DİYARBAKIR - Diyarbakır ve Batman'da "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" sloganıyla düzenlenen eylemlerde kayıpların akıbeti soruldu. İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, faillerin açığa çıkarılması yerine her gün yeni bir faili meçhul cinayetle karşılaştıklarını söyledi. Bilici, barış görüşmelerinin sürdüğü bir süreçte Lice’nin dağlarında operasyon yapılmasına anlam veremediklerini dile getirdi.
İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları tarafından "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" sloganıyla her hafta yapılan oturma eylemi 210'uncu haftasında Diyarbakır Koşuyolu Parkı'ndaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde devam etti. Sağanak yağmur altında yapılan eyleme, İHD üye ve yöneticilerinin yanı sıra, Barış Anneleri İnisiyatifi, MEYA-DER, GÖÇ-DER, KESK’e bağlı sendikaların temsilcileri ile çok sayıda kayıp yakını katıldı. Öte yandan İHD Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölge Temsilcisi Şevket Akdemir ile İHD Siirt, Van, Urfa ve Elazığ’dan gelen şube başkanları ve yöneticileri de kayıp yakınlarına destek verdi.
Oturma eylemi öncesi bir konuşma yapan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, toplumsal gösterilerde polisin saldırısı ile işkence ve kötü muamele vakalarındaki artışa işaret ederek, faillerin açığa çıkarılması yerine her gün yeni bir faili meçhul cinayetle karşılaştıklarını söyledi. 15 Şubat protesto gösterileri sırasında polis panzerinin ezmesi sonucu yaşamını yitiren Şahin Öner'i öldürenlerin cezalandırılmasını isteyen Bilici, Vali Mustafa Toprak'ın açıklamalarına tepki göstererek, “Öldürülen her kişinin sorumlusu sizsiniz. Açıklama yapmak sizin işiniz değildir. Yargı gerekeni yapar. Suçluysa cezasını verir. Siz güvenlik güçlerini korumakla görevli değilsiniz” dedi.
‘Lice’nin dağlarında ne işiniz var?’
Barış görüşmelerinin devam ettiği bir süreçte bu tarz olaylar ve yapılan askeri operasyonlara tepki gösteren Bilici, “Biz binlerce kez söylüyoruz bizlerin ihtiyacı olan tek şey barıştır. Ne zamana kadar bu operasyonlar devam edecek. Yetmedi mi dağları bombalamanız? İşte en üst düzeyde yetkililerle görüşülüyor. Bu alt birimlere neler oluyor? Siz Lice’nin dağlarında ne arıyorsunuz, ne işiniz var, neden operasyon yapıyorsunuz? Acaba birileri barışı istemiyor mu? Eğer barışa dair biraz inancınız varsa bu uygulamalardan vazgeçin ve yapılan görüşmelere saygı duyun” diye konuştu.
Kaybedilen Piro Ay’ın hikayesi anlatıldı
Bilic'nin ardından İHD Diyarbakır Şube Yöneticisi Necibe Güneş Perinçek 17 Mayıs 1994 yılında Mardin'in Derik ilçesine bağlı Çayköy köyünde kaybedilen Piro Ay'ın kaybediliş öyküsünü anlattı. Perinçek, hikayeyi şöyle anlattı: “Askerler, Piro ve köy halkından Abdurrahman isimli köylüyü gözaltına alıp köyün aşağı tarafında bulunan meydana götürür. Askerler köylülere bazı isimleri sorar, ancak evlerde arama yapılmaz. Sadece Piro bir cipe bindirilip köye 1-2 kilometre mesafedeki dağlık alana doğru götürülür. Yaklaşık 1 saat sonra cip geri gelir ancak köyde durmaz, devam eder. Köyde bekletilen askerler ise yaklaşık yarım saat sonra yanlarına Abdurrahman'ı alıp araçlarıyla köyden ayrılırlar. Abdurrahman aynı gün ikindi vakti Derik Üçyol Karakolu'nda serbest bırakılır. Aile Piro'nun götürüldüğü dağlık alana gider. Dere kenarında kan izlerine, kırık cop parçaları ve Piro'nun mavi kot pantolona ait parçalar bulunur. O civardaki çobanlar Piro'nun bağırma sesini duyduklarını, askerlerden korktukları için sesin geldiği yere gidemediklerini söyler. Piro'nun babası Bedir Ay, Derik Cumhuriyet Savcılığına, Mardin İl Jandarma Komutanlığı ile Emniyet Müdürlüğü’ne dilekçe il başvuruda bulunur. Ancak bir sonuç alınamaz. Piro'nun akibeti hala aydınlanmış değil.”
Yapılan konuşmaların ardından kayıp yakınları kaybedilen Piro Ay anısına 5 dakikalık oturma eylemi yaparak eylemlerine son verdi.
Batmanlı kayıp yakınları bugün de alanlardaydı
İHD Batman Şubesi üyeleri ve kayıp yakınları tarafından Batman Gülistan Caddesi'nde her hafta kayıplar için gerçekleştirilen eylem 210'uncu haftasında devam etti. 1990'lı yıllarda kaybedenlerin fotoğraflarının bulunduğu "Kayıplar bulunsun failleri yargılansın" pankartının açıldığı eyleme kayıp yakınları, BDP yöneticileri, Barış Anneleri İnisiyatifi, KURDÎ-DER, KESK yöneticileri, HDK Batman temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. İHD Batman Şube Yöneticisi İlyas Ekinci, 210 haftadır kayıplar için eylem yaptıklarını söyleyerek, Batman'da 1990 ve 1995 yılları arasında damgasını vuran failli meçhul cinayetleri ve kaybedilen insanların hikayelerini paylaşmaya devam edeceklerini belirtti.
'Neden devlet oğlum hakkında bir açıklama yapmıyor?'
Ekinci, 1995 tarihinde kaybedilen ve hala kendisinden bir haber alınmayan 15 yaşındaki Mehmet Şirin Maltu'nun hikayesini Maltu'nun annesinin ağzından şu şekilde aktardı: "Batman'ın Kozluk ilçesi Yağmurlu köyüne bağlı Zêdiya mezrasında oturuyorduk. 10 Şubat 1995 tarihinde gece saatlerinde asker, özel tim ve köy korucularının da aralarında bulunduğu panzerler eşliğinde evimize operasyon yapıldı ve oğlum Mehmet Şirin gözaltına alındı. Oğlumu aynı gün Bekirhan Beldesi Jandarma Karakolu'na götürdüler. Ben de ertesi gün peşinden karakola gidip oğlumun akıbetini sordum. Bana oğlumun karakolda olmadığını söylediler. Çalmadık kapı bırakmadık. Ancak oğlumdan şu ana kadar hiçbir haber alamadım. Acılı ve gözü yaşlı bir anne olarak soruyorum; oğlum Mehmet Şirin Maltu bu kadar açık bir şekilde göz göre göre kaybettirilmesine rağmen, neden devlet hala oğlumun akıbeti hakkında somut bir açıklama yapmıyor?"
Kaybedilen Mehmet Şirin Maltu'nun annesi yaşlı olduğundan dolayı eyleme katılmazken, ablası Altun Biçici kardeşinin fotoğrafını taşıdı. Açıklama 5 dakikalık oturma eyleminin ardından sona erdi.