DİYARBAKIR- İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları tarafından "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" şiarıyla düzenlenen oturma eyleminde kayıpların akıbeti soruldu. 14 Ekim 1994 yılında Şırnak'ın Silopi ilçesine bağlı Ortaköy'de tarlada çalışırken askerlerce götürülüp bir daha kendilerinden haber alınamayan Sabri ve Abidin Polat adlı kardeşlerin akıbeti soruldu.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları tarafından "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" şiarıyla her hafta yapılan eylem 211'inci haftasında Diyarbakır Koşuyolu Parkı'ndaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Eyleme Kayıp yakınları, İHD'li yönetici ve üyeler, MEYA-DER Diyarbakır Şubesi ve SES Diyarbakır Şubesi yöneticileri katıldı. Eylemde konuşan İHD Diyarbakır Şube Yöneticisi ve Kayıp ve Faili Meçhul Cinayetler Komisyonu Üyesi Necibe Güneş Perinçek, her hafta burada gerçekleştirdikleri eylemde bir failin isminin açıklandığını; ancak bu açıklamalarının bir "ihbar" olarak kabul edilmediğini söyledi. Yaşamını yitiren Berfo Ana için başsağlığı dileğinde bulunan Perinçek, Berfo Ana'nın her hafta burada bulunan anneler gibi oğlunun kemiklerini bulmak için mücadele ettiğini dile getirdi. Berfo Ana'nın 32 yıldır oğlunun cenazesinin bulunması için her yere başvurduğuna dikkat çeken Perinçek, Başbakan Erdoğan'ın yanına kadar gittiğini; ancak hiçbir sonuç almadığını vurguladı. Türkiye'de hukuk sisteminin olmadığının altını çizen Perinçek, "Sinop'ta yaşanan olaylarda polis hiçbir müdahalede bulunmadı. Ama burada 19 yaşında Şahin Öner adlı bir genç panzer altında kaldı. Vali çıkıp 'Elinde ses bombası patladı' diyerek olaya müdahale etti. Bu hukukun kişiye göre işlendiğinin bir göstergesidir" diye konuştu.
Ardından 14 Ekim 1994 yılında Şırnak'ın Silopi ilçesine bağlı Ortaköy'de tarlada çalışırken askerlerce götürülüp bir daha kendilerinden haber alınamayan Sabri ve Abidin Polat adlı kardeşlerin hikâyesi okundu. Polat kardeşlerin kaybediliş hikayesi şöyle: "Askerler pamuk tarlasına gelirler. 'Sabri ve Abidin Polat kim' diye sorarlar. Gelen askerlerin arasında Ortaköy Karakol Komutanı Gökhan isimli astsubay ve orta boylu siyah saçlı biri tanıyorlardı. Sabri ve Abidin biziz dedikten sonra askerler Sabri ve Abidin'i tekme tokat döverek araca bindirirler. Sabri Polat'ın oğlu Nevzat ilk defa böyle bir olaya tanık olur. Kardeşi Ali ile birlikte ağlaya ağlaya arabanın arkasından koşmaya başlarlar. Bir süre sonra kendilerini fark eden askerler, Ali ve ağabeyi Nevzat'ı darp ettikten sonra 'geri dönün' diye tehdit ederler. Askeri arabaya fazla yaklaşamadan aracı izlemeye devam ederler. Pamuk tarlalarının arasında beyaz bir Toros arabayı fark ederler. Babalarını ve amcalarını askeri araçtan indirip, o Toros arabaya bindirdiklerine tanık olurlar. Amcaları Abidin olaydan iki gün sonra serbest bırakılır. Ancak Ortaköy Jandarma Karakolu'na imza atman gereken bir belge var deyip karakola çağrılır. Aile gitmemesi için uyarır. Abidin Polat gitmezsem devlete karşı suçlu konuma düşerim der ve gider. Bir daha iki kardeşten haber alınmaz."
Okunan hikâyenin ardından 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı.