hrant Dink’i öldüren Ogün Samast, koşullu salıverilme kapsamında Bolu F Tipi Cezaevi’nden tahliye olur.

Şimdi de siyasi suikast sonucu öldürülen Hrant Dink ve diğer tüm kayıp ve faili meçhul siyasi cinayetlere kurban gidenler için 1 dakikalık oturma eylemine geçiyoruz.”

 

İHD Diyarbakır Şubesi

https://www.youtube.com/watch?v=qR96-76TuMY