Derneğimize yargı baskısı devam ediyor

10.02.2012

DİYARBAKIR – Baskın ve soruşturmalarla yargı kıskacı altına alınan İHD Diyarbakır Şubesi'nin faaliyetleri illegal olarak lanse edilirken, Şube Sekteri Raci Bilici hakkında ise, son dönemlerde birbirinden ilginç soruşturmalar açıldı. "Siyasi tutsakların cezaevi koşulları", "Sivil itaatsizlik eylemi", "Roboski Katliamı" ve "Şêx Saîd'in idam edilişi" ile ilgili etkinliklere katılmakla suçlanan Bilici, hak ihlallerinin deşifre edilebilmesi için sürdürdükleri mücadelenin soruşturmalar ile engellenmek istendiğine dikkat çekti.

"KCK" adı altında yürütülen operasyonlar kapsamında iki kez baskına uğrayan ve başkanı Muharrem Erbey 2009 yılından beri tutuklu bulunan İHD Diyarbakır Şubesi, yeni soruşturmaların kıskacına alındı. 2009 yılında düzenlenen baskında dernek binasında elde edilen ve yaklaşık 28 yılı kapsayan bilgi, belge ve dokümanlar; soruşturmayı yürüten savcı ve hakimler tarafından illegal olarak gösterilirken, ikinci bir operasyonla adeta dernek kapatılmak istendi. Bununla da yetinmeyen savcılar, İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici hakkında birbirinden ilginç gerekçelerle soruşturma üstüne soruşturma başlatılıyor. İHD'nin en son Uludere Katliamı'na ilişkin yaptığı protesto eylemi nedeniyle de Bilici hakkında soruşturma başlatıldı. Söz konusu soruşturmaların bir kısmı da davaya dönüştü. 5 Şubat 2011 tarihinde gerçekleştirilen 104'üncü "Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın" oturma eylemi nedeniyle, Bilici hakkında Diyarbakır 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 2911 "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet etmekten" dava açıldı.

Roboski katliamı da savcıyı rahatsız etmiş!

Benzeri soruşturmalar ile karşı karşıya kaldıklarını dile getiren İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici, son etkinlikleri ile ilgili hakkında 4 soruşturma başlatıldığını bildirdi. Soruşturmaların tümünün derneğin faaliyetleri çerçevesinde açıldığına dikkat çeken Bilici, bunlardan birinin DTK ve BDP öncülüğünde gerçekleştirilen "Sivil itaatsizlik" eylemine, STK ve parlamenterler eşliğinde yaptıkları destek ziyareti hakkında olduğunu dile getirdi. Bir diğer soruşturmanın ise cezaevinde bulunan hasta tutsaklara ilişkin yapılan açıklama olduğuna dikkat çeken Bilici, "TUHAD-FED ile birlikte yapmış olduğumuz açıklamaya ilişkin de soruşturma başlatıldı. Biz cezaevinde ölümler yaşanıyor, cezaevinde hak ihlalleri yaşanıyor dedik soruşturma başlatıldı. Diğer soruşturma ise Uludere katliamını sivil toplum örgütleri olarak protesto ettiğimiz gerekçesiyle başlatılmış. Biz İnsan Hakları Derneği olarak katliama ilişkin bir rapor da hazırlamıştık. Her platformda, her ortamda konuya ilişkin rahatsızlığımızı dile getiriyoruz. Bir diğer olay ise geçmişte yaşanan idamlara dikkat çekmek ve yaşanan hak ihlallerine dikkat çekmek amacıyla Şêx Saîd'in idam edilişinin yıldönümü nedeniyle düzenlenen bir konferansa katıldığım gerekçe gösteriliyor" dedi.

Son 'KCK' soruşturmasında gizlilik kararı var

Buna benzer birkaç soruşturmanın daha yürütüldüğünü, başlatılan soruşturmaların dernek faaliyetleri alanına girdiğine işaret eden Bilici, hak ihlallerinin deşifre edilebilmesi için sürdürdükleri mücadelenin soruşturmalar ile engellenmek istendiğini ifade etti. Son dönemlerde benzeri birçok soruşturma ile karşı karşıya bırakıldıklarını söyleyen Bilici, "Dernek ile ilgili en son düzenlenen KCK baskınında derneğin tüm bilgisayarlarına el konuldu. Şu an o soruşturma devam ediyor. Nasıl sonuçlanacağını da bilmiyoruz. Açıkçası gizlilik kararı olduğu için de konuya ilişkin bilgi de edinemiyoruz. Fakat derneğe yönelik baskılar bu şekilde devam ettiriliyor" diyerek tepki gösterdi.