Bölgede 2012 yılında 21 bin 107 hak ihlali yaşandı

29.01.2013

DİYARBAKIR – İHD Diyarbakır Şubesi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi 2012 yılı İnsan Hakları İhlalleri Raporu’nu açıkladı. Bir yılda 21 bin 107 ihlalin yaşandığı belirtilen raporda, silahlı çatışmalarda yaşamını yitirenlerin sayısındaki artış damgasını vururken, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri dikkat çekti. Birçok alanda hak ihlallerinin yer aldığı raporun açıklamasında, yaşanan hak ihlallerinin nedeninin Kürt meselesinin çözümsüzlüğü olduğu belirtilerek, başlatılan diyalog sürecinin daha aktif bir şekilde yürütülmesi istendi.

 

İHD Diyarbakır Şubesi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi 2012 yılı İnsan Hakları İhlalleri Raporu’nu düzenlediği bir basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdu. Şube binasında düzenlenen basın toplantısına İHD MYK Üyesi ve Doğu-Güneydoğu Anadolu Bölge Temsilcisi Şevket Akdemir, İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, Şube Sekreteri Abdusselam İnceören, ile şube yöneticileri Emin Ermin ile Av. Pınar Dalkuş katıldı.

 Raporun açıklanması öncesi hazırlanan basın metnini okuyan Şube Başkanı Raci Bilici, Kürt meselesinin tartışıldığı bir ortamda açıkladıkları raporda yine iç açıcı veriler sunamadıklarını belirterek, “Geride bıraktığımız yıl yine binlerce ihlale sahne olmuştur. Bugün tartışılan ve müzakere edildiği ileri sürülen Kürt meselesinin çözümsüzlüğü nedeniyle geçtiğimiz yıl yine kayıp bir yıl oldu. Oysa ki, bugün tartışılanları geçtiğimiz bir yıl içerisinde tartışıp sonuca bağlamış olsaydık, bugün bunca ihlalden söz etmiyor olabilirdik. Ama bu gerçekleşmedi ve yine kan, gözyaşı, acı ve ihlaller bu coğrafyadan eksik olmadı” dedi.

 Yıla damgasını vuran olayın bölgede yıllardır devam eden ve 2012’de büyük artış gösteren düşük yoğunlukla savaş olduğunu vurgulayan Bilici, “Dur durak bilmeyen askeri operasyonlar ve hükümetin güvenlikçi politikaları ön plana çıkarması sonucu ülke bir bütün olarak savaşa teslim oldu. Baharın gelmesiyle birlikte yoğunluğu artan çatışmalı süreç, yaz aylarıyla birlikte daha da büyüdü ve neredeyse bölgemizin tamamına yayılan bir hal aldı. Bunun sonucunda iki taraftan yüzlerce insan yaşamını yitirdi, yüzlercesi de yaralandı. Raporumuzda yer alan istatistik verilerine baktığımızda, 2012 yılında gerçekleşen çatışmalar ve ölümler son yılları ikiye katlayan bir pozisyona gelmiştir. Her ne kadar çözüm sürecine girildiği ve görüşmeler yapıldığı belirtilse de halen operasyonlar sürmekte, gençlerimizin cenazesi gelmeye devam etmektedir” diye konuştu.

 

‘Savaş kurban verdiğimiz siviller yaşanan tahribatın resmidir’

 2012 yılına Şırnak’ın Uludere İlçesi Roboskî Köyü’nde savaş uçaklarının bombardımanı sonucu katledilen 34 yurttaşın yasıyla girdiklerini hatırlatan Bilici şöyle devam etti: “Tüm toplumu ciddi anlamda huzursuz bir ortama sürükleyen ve öfkelendiren bu katliam sonrası sivillere yönelik öldürme olayları maalesef hızından bir şey kaybetmeden devam etti. Güvenlik güçlerinin hedef gözeterek gerçekleştirdiği yargısız infazlar, çatışmalarda yaşamını yitiren/yaralanan siviller, mayın ve sahipsiz patlayıcılar sonucu ölen çocuklarımız, süren savaşın toplumda yarattığı tahribatın adeta bir resmiydi. Böylece tekrardan şunu anladık ki, iki taraf arasında yürütülen bir savaş, sadece o taraflara değil, daha çok masum insanlara zarar vermektedir.”

 

‘Polis çok rahat insanları sokak ortasında infaz edebiliyor’

 Ancak burada dikkat çekilmesi gereken en önemli meselenin güvenlik güçlerinin çok rahat bir şekilde sivillere yönelik saldırıları gerçekleştirebilmeleri olduğunu kaydeden Bilici, “Roboskî katliamı örneğinde gördüğümüz gibi, sivillere yönelik gerçekleştirilen eylemlerde, maalesef failler bir türlü ortaya çıkarılmamaktadır. Nurhak Çartay ve Özgür Arda adlı gençlerin öldürülmesi olayında olduğu gibi, bir polis çok rahat bir şekilde bir kişiyi sokak ortasında infaz edebilmektedir. Bunun en büyük nedeni ise, siyasi iktidarın bu faillerin arkasında durması ve yargı mercilerinin failleri yargı önüne çıkarma konusundaki isteksizlikleridir. Bu da silah kullanma yetkisi olan devlet görevlilerini saldırı ve öldürme konusunda daha da cesaretlendirmektedir” dedi.

 

Geçtiğimiz yıl içerisinde çatışmalar ve sivil can kayıplarının yanında birçok alanda hak ihlalleri yaşanmaya devam ettiğini ifade eden Bilici, işkence ve kötü muameleden tutalım, düşünce ve ifade özgürlüğü önündeki engeller, toplantı ve gösteri yürüyüşlerine getirilen yasaklar, ekonomik ve sosyal haklar, kadın ve çocukların yaşam haklarına yönelik ihlaller gibi birçok alanda hak ihlalleriyle karşılaştıklarını vurguladı.

 

‘Hasta mahpuslar bir an önce salıverilsin’

 Ancak, rapordaki rakamsal verilerde de görüleceği üzere ihlallerin en çok yaşandığı alanların başında cezaevleri geldiğine dikkat çeken Bilici, şunları söyledi: “2012 yılı cezaevleri açısından ihlallerin adeta tavan yaptığı bir yıl olmuştur. Bu ihlallerin içerisinde en ön palana çıkanı da cezaevlerindeki hasta mahpusların durumudur. Geçtiğimiz hafta açıkladığımız Hasta Mahpuslar Raporu’nda da görüleceği üzere, cezaevlerinde halen yüzlerce hasta mahpus bulunmaktadır. Ve bunlardan çoğu artık ölüm sınırındadır. Geçtiğimiz yıllarda neredeyse her gün bunların ölüm haberini duyar olduk. Fakat artık bu soruna bir çare bulunmalıdır. Bu sorun, geçen hafta Meclis gündemine gelen ve kamuoyuna ayrıntılarını paylaştığımız palyatif yasa değişiklikleriyle değil, daha gerçekçi bir yaklaşımla çözülmelidir ve cezaevindeki ağır hastalar bir an önce serbest bırakılmalıdır. Aksi taktirde cezaevlerinden ölüm haberleri gelmeye devam edecektir.”

 

‘Açlık grevleri Öcalan’ın rolünün önemini göstermiştir’

 Cezaevlerinde hasta mahpuslar haricinde sevk ve sürgünler, sağlık hakkının ihlali, işkence ve kötü muamele, tecrit / izolasyon ve disiplin cezaları cezaevlerinin adeta her gün yaşanan ihlalleri haline geldiğini belirten Bilici, “Hükümetin PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecrit uygulaması toplumu bir bütün olarak geren bir noktaya varmış, bu durum yansımasını cezaevlerinde de bulmuştur. Uygulanan bu tecrit politikası ve yaşanan çatışmalı süreç, cezaevlerindeki mahpusların süresiz dönüşümsüz açlık grevi başlatmalarına kadar varmıştır. 68 gün boyunca devam eden açlık grevini yine tecrit altında tutulan Öcalan bitirmiştir. Böylece Öcalan’ın Kürt meselesinin çözümünde ne denli bir rol sahibi olduğu bir kez daha görülmüştür” diye konuştu.

 

‘Düşünce ve ifade özgürlüğü önündeki engeller hemen kaldırılsın’

Fakat Kasım ayında sona eren açlık grevlerinin hemen ardından ihlallerin devam ettiğini söyleyen Bilici, grevlerin sonunda bu kez mahpuslardan intikam alırcasına sürgünlerin devreye sokulduğunu dile getirdi.

Bu durumun da cezaevleri konusunda kendilerini ciddi anlamda kaygılandırdığını ifade eden Bilici, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Nitekim düşünce ve ifade özgürlüğü önündeki engeller nedeniyle bugün binlerce siyasetçi, insan hakları savunucusu, sivil toplum örgütü temsilcisi, avukat, öğrenci, akademisyen cezaevindedir. Sadece düşüncelerini dile getirdi diye, muhalif bir pozisyon sergiledi diye KCK üyeliği adı altında cezaevlerine atılan bu insanlara bir de cezalandırıldıkları mekanda kötü muamele yapılmaktadır. Biz bu durumun artık değişmesini istiyoruz. Bunun için de öncelikle Kürt meselesinin demokratik ve barışçıl bir şekilde çözülmesi gerekmektedir. Ancak daha acili ise, ceza yasalarında yapılması gereken değişikliklerdir. Hükümet, bir an önce evrensel hukuk normları çerçevesinde düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki bütün yasal engelleri kaldırmalıdır ve cezaevlerinde bu nedenle yatmakta olan binlerce kişiyi serbest bırakmalıdır. Bu adım, bugünlerde çokça konuşulan çözüm sürecine de büyük katkı sunacaktır.”

 

‘Başlatılan diyalog daha da ileriye götürülsün’

 Geride bıraktığımız 2012 yılının da birçok alanda hak ihlallerinin yaşandığı bir yıl olduğunu ve tüm bu yaşanan ihlallerin yegane nedeninin Kürt meselesindeki çözümsüzlük olduğunu sözlerine ekleyen Bilici, “Kürt meselesinde yaşanacak bir ilerleme, atılacak adımlar diğer sorunların çözümünü de beraberinde getirecektir. Bizler insan hakları savunucuları olarak artık bu tablonun değişmesi gerektiğine inanıyoruz. Bunun için de bir an önce başlatılan diyalog ve müzakerelerin daha da ileriye götürülerek, Kürt meselesinin demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözülmesi gerektiğini belirtiyoruz. 2012 yılını geride bırakırken ölümlerin, acıların, gözyaşının ve bir bütün olarak hak ihlallerinin yaşanmadığı bir ülke özlemimizi yineliyor, 2013 yılının barış ve özgürlükler yılı olması temennisinde bulunuyoruz” dedi.

 

Bir yılda 21 bin 107 ihlal yaşandı

Bilici’nin açıklamasının ardından İHD Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölge Temsilcisi Şevket Akdemir, bir konuşma yaptı. Akdemir, CHP Milletvekili Birgül Ayman Güler’in Meclis’te yaptığı konuşmayı kınadığını belirterek, bölgede yaşanan hak ihlalleri raporuna geçti.

 

 Raporda yer alan bazı başlıklar ve ihlal rakamları şöyle;

 *Çatışmalarda yaşamını yitiren-yaralanan güvenlik güçleri – 237 ölü, 459 yaralı

*Çatışmalarda yaşamını yitiren-yaralanan PKK militanı – 284 ölü, 11 yaralı

*Faili meçhul cinayet, yargısız infaz, çatışmalardaki sivil ölümler – 56 ölü, 228 yaralı

*Kuşkulu ölümler – 23

*Resmi hata ve ihmal sonucu – 31 ölü, 3 yaralı

*Asker / polis intiharı – 11 intihar, 5 teşebbüs

*Kadın intiharları – 41 intihar, 8 teşebbüs

*Erkek intiharları – 45 intihar, 22 teşebbüs

*Çocuk intiharları – 20 intihar 4 teşebbüs

*Gözaltına alınanlar – 4.418

*Tutuklananlar –  1.475

*Örgüt militanları tarafından alıkonulanlar - 130

*İşkence ve kötü muamele – 876

*Toplumsal olaylara müdahale – 213 müdahale, 315 yaralı

*Soruşturma, dava ve cezalara maruz kalan kişi sayısı – 1.971

*Baskına ve saldıra uğrayan Siyasi Parti, Sendika, Dernek, Kültür Kurumu – 127

*Kapatılan Siyasi Parti, Sendika, Dernek, Kültür Kurumu – 12

*Anadilde savunma yasağı – 447

*Cezaevlerinde yaşanan ihlaller – 3.263

*Ekonomik ve sosyal haklara yönelik ihlaller: 395

*Köy yakma ve boşaltma – 12

*Orman ve arazi yakma - 33

*Arazi yayla mera ve otlak yasağı – 89

*Askeri operasyonlar sonucu yaşanan ihlaller – 47

*Toplu mezar iddiası – 13 toplu mezar, 80 kişi

*Ortaya çıkan toplu mezarlar – 4 mezar, 37 kişi

*Militanların cenazelerine yönelik uygulamalar – 31

*Diğer ihlaller – 5.631

Toplam ihlal sayısı: 21.107