(İşkenceye sıfır tolerans diyenler, cezaevlerinde gittikçe artan işkence iddialarını neden araştırmıyor)

 

                                                                                                                      Değerli basın Mensupları,

 

Türkiye’de işkence ve kötü muamele vakalarında son dört yılda çok ciddi artış gözlenmektedir. Daha önce gözaltı birimlerinde rastladığımız işkence vakaları artık ya meydanlarda veya cezaevlerinde sürekli karşımıza çıkmaktadır. Her ne kadar AKP hükümeti işkenceye sıfır tolerans diyerek AB’ye mavi boncuk dağıtarak sözde işkencenin azaldığını ifade etse de maalesef uygulamalar bunun gerçek dışı olduğunu göstermektedir.

 

Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bulunan İHD şubelerine 2004 yılının ilk altı ayında 174 işkence ve kötü muamele iddiasıyla başvuru yapıldı. Bu başvurular 2005 yılının ilk altı ayında 191’e, 2006 yılının ilk altı ayında 242’ye, 2007 yılının ilk altı ayında 172’ye 2008 yılının ilk altı ayında ise 434 kişiye ulaşmıştır. Tüm bu uygulamalar işkence ve kötü muamele iddiaların bitmeyip gittikçe artığına delalettir.

 

Derneğimize müteakip defalar kendisine Bitlis cezaevinde işkence ve kötü muamele yapıldığı iddiasıyla başvuran Ahmet KIRBOĞA adlı siyasi hükümlü 11 Temmuz 2008 tarihinde, isteği dışında Bitlis E Tipi’nden Erzurum H Tipi’ne sevk olmuş, Erzurum Cezaevi girişinde askerler kendisine hakaret etmiş, tehdide maruz kalmış, zorla elbiseleri çıkarılarak soyulmuş, cezaevindeki görevlilerin kötü muamelesiyle karşılaşmış, üç gün hücrede kalmış, geceleri havaların soğuk olmasına rağmen, nevresim ve battaniye verilmemiş, yemek verildiğinde, kaşık verilmemiş, havlu, sabun, diş fırçası  macunu ve deterjan gibi temizlik malzemeleri çantasında olmasına rağmen kendisine verilmemiştir.

 

Ahmet KIRBOĞA, daha önce Bitlis Cezaevindeyken kendisiyle birlikte arkadaşlarına işkence yapıldığına dair derneğimize başvurmuş, işkence ve kötü muamele yapanlara değil, kendilerine soruşturma açılmış, hücre cezası verilmiş, şikayetçi olduklarından dolayı Erzurum ve diğer cezaevlerine sürgün gitmişlerdir.

 

Bitlis’te kendisine işkence yapılırken o gün üstünde olan kanlı elbiseleri bize gönderen Ahmet KIRBOĞA iddialarının gerçek olduğunu yüzümüze haykırmaktadır. Bu görüntüye baktığımızda Türkiye’de işkence ve kötü muamele yoktur sözü anlamsızlaşmaktadır.

 

Bu ülkede yaşayanların adalete olan güveni AKP hükümeti döneminde daha da zedelenmiştir. Bu ülkenin cezaevleri ölüm evlerine, işkence evlerine, eza evlerine dönmeye başladı. Özellikle siyasi nedenlerle tutuklanan Kürtlere karşı uygulanan insanlık dışı işkence ve kötü muameleye dair başvurular maalesef gittikçe artmaktadır.

 

İşkenceye sıfır tolerans diyen AKP hükümeti bu uygulamaları işkence olarak görmüyor mu? Bu insanların cezalandırılmaları amacıyla dört duvar arasına bırakılmaları yetmiyor mu?

 

Biz insan hakları savunucuları olarak özellikle doğuda bulunan Bitlis, Siirt ve Erzurum cezaevlerinde son dönemde artan insan hakları ihlallerinin araştırılmasını istiyoruz. Bu amaçla başvurduğumuz bir çok yerden sonuç alamadık.

 

Konuyu aktardığımız DTP Diyarbakır Milletvekili ve eski şube başkanımız sayın Selahattin DEMİRTAŞ, Adalet Bakanı M.Ali ŞAHİN’e cezaevlerindeki ihlalleri yazılı olarak sordu, ama sayın bakan cezaevlerinde ihlal ‘YOK’ diye cevap verdi. Bu görüntüye bakarak cezaevlerinde ihlal var mı yok mu siz karar verin.

 

Değerli Basın Mensupları,

 

Cezaevlerinin insani ölçütlerde olup olmadığını, işkence ve kötü muamele iddialarını bağımsız STK’lar ve kuruluşlar tarafından araştırılıp kamuoyuna gerçek bilgi aktarılması gerekmektedir.

 

Bitlis, Siirt ve Erzurum Cumhuriyet Başsavcılıklarını, işkenceye sıfır tolerans diyen AKP hükümetini, TBMM’yi, konula ilgili tüm kurum ve kuruluşları bu cezaevlerine müfettiş göndermek suretiyle bu iddiaların araştırılması amacıyla göreve çağırıyor, insanlık aleminin utancı olan işkenceye karşı asla tepkisiz kalmayacağımızı bir kez daha vurgulamak istiyoruz.