DİYARBAKIR – İHD Genel Merkezi’nin Kayıplar Haftası nedeniyle başlattığı kampanya çerçevesinde İHD Diyarbakır Şubesi, TBMM’de bulunan Diyarbakır milletvekillerine kayıpların akıbetinin bulunması ve Türkiye’nin “Bütün Kişileri Zorla Kaybedilmeden Korumak İçin Uluslararası Sözleşme”yi imzalaması için mektup gönderdi.
İHD Diyarbakır Şubesi, Kayıplar Haftası nedeniyle bir basın açıklaması yaparak, Meclis’te bulunan Diyarbakır milletvekillerine mektup gönderdi. İHD Genel Merkezi’nin Kayıplar Haftası nedeniyle kayıpların bulunması için başlattığı kampanya çerçevesinde yapılan eyleme İHD üye ve yöneticileri ile Diyarbakır’da bulunan sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı.
Sur Postanesi önünde yapılan basın açıklaması öncesi bir konuşma yapan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, Türkiye genelinde şubelerinin bulunduğu tüm illerde bu eylemin yapıldığını belirterek, amaçlarının duyarlılık yaratmak olduğunu söyledi.
Bilici’nin ardından İHD Kayıplar ve Faili Meçhuller Komisyonu Üyesi Av. Gamze Yalçın, hazırlanan basın metnini okudu. Her yıl olduğu gibi bugün de kayıplarının akıbetini sormaya devam ettiklerini belirten Yalçın, “27 Mayıs günü Aydın İli Yenipazar İlçesinden bulunan hapishane önünden Mehmet Ağar’dan kayıplarımızın akıbetini sormaya gittik. Karşımıza hesap verecek yetkililer çıkacağına, Mehmet Ağar’ın gönüllü korumalığına soyunmuş devlet destekli saldırgan ve tehlikeli bir grup çıktı” dedi.
‘Kayıpların yakınları hala gözlerimizin içine bakıyor’
Tüm toplumu ve devlet yetkililerini kaybedilenlerin akıbetini araştırmaya, faillerini ortaya çıkarmaya ve faillerden yargı yoluyla hesap sormaya çağırdıklarını ifade eden Yalçın, şunları söyledi: “Evden, okuldan, iş yerinden, gözaltı merkezinden ya da bilinmeyen bir yerden alınıp bir daha bulunamayan, muhatabı sessiz kaldığı için faillerinden hesap sorulamayan, sessiz, habersiz, çoğu zaman mezarsız tüm kayıpların yakınları hala gözlerimizin içine bakıyor. Belki birinin akıbeti bilinir, faili bulunur hesap sorulur, belki birinin mezarının üstüne bir mezar taşı konur diye kayıp yakınları, insan hakları savunucuları ve kayıpların sessiz hatıraları bugün yine sokaklardadır. Yıllardır süren bu mücadele kayıplar, failler, sorumlular, katiller ve mezarlar bulununcaya kadar devam edecektir.”
‘Türkiye hala sözleşmeyi imzalamadı’
“Toplum, toplumu oluşturan bireyler ve devlet artık bu ülkede yaşanan kayıplar gerçeğiyle yüzleşmelidir” diyen Yalçın, şöyle devam etti: “Her bir kaybın hesabını ayrı ayrı vermeyen, her bir kaybın failinden ayrı ayrı hesap sormayan bir devlet demokratik bir hukuk devleti olma iddiasından çok uzaktadır. Kaybedilmelerin yaşandığı tüm ülkelerdeki deneyimler göstermektedir ki kaybedilmeler devlet veya devletçe desteklenen örgütlü güçler tarafından yapılmaktadır. Bu gerçeği bilen ve gören Birleşmiş Milletler de bu durumlar nedeniyle 20 Aralık 2006 tarihinde “Bütün Kişileri Zorla Kaybedilmeden Korumak İçin Uluslararası Sözleşme”yi kabul ve ilan etmiştir. Sözleşme ile zorla kaybetmeye mutlak yasak getirilmiştir. Bu suçlar insanlığa karşı işlenmiş suçlardan sayılmış ve devletlere iç hukuklarında sözleşmeye uygun düzenlemeler yapma yükümlülüğü getirilmiştir. Türkiye hala bu sözleşmenin tarafı değildir. Bizler de biliyoruz ki, tarafı olunacak hiçbir düzenleme, imzalanacak hiçbir belge kaybedilmiş bir insanın boşluğunu dolduramayacaktır. Fakat hepimizin gözleri önünde toplumdan çekilip alınan, kaybedilen insanların yakınlarının adalet talepleri ancak bu yollarla yerine getirilebilecektir, bir daha asla yaşanmaması gereken vakalar ancak bu şekilde önlenebilecektir.”
’11 Diyarbakır vekiline mektup gönderildi’
İHD’nin temel görevlerinden biri kayıplar sorununu her yıl gündeme getirmek, kayıpların akıbetinin soruşturulmasını ve sorumluların bulunarak yargı önüne çıkarılmasını sağlamak olduğunu hatırlatan Yalçın, bu nedenle kayıplar bulununcaya, faillerden hesap soruluncaya kadar mücadelelerini devam ettireceklerini söyledi.
Yalçın, kayıplarla ilgili adım atılabilmesi için Türkiye’nin “Bütün Kişileri Zorla Kaybedilmeden Korumak İçin Uluslararası Sözleşme”yi imzalaması gerektiğine vurgu yaptı.
Yapılan açıklamanın ardından içerisinde kayıpların akıbetinin araştırılması ve BM’nin “Bütün Kişileri Zorla Kaybedilmeden Korumak İçin Uluslararası Sözleşme”sinin imzalanması taleplerinin yer aldığı mektuplar Meclis’te bulunan 11 Diyarbakır milletvekiline gönderildi.