DİYARBAKIR - İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları tarafından "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" sloganıyla her hafta düzenlenen oturma eylemi 183'üncü haftasında da devam etti. Eylemde 1994 yılında kaybedilen Ahmet Üstün'ün hikayesi anlatıldı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları tarafından "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" sloganıyla her hafta düzenlenen oturma eylemi 183'üncü haftasını geride bıraktı. Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde düzenlenen eyleme İHD ve kayıp yakınlarının yanı sıra sinema sanatçısı Nur Sürer, Amed Göç-Der Başkanı Vecih Aydoğan, SES Diyarbakır Şube Başkanı Hülya Alökmen Uyanık da katıldı. "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" pankartının açıldığı eylemde katledilen ve kaybedilen kişilerin fotoğrafları taşındı.

Oturma eylemi öncesi bir konuşma yapan İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp ve Faili Meçhuller Komisyonu Üyesi Necibe Güneş Perinçek, önceki gün MAZLUMDER'e yönelik yapılan saldırıya değinerek Türkiye'de "korku hâkimiyeti" oluşturulmak istendiğini ifade etti. Perinçek, insan hakları örgütleri ve sivil toplum kuruluşları olarak her türlü saldırıya maruz kaldıklarını söyledi. Şemdinli’de yaşanan gelişmelere de dikkat çeken Perinçek, devlet yetkililerinin Kürt sorununa yaklaşımının sorunları daha da büyüttüğünü dile getirdi.

'Taziye kurun oğlunuz öldürüldü!'

Yaptığı konuşmanın ardından Perinçek, 1994 yılı Nisan ayında Cizre'de gözaltına alınıp kaybedilen Ahmet Üstün'ün hikayesini anlattı. 6-7 kişilik silahlı sivil kişiler tarafından "Bir ifaden var, lojmanlara gideceğiz, ifade sonrası serbest bırakacağız" denilerek Üstün'ün evinden alındığını belirten Perinçek, "Üstün serbest bırakılmayınca babası Mehmet Üstün 3 gün boyunca lojmanlara gidip oğlunu sordu. Ancak sağlıklı bir haber alamayınca korucubaşı Kamil Atak'ın yanına gider. Kamil Atak 'Endişelenecek bir şey yok, lojmanlardadır zaten. Yakında mahkemeye çıkacak' der. Oğlu için kaygılanan ve Cumhuriyet Savcılığı'na başvuran babaya 'Oğlunu serbest bıraktık' denir. Bunun üzerine Silopi'de hükümet konağında memur olarak çalışan ve aynı zamanda JİTEM ekibi ile ilişkili olarak bilinen akrabası Abit'in (Übeyit) yanına gider. Yardım talebine karşın para talebinde bulunan Übeyt isimli şahıs babaya, 'Taziyenizi kurun oğlunuz alındıktan 3 gün sonra öldürüldü' der" diye kaydetti. Perinçek, o tarihten itibaren Üstün’den bir daha haber alınamadığını söyledi.

Yapılan konuşmaların ardından kayıp yakınları kaybedilen Ahmet Üstün’ün anısına 5 dakikalık oturma eylemi yaptı.