DİYARBAKIR - İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları tarafından her hafta düzenlenen oturma eyleminde kayıp yakınları, Paris’te katledilen 3 Kürt kadın siyasetçiye yönelik suikastı gerçekleştirenlerin ortaya çıkarılmasını istedi. Konuşmalarda, yürütülen barış görüşmelerinin de sekteye uğramaması gerektiği vurgusu yapıldı.
İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" sloganıyla her hafta düzenlediği oturma eylemi 205'inci haftasında Koşuyolu Parkı Yaşam Anıtı önünde devam etti. Eyleme, İHD üye ve yöneticileri ile MEYA-DER, 78’liler Girişimi üyeleri, KESK’e bağlı sendikaların temsilcileri ve kayıp yakınları katıldı.
Eylemde konuşan İHD MYK Üyesi ve Doğu-Güneydoğu Anadolu Bölge Temsilcisi Şevket Akdemir, bu ülkenin temel sorunu olan demokrasi ve insan hakları sorunu halen varlığını sürdürmektedir. Bu sorunun en temel halkası olan Kürt sorunun barışçıl çözümü gerçekleşmemiştir. Bu sorunun yarattığı travmalar da derinleşmektedir.
Fransa'da 3 Kürt kadın siyasetçiye yönelik gerçekleştirilen katliamı nefretle kınadıklarını belirten Akdemir, “Kürt sorununda yaşanan diyalog ve müzakere sürecinin bu tür üzücü olaylar yüzünden sekteye uğramaması için Kürt sorunun barışçıl bir şekilde çözülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Söz konusu olan insan yaşamıdır. Katliamın sorumlularının açığa çıkarılması gerekmektedir. Geçmişte yaşanan acıların tekrar yaşanmaması için herkesi sorumlu olmaya davet ediyorum. Bizler başından beri bu sorumluluğun gereğini yerine getirmek için gayret gösterenler olarak her şeyin üstünde olan yaşam hakkını savunmaya devam etmeye kararlıyız. Bu nedenle herkesi yürütülen görüşmeleri sekteye uğratacak açıklamalardan kaçınmasını istiyoruz” dedi.
Zihinsel engelli Arslan’ın kaybediliş hikayesi anlatıldı
Akdemir'in ardından İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Abdulselam İnceören, 1997 yılının Haziran ayında Mardin'in Dargeçit ilçesine bağlı Bağözü köyünde evden dışarı çıktıktan sonra kendisinden bir daha haber alınmayan engelli yurttaş Resul Arslan'ın kaybediliş hikayesini anlattı. İnceören, Arslan'ın 1997 yılında köy çevresinde PKK'liler ve askerler arasında çatışmanın başladığı saatlerde pijamalı ve terlikle dışarı çıktıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamadığını hatırlattı. İnceören, Arslan ailesinin çocuklarının eve dönmemesi üzerine kaygılandığını ve çevrede çeşitli araştırmalar yaptığını kaydetti. Arslan ailesinin çatışma bölgesinde operasyon nedeniyle arama yapamadığını belirten İnceören, korucuların anlatımına göre, adı geçen bölgede çıkan çatışmada 7 kişi yaşamını yitirdiğin belirterek, Arslan ailesinin yaşamını yitirenlerden birinin çocukları olabileceğini düşündüğünü ifade etti.
Yapılan konuşmaların ardından kayıp yakınları Resul Arslan anısına bir süre sessiz bir şekilde eylem yaptı.