DİYARBAKIR - İHD ve kayıp yakınları bu hafta 1993 tarihinde Şırnak İdil ilçesinde sivil silahlı kişiler tarafından kaçırılan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Mehmet Nezir Duman'ın akıbetini sordu. 

İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının her hafta "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" sloganıyla düzenlediği oturma eyleminin 231'incisi Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Açıklamada, üzerinde kaybedilenlerin fotoğrafının bulunduğu ve "Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın" ile "Onlar bir gece ansızın evlerinden alındılar ve bir daha geri gelmediler" yazılarının yazıldığı pankart açıldı. Açıklamaya çok sayıda yurttaşın yanı sıra, İHD Bölge Temsilcisi Şevket Akdemir, İHD üye ve yöneticileri, MEYADER yöneticileri, KESK bileşenleri, Belediye İş Sendikası yöneticileri ve kayıp yakınları katıldı.

Açıklama öncesinde konuşan İHD Bölge Temsilcisi Şevket Akdemir, 90'lı yıllardan bu yana gözaltında kaybedilen ve "faili meçhul" cinayete kurban giden binlerce insanın faillerinin kimler olduğunun bilinmesine ve delillerin ortada olmasına rağmen yargının görevini yerine getirmediğini belirterek, "Bir dönem JİTEM'de aktif çalışan itirafçı Abdulkadir Aygan, itiraflarında kayıpların isimlerini, gömüldükleri yerleri açıkça ortaya koymasına rağmen, kayıpların bulunmak istenmemesine yönelik kanaatimiz gittikçe artmaktadır. Gözaltında kaybedilenlerin failleri aramızda dolaşıyor. Hukuk devleti gereğini yapmak zorundadır. Ergenekon soruşturması Fırat'ın doğusuna geçmelidir" dedi. 

Bölgedeki insan hakları savunucularının bölgede yaşanan tüm olayların hem sanığı hem tanığı hem de mağduru olduğunu söyleyen Akdemir şöyle devam etti: "Barışın ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Bu yolda binlerce yoldaşımız katledildi. İHD'nin bir çok üye ve yöneticisi faili meçhul saldırılarda yaşamını yitirmiş, işkence görmüş ve tutuklanmıştır." İHD kurucu üyelerinden Vedat Aydın'ın da "faili meçhul" cinayetle yaşamını yitirdiğini ve 22. yıldönümünde anıldığını hatırlatan Akdemir, "İHD'ye emek veren çok değerli bir arkadaşımızdı. Aradan 22 yıl geçmesine halen failleri bulunmadı. Bu nasıl bir devlettir, bu nasıl bir hukuktur?" diye sordu. 

'Kayıplarımızın bulunması için gösterilen mücadeleye ortak olun'

Türkiye'nin Mısır'daki askeri darbeyi eleştiren bir tutum içersinde olduğunu ancak kendi ülkesinde olup bitenlere seyirci kalan bir siyasi zihniyet taşıdığını belirten Akdemir şöyle devam etti: "Başka ülkelerdeki insanlık suçlarına duyarlı olunması ama kendi ülkesinde buna seyirci kalınması ve eleştiri konusu yapılmaması oldukça vahim bir durumdur. Kendi ülkesinin savaş uçakları ile sivil insanları katleden bir devletin, sorumları halen yargı önüne çıkarmadan Mısır'a telkinlerde bulunması bir çelişkidir. Roboski'de katledilen yurttaşlarımızın failleri yargı önüne çıkarılmadan, Mısır için kalkıpta demokrasiden bahsetmek ne kadar doğru ne kadar anlamlı?"

Akdemir'in ardından İHD Kayıp ve Gözaltında Kaybedilenler Komisyonu üyesi Necibe Güneş Perinçek tarafından, 1993 tarihinde Şırnak İdil ilçesinde sivil silahlı kişiler tarafından kaçırılan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Mehmet Nezir Duman'ın hikayesi anlattı. Perinçek şunları kaydetti: "Mehmet Nezir Duman 10 Şubat 1993 tarihinde Şırnak'ın İdil ilçesi merkezinde Renault marka araçtan inen sivil silahlı kişilerce zorla araca bindirilip kaçırıldı. Ailesi resmi kurumlar düzeyinde başvuruda bulundu. Ancak bugüne kadar bir gelişme sağlanamadı. Kaçırılma olayından sonra Mehmet Nezir Duman'dan bir daha haber alınamadı." Perinçek, İHD ve kayıp yakınları olarak 31 Ocak 2009 yılından bu yana başlattıkları ve kesintisiz olarak sürdürdükleri oturma eyleminin, Diyarbakır halkı tarafında desteklenmesi çağrısında bulundu. Kayıp yakınları olarak düzenledikleri eylemin ancak dayanışma gösterilerek sonuca ulaşacağına dikkat çeken Güneş Perinçek "Kayıplarımızın bulunması için gösterilen mücadeleye ortak olun" dedi. 

Açıklamanın ardından 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı.