DİYARBAKIR - İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" sloganıyla her hafta yaptığı oturma eyleminde bu hafta 1996 yılında evinden çıktıktan sonra kendisinden bir daha haber alınmayan 17 yaşındaki Sabah Oruç'un akıbeti soruldu. Oturma eyleminde ayrıca tırmanan çatışmalı ortama dikkat çekilerek, savaşın bir an önce son bulması istendi.
İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" sloganıyla her hafta gerçekleştirdikleri oturma eylemi 176’ıncı haftasını geride bıraktı. Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde yapılan eyleme İHD üye ve yöneticilerinin yanı sıra MEYA-DER, Barış Anneleri İnisiyatifi, KESK’e bağlı sendikaların temsilcileri ve kayıp yakınları katıldı.
Kayıpların ve faili meçhul cinayetlerde yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının taşındığı eylemde konuşan İHD Kayıp ve Faili Meçhul Cinayetler Komisyonu Üyesi Necibe Güneş Perinçek, dün Diyarbakır'da görülen JİTEM davasını hatırlatarak, “Bundan bir süre önce JİTEM davasına giren avukatlar, bundan sonraki süreçte davada yargılananların tahliye edilebileceği yönündeki kaygılarını belirtmişlerdi. Nitekim öyle de oldu. Davada dün bir JİTEM elemanı tahliye edildi. Biz faillerin bulunmasını beklerken yargılanan failler de serbest bırakılıyor. Her seferinde biz hayal kırıklığı yaşıyoruz” dedi.
‘Durdurun artık bu savaşı’
Son günlerde artan askeri operasyon ve çatışmalara da değinen Perinçek, “Bizler bu kanın durması için sürekli çaba içerisindeyiz. Ancak her geçen gün çatışmalar artıyor, ölümler artıyor. Biz buradan tekrar yetkililere sesleniyoruz; bu kanı durdurun. Bu yetkililerin elinde. İstenirse bir hafta içerisinde bu kan durdurulur, operasyonlar durur, silahlar susar. Ölenler bu ülkenin insanıdır, bu ülkenin gençleridir. Durdurun bu kanı, bu savaşı durdurun. Yetmedi bu kan ve gözyaşı? Ölenlerden, öldürülenlerden yetkililer, iktidar sorumludur, çözümün önünü tıkayanlar sorumludur. Ama artık bizler bu savaşın bitmesini istiyoruz” diye konuştu.
1996 yılında kaybedilen Oruç'un akıbeti soruldu
Güneş Perinçek, konuşmasının ardından 13 Şubat 1996 yılında Diyarbakır’ın Bismil İlçesinde akşam saatlerinde evinden çıktıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Sabah Oruç'un kaybediliş hikayesini anlattı. Güneş Perinçek, Bismil Cumhuriyet Savcılığı’na, İlçe Jandarma Komutanlığı’na ve İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne başvuran Oruç'un ailesinin hiçbir sonuç almadığını belirterek, olaydan 1 ay sonra bazı görgü tanıklarının Sabah Oruç'u Bismil Tabur Komutanlığı'nda tutulduğunu söylediklerini ifade etti. Bu olay üzerine tekrar resmi kurumlara başvuran aileye gözaltında böyle birinin tutulmadığının söylendiğini belirten Güneş Perinçek, 17 yaşındaki Sabah Oruç'tan bir daha haber alınamadığını dile getirdi.
Yapılan konuşmaların ardından kayıp yakınları oturma eylemi yaparak eylemlerine son verdi.