DİYARBAKIR – İHD ve Kayıp yakınlarının “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganıyla her hafta düzenlediği oturma eylemi, 160’ıncı haftasını geride bıraktı. Her hafta olduğu gibi kayıplarının akıbetini soran kayıp yakınları, bu hafta 1994 yılında kaybedilen Salih Çalık ve Sinan Fidan için oturma eylemi yaptı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının her hafta "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" sloganıyla düzenlediği oturma eylemi 160'ıncı haftasında Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde devam etti. İHD üye ve yöneticilerinin yanı sıra MEYA-DER, Barış Anneleri İnisiyatifi, KESK’e bağlı sendikaların temsilcileri ile kayıp yakınlarının katıldığı eylemde, faili meçhul cinayetlerde yaşamını yitiren ve kaybedilenlerin fotoğrafları taşındı.
Bu haftaki eylemde konuşan İHD MYK Üyesi ve Diyarbakır Şube Yöneticisi A. Rahşan Bataray Saman, konuşmasına tüm kadınların ve annelerin 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutlayarak başladı.
‘Adli Tıp kuşkuları gidermemiştir’
160 haftadır kayıpların bulunması ve faillerinin yargılanması için mücadele ettiklerini belirten Bataray Saman, ancak seslerinin devlet yetkilileri ve Türk kamuoyu tarafından duyulmadığını dile getirdi. Diyarbakır İçkale’de bulunan toplu mezarın ortaya çıkmasıyla kayıplar konusunun tekrar gündemleştiğini kaydeden Bataray Saman, toplu mezarda bulunan kemiklere ilişkin Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı rapora ise tepki gösterdi. Adli Tıp Kurumu’nun bilimsellikten uzak raporlar hazırladığının geçmişte de ispat edildiğini vurgulayan Bataray Saman, bu raporun kayıp yakınlarının kafalarındaki kuşkuları gidermediğini söyledi.
‘Yokmuş gibi davranıyorsunuz ama yakınlarımız hala kayıp!’
Rapor açıklandıktan sonra yetkililerde sanki 90’lı yıllarda bu kayıpların yaşanmadığı gibi bir havanın oluştuğunu belirten Bataray Saman, şunları söyledi: “Ama bu kayıplar yaşanmıştır. Bu gerçeği değiştiremezsiniz. Bizim yakınlarımız hala kayıp, halen kemikleri bulunamadı veya failleri ortaya çıkarılamadı. Bu rapor aslında daha vahim bir sonucu ortaya çıkardı. 90’lı yıllarda bu bölgede yaşanan kayıpların, faili meçhullerin ve toplu mezar gerçeğinin aslında 100 yıl önce de bu topraklarda yine Kürtlere reva görülen bir uygulamaydı ve maalesef tarih tekerrür ediyor. Biz insan hakları savunucuları olarak 100 yıl önce de olsa işlenmiş olan insanlık suçlarının takipçisi olacağımızı tekrar belirtmek isteriz.”
Bu hafta 2011 yılı İnsan Hakları İhlalleri Raporu’nu açıkladıklarını kaydeden Bataray Saman, “İstatistikler bize göstermektedir ki, 2011 yılında hak ihlalleri her yıl artarak devam ediyor. 2012 yılının ilk iki ayı da göstermektedir ki, bu ihlaller 2012 yılında artarak devam edecek” dedi.
Askerler önce yaraladı sonra kaybetti
Bataray Saman, konuşmasının ardından 6 Haziran 1994 tarihinde Diyarbakır’ın Kocaköy İlçesi Şahlat Köyü’nde askerler tarafından gözaltına alınarak kaybedilen Salih Çalık ve Sinan Fidan’ın kaybediliş hikayesini şöyle anlattı: “Şahlat Köyü Askerler tarafından yakıldığı için Çalık ailesi Diyarbakır Merkezine göç etmişti. Ancak Salih Çalık işçi olduğu için köye çalışmaya gidip gelmeye devam ediyordu. Olay günü Salih yine köye çalışmaya gitmişti. Köyde de bir Askeri operasyon başlamıştı. Operasyon sırasında Askerler köylüleri uzun namlulu silahlarla taradılar, tarama sırasında 2 köylü yaşamını yitirdi. Olayda Salih Çalık da ayağından yaralanmıştı. Yaralı olduğu için köyden çıkamayınca Süleyman Muntaş’ın evine sığınmıştı. Ancak askerler kaldığı evi tespit ederek, eve baskın düzenledi. Yapılan baskın sonucunda ev sahibi Süleyman Muntaş, yaralı Salih Çalık ve Çalık’ı tedavi etmek için evde bulunan Sinan Fidan, askerler tarafından gözaltına alındı. Ev sahibi Muntaş, 25 gün sonra serbest bırakıldı. Salih ve Sinan ise gözaltında tutulmaya devam edildiler. Serbest bırakılan Süleyman Muntaş, yalnızca 2 gün Salih ve Sinan ile birlikte gözaltında tutulduklarını, sonrasında ikisini onun yanından ayırdıklarını anlatıyor. Salih Çalık ve Sinan Fidan’ın akıbeti konusunda bir bilgiye ulaşamayan aileleri, Diyarbakır DGM Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdular. Ancak Savcı dilekçeyi aileye iade ederek, ‘bu şahısları biz almadık, gidin PKK’den sorun’ diyerek ailelerin talebini geri çevirdi. O tarihten itibaren Salih Çalık ve Sinan Fidan’dan bir daha haber alınamadı.”
Hikayenin anlatımının ardından Salih Çalık’ın annesi Kesire Çalık, oturma eylemine katılanlara oğlunun kaybediliş hikayesini ve yaşadıklarını paylaştı.
Yapılan konuşmaların ardından kayıp yakınları, Salih Çalık ve Sinan Fidan’ın anısına 5 dakikalık oturma eylemi yaptı.