PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın sağlık durumu konusunda taleplerini hatırlatmak ve "çözüm sürecindeki" rolünü sağlıklı oynayabilmesi için koşullarının bir an önce düzeltilmesi çağrısında bulunmak amacıyla bölgede 21 kentte faaliyet gösteren 776 STÖ, açıkladıkları ortak deklarasyonla duruma dikkat çekti. Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti önünde gerçekleşen basın açıklamasına, Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, KESK Diyarbakır Şubeler Platformu, TUHAD-FED, İHD gibi deklarasyonun altında imzası bulunan çok sayıda STÖ temsilcisi katıldı. Burada bileşenin hazırladığı ortak basın metnini Diyarbakır Baro Başkan Yardımcısı Nahit Eren açıkladı. Eren, "Demokratik çözüm" sürecinin başlamasının en önemli aktörü olan PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın, ulusal ve uluslararası normlara aykırı bir şekilde İmralı'da ağırlaştırılmış tecrit koşulları altında 14 yılı aşkın bir süredir tecritte tutulmasından dolayı ciddi sağlık sorunları yaşadığına dikkat çekti. Eren, içerisinde bulunduğu bu ağır koşullara rağmen, Öcalan'ın sağlık sorunlarının sürecin önüne geçmesinden kaçındığını, diyalog ve çözüm kanallarını açık tutmayı başardığına işaret etti.

 

Öcalan'ın bu çabalarına rağmen hükümetin halen başlatılan sürece karşılık yeterince adım atmamış olmasının toplumda sürece olan güveni zedelediğine dile getiren Eren, "Hükümet bir an önce sürecin ruhuna denk düşecek demokratik adımları atmalıdır. Bu çerçevede Kürt sorunun çözümü için gerekli yasal ve anayasal değişiklikleri hayata geçirmeli, PKK Lideri Öcalan'ın barışı inşa etme konusundaki çabaları görülmeli, sağlık hakkı gözetilmeli, tecrit koşulları kaldırılmalı, mevcut koşulları değiştirilerek süreçteki rolünü sağlıklı bir şekilde oynaması için uygun koşullar sağlanmalıdır" dedi.

 

'Bu koşullar süreci sabote eder'

 

Deklarasyonda imzası bulunan STK'ler olarak sürecin başlatıldığı ilk günlerden bu yana sürece destek verdiklerini ve bu süreçte her türlü sorumluluğu yerine getirmeyi tarihi ve toplumsal bir sorumluluk olarak gördüklerini dile getiren Eren, şunları dile getirdi: "Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi ve Demokratik Toplum Kongresi Sağlık Meclisi'nin Adalet Bakanlığı'na yaptıkları başvuruların bir an önce olumlu şekilde yanıtlanmasını; talep gereği bağımsız doktorlar heyetinin oluşturularak Sayın Öcalan'ı muayene etmesini ve tam teşekküllü bir hastanede tetkik ve tedavisin yapılmasını, ayrıca tecrit uygulamasının kaldırılarak, uygun koşulların sağlanmasını talep ediyoruz." 

 

'Israrımızı sürdüreceğiz'

 

Eren'in ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Kemal Karadaş, Adalet Bakanlığı'na yaptıkları başvuruya henüz bir yanıt alamadıklarını belirterek, "Tam teşekküllü bir hastane adaya taşınamayacağına göre, Sayın Öcalan'ın en doğal hakkı olan tam teşekküllü bir hastanede tedavi edilmesi gerekir. Bu konuda TBB olarak ısrarımızı sürdüreceğiz. En kısa zamanda bağımsız doktor heyetinin İmralı'ya gitmesi gerekiyor" diye konuştu. 

 

Daha sonra kısa bir açıklama yapan DTK Daimi Meclis üyesi Seydi Fırat ise, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın hiç ertelenmeksizin tam teşekküllü bir hastanede tedavi edilmesi gerektiğini belirterek, aksi durumda bu tecrit koşullarının barış sürecini sabote eden bir yaklaşım olacağı uyarısında bulundu.