Bugün Rojava sınırındayız. Sınırın öte tarafında bulunan Kobanê'de; arkasına aldığı uluslararası şer odaklarının desteğiyle bir halkın özgürlük umutlarına saldıran bir çete yapılanması var. ‘Irak Şam İslam Devleti’ olarak adlandırılan ve gerçekleştirdikleri katliamlarla aslında İslam dinine de hakaret eden bu grup, 2 Temmuz'dan bu yana Kobanê'ye yoğun bir saldırı içerisine girmiştir. Kısa bir süre önce Irak'ın Musul vilayetini ele geçirdikten sonra oradan elde ettiği ağır silahlarla Rojava'ya saldıran bu çeteci grupların amacı, sanıldığı gibi bir İslam devleti kurmak değildir. Amaçları, iki yıla yakın bir zamandır bölgelerinde yaşayan halklarla demokratik bir yapılanmaya adım atan ve büyük emeklerle özerkliği inşa etmeye çalışan Kürt halkının yarattığı kazanımları ortadan kaldırmaktır.
Bu çete yapılanması, uluslararası güçlerden önemli destekler almaktadır. Ancak bu gün burada dikkat çekmek istediğimiz konu, Türkiye'nin bu örgüte sağladığı destektir. Bu örgüt, daha önce de Rojava’nın Afrîn, Kobanê ve Cizîre Kantonlarına yönelik gerçekleştirdikleri saldırılarda, Türkiye’den önemli bir destek almıştır.
Biz insan hakları savunucuları olarak defalarca bu sınır hattına gelmiş ve Rojava'da halka yönelik gerçekleştirilen insanlık dışı saldırılara dikkat çekmeye çalıştık. Açıklama ve çağrılarımızda, Türkiye'nin artık bu çeteci yapılanmalara verdiği desteği çekmesini ve bölgede yaşayan halklara destek olmasını talep ettik. İnsani yardım malzemelerinin mağdur insanlara ulaşması için sınır kapılarını açmalarını ve geçişlere izin verilmesi gerektiğini söyledik. Tüm ısrarları çabalarımıza rağmen ne yazık ki Türkiye hükümeti, bu talepleri görmezden geldi. Sınır kapılarını kapattı ve adeta bir halkı kaderiyle başbaşa bıraktı. Açlığa, ölüme mahkum etmeye çalıştı. Rojava halkına yönelik saldırılarını devam ettiren çeteci gruplara karşı ise, sınırlarını açmış ve lojistik sağlamalarına fırsat yaratmıştır. IŞİD Türkiye’den aldığı bu güçle, pervasız bir şekilde gerçekleştirdiği saldırılarda insanlığa karşı suçlar işlemeye devam etmiştir.
Bugün de, birkaç yüz metre ötemizde bu saldırıların en şiddetlisi yaşanmaktadır. IŞİD çeteleri, Kobanê'ye tank ve toplarla saldırarak, bu bölgeyi ele geçirmeye çalışmaktadır. Ve maalesef bu örgüte Türkiye başta olmak üzere birçok ülkenin desteği hala devam etmektedir. Şu iyi bilinmeli ki, Suriye'de halkların birlikte yaşamasının en büyük garantörü Kürtlerdir. Rojava'da yaşanabilecek olumsuz bir durum, tüm Ortadoğu'da büyük etki yaratacaktır.
Bu nedenle, başta Türkiye olmak üzere tüm uluslararası güçlere seslenmek istiyoruz. Rojava'da insanlığa karşı suç işleyen bu ölüm şebekelerine verdiğiniz destekleri artık durdurun. Rojava'ya uyguladığınız ambargoyu kaldırın ve sınır kapılarını açın.
Ayrıca uluslararası insan hakları kuruluşlarına da seslenmek istiyoruz; Yıllarca bu bölgeye gözlerinizi kapattınız, kulaklarını tıkattınız. Ancak Rojava'da insanlık suçları ve buna karşı bir direnişin devam ettiğini artık görün. Bu vesile ile tüm uluslararası insan hakları kuruluşlarını, başta Kobanê Kantonu olmak üzere Rojava'ya davet ediyoruz.
Bizler insan hakları savunucuları olarak her zaman ezilenin yanında durmayı, onların haklarını savunmayı kendimize görev bildik. Bundan sonra da bu bilinçle hareket edeceğimizi belirtiyoruz. Rojava halklarına yönelik gerçekleşen insan hakları ihlallerine ve saldırılara karşı duyarlı olmaya devam edeceğimizi bir kez daha yinelemek istiyor, tüm kamuoyuna da duyarlılık çağrısında bulunuyoruz.
İHD ADIYAMAN ŞUBESİ
İHD BATMAN ŞUBESİ
İHD BİNGÖL ŞUBESİ
İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ
İHD ELAZIĞ ŞUBESİ
İHD ERZURUM ŞUBESİ
İHD GAZİANTEP ŞUBESİ
İHD HAKKARİ ŞUBESİ
İHD MALATYA ŞUBESİ
İHD MARDİN ŞUBESİ
İHD MUŞ ŞUBESİ
İHD SİİRT ŞUBESİ
İHD ŞANLIURFA ŞUBESİ
İHD ŞIRNAK ŞUBESİ
İHD VAN ŞUBESİ
İHD BİTLİS TEMSİLCİLİĞİ
İHD AĞRI TEMSİLCİLİĞİ
İHD KARS TEMSİLCİLİĞİ