İnsan hakları savunucuları: Hasta mahpuslar çürümeye terk edildi

05.10.2013
DİYARBAKIR/ERZURUM/ANKARA/MERSİN/İZMİR/VAN/ADANA- İnsan hakları savunucuları, İHD Genel Merkezi'nin hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla aldığı eylem kararı kapsamında Diyarbakır, Van, Adana, İzmir, Mersin, Ankara ve Erzurum'da basın açıklaması yaptı. Açıklamalarda, Türkiye cezaevlerinde 10 Eylül itibariyle 154'ü ağır olmak üzere 526 hasta tutsağın bulunduğu belirtilerek, Türkiye'de infaz rejiminin insani olmadığı ve F tipi cezaevlerine geçişle birlikte tutsakların adeta çürümeye terk edildiği vurgulandı. 
 
Diyarbakır 
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi'nin hasta tutsakların sağlık durumuna dikkat çekmek amacıyla almış olduğu eylem kararı kapsamında yurttaşlar ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi önünde bir araya geldi. Eyleme hasta tutsak yakınlarının yanı sıra İHD MYK üyesi ve Doğu-Güneydoğu Anadolu Temsilci Şevket Akdemir, İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, MEYA-DER Başkanı Leyla Ayaz, KURDÎ-DER, DİAY-DER ve SES Diyarbakır Şube yöneticileri de katıldı. Açıklamada yurttaşlar tarafından "Cezaevlerinden bir ağıt daha yükselmeden" pankartı ile cezaevlerinde yaşamını yitiren tutsakların isimleri ile birlikte "Cezaevi mi? Toplama kampı mı?", "Hasta tutsaklara özgürlük" ve "Tecrit bir insanlık suçudur, tecride son" yazılı pankart ve dövizler taşıdı. Kısa bir açıklama yapan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, hasta tutsakların "özgürlük sesi" olmak için bir araya geldiklerini belirterek, "Cezaevleri tarihi ölüm, işkence ve hak ihlalleriyle dolu bir tarihtir. Devlet yıllardır bu zihniyetini değiştirmeyerek, tutsaklara bu zihniyetle yaklaşmaya devam etti" dedi. Başbakan Erdoğan tarafından geçtiğimiz günlerde açıklanan "Demokratikleşme paketi"ne de değinen Bilici, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine şu ana kadar hiçbir paketin çözüm getirmediğine dikkat çekerek, hasta tutsakların bir an önce özgürlüklerine kavuşması için gereken düzenlemelerin yapılması gerektiğine vurgu yaptı. Bilici'nin ardından basın açıklaması, İHD Diyarbakır Şubesi Cezaevi Komisyonu üyesi Av. Muhterem Süren tarafından okundu. İHD Genel Merkezi tarafından 10 Eylül itibari ile hazırlanan raporda 154'ü ağır 526 hasta tutsağın bulunduğunu hatırlatan Süren, Türkiye'de cezalara uygulanan infaz rejiminin insani olmadığına vurgu yaptı. F tipi cezaevlerine geçişle birlikte hayata geçirilen tecrit sistemiyle tutsakların adeta çürümeye terk edildiğini belirten Süren, hasta tutsaklarla ilgili olan 5275 sayılı İnfaz Kanunu'nda gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasının gerekliliğini vurguladı. AKP hükümetine ve Adalet Bakanlığı'na çağrıda da bulunan Süren, "Adalet Bakanlığı'nın İHD listesinde bulunan hasta mahpuslarla ilgili acilen gerekli tedbirleri alması, listemizde bulunan ağır hasta mahpusların bir an önce tahliyesini sağlaması, diğer mahpusların tedavilerinin sağlanması için gerekli tıbbi tedbirleri alması ve sağlıklarına kavuşabilmeleri için tahliye edilmeleri dahil her türlü önlem alması gerekmektedir" diye konuştu. Yapılan açıklamanın ardından insan hakları savunucuları cezaevi önünden ayrıldı.
 
Adana 
 
İHD Adana Şubesi, Türkiye cezaevlerinde tutuklu bulunan hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla İnönü Parkı'nda basın açıklaması gerçekleştirdi. "Hasta tutsaklar serbest bırakılsın. Tecritte son" pankartının açan insan hakları savunucuları sık sık, "Hasta tutsak serbest bırakılsın" ve "Siyasi tutsaklar onurumuzdur" sloganı attı. Açıklamaya, İHD Adana Şube Başkanı Şahin Kılıç ve İHD yöneticileri, KESK, HDP, HDK ve tutsak yakınları katıldı. Kadınların çocuklarıyla açıklamaya katılması renkli görüntülerin oluşmasına neden oldu. Açıklama okunduğu sırada ismi öğrenilemeyen biri, gruba yaklaşarak konuşmak istedi. Ancak gruba kişiye müdahale ederek, alandan uzaklaştırdı. Açıklama yapan İHD Adana Şube yöneticisi Nejat Okay, İHD Genel Merkezi Cezaevi Komisyonu'nun 10 Eylül 2013 tarihi itibariyle hazırladığı rapor göre, cezaevlerinde 154'ü ağır olmak üzere 526 hasta tutsağın bulunduğunu kaydetti. Okay, AKP hükümetinin acil olarak hasta tutsakların tahliye edip, tedavilerinin dışarıda sağlanmasını istedi. Açıklama sloganlarla sonlandırıldı. 
 
Van 
 
İHD ve TUHAD-DER Van şubeleri tarafından hasta tutsaklar Ramazan Özalp ve Ergin Aktaş'ın durumuna dikkat çekmek amacıyla İHD Van Şube binasında basın toplantısı düzenledi. Özalp ve Aktaş, hakkında Adli Tıp Kurumu tarafından "Cezaevinde kalamaz" yönünde rapor verilmesine rağmen tahliye edilmediğini belirten İHD Van Şube Başkanı Ömer Işık, AKP hükümetinin hasta tutsakları cezaevlerinde tutarak süreci sabote etmeye çalıştığını dile getirdi. İHD Genel Merkezi Cezaevi Komisyonu'nun 10 Eylül 2013 tarihinde hazırladığı listede 154'ü ağır olmak üzere 526 hasta tutsağın bulunduğunu kaydeden Işık, "F tipi cezaevlerine geçişle birlikte mahpuslar adeta çürümeye terk edilmiştir. Bugüne kadar gerek Adalet Bakanlığı'nın verileri, gerekse de derneğimizin verilerine göre cezaevlerinde yaşamını yitiren mahpusların durumu, yaşanan vahameti açıkça göstermektedir" dedi. Ocak ayında 5275 sayılı İnfaz Kanunu'nun 16. maddesinin değişmesine rağmen Adli Tıp Kurumu'nun hasta tutsakların tahliye edilmesine karşı direndiğini ifade eden Işık, bu durumun kabul edilemez olduğunu söyledi. Işık şunları aktardı: "Adli Tıp Kurumu kanunların değişmesine rağmen hasta mahpusların tahliye edilmesine büyük engeldir. Kanun değişikliği ile 'Hayati tehlike' kriteri yerine, 'Yaşamını tek başına idame ettirmeme' kriteri getirilmiştir. Bu hüküm gerekçe gösterilerek Metris Cezaevi'nde hükümlü bulunan Ramazan Özalp ve Ergin Aktaş, Adli Tıp Kurumu'nun 'cezaevinde kalamaz' raporuna rağmen tahliye edilmemiştir" dedi. Işık, hükümetin açıkladığı "Demokratikleşme paketi' ile demokratikleştiğini iddia ettiğini belirterek, "İHD'nin listesinde olan ve ağır hasta mahpus olan Hakan Gölünçün'ün durumu hükümetin samimiyetsizliğinin açık göstergesidir. Gölünçün'e 24 Nisan'da verilen, 'cezaevinde yaşamını sürdürmesinin ciddi riskler oluşturacağı, bu nedenle kişinin tedavilerinin tamamlanmasına kadar cezasının ertelenmesi' yönünde rapora rağmen Gölünçün tahliye edilmedi. Biz İHD olarak buradan AKP hükümetine ve Adalet Bakanlığı'na sesleniyoruz. Hasta mahpuslar üzerinden yaşanan işkencelere son verin" dedi.
 
İzmir 
 
İHD İzmir Şubesi üyeleri, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla Konak Eski Sümerbank önünde bir araya geldi. "Hasta mahpuslar sahipsiz değildir" ve "Hasta mahpuslar derhal serbest bırakılsın" pankartının açıldığı açıklamayı yapan İHD İzmir Şube Başkanı avukat Adnan Kaya, 526 hasta tutsağın cezaevinde yaşamını yitirmemesi için bir an önce serbest bırakılmasını istedi. Türkiye'de cezalara uygulanan infaz rejiminin insanı olmadığını söyleyen Kaya, "F tipi cezaevlerine geçişle birlikte geliştirilen tecrit sistemiyle tutuklu ve hükümlüler, adeta çürümeye terk edilen bir yapıya mahkum edilmiştir" dedi. Adalet Bakanlığı"na çağrıda buluna Kaya, "Ağır hasta olan mahpuslar ilgili acilen gerekli tedbirleri almasını, listemizde bulunan ağır hasta mahpusların bir an önce tahliye olmasını ve diğer tutsakların ise, tıbbi tedbirleri alması ve sağlıklarına kavuşabilmeleri için tahliye edilmeleri dahil her türlü önlemi alması gerekmektedir" dedi. 
 
Mersin
 
İHD Mersin Şubesi, cezaevlerindeki hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek ve "Demokrasi Paketi"ne ilişkin Mersin Gazeteciler Cemiyeti'nde basın toplantısı düzenledi. Açıklamaya İHD yöneticileri ile Mersin'deki emek ve demokrasi güçlerinin temsilcileri katıldı. Açıklamanın yapıldığı salona "Hasta tutsaklar serbest bırakılsın" pankartı asılırken toplantıda açıklama yapan İHD Mersin Şube Başkanı Ali Tanrıverdi, Başbakan Erdoğan tarafından açıklanan "Demokratikleşme Paketi"nin toplumda yaratılan beklentilerden ve Kürt sorunun demokratik barışçıl çözümünden çok uzak olduğunu belirtti. Kürt, Alevi, azınlık ve ötekileştirilmiş herkesin demokrasi taleplerinin göz ardı edildiğini kaydeden Tanrıverdi, yaşamı tehlikede olan hasta tutsaklarla ilgili duyarsızlığın devam ettiğini ifade etti. Tanrıverdi, F tipi cezaevlerindeki tecrit sisteminin tutuklu ve hükümlüleri "çürümeye" terk eden bir yapıya sahip olduğuna işaret etti. Adalet Bakanlığı'nın İHD'nin hasta listesinde bulanan hasta tutsaklarla ilgili acilen gerekli tedbirleri alması çağrısında bulunan Tanrıverdi, "Hasta mahpuslara yapılan bu işkenceye son verin" dedi. 
 
Ankara
 
İHD Ankara Şubesi, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. "İçerde dışarda zincirleri parçala" ve "Hasta tutsaklara özgürlük" sloganlarının atıldığı açıklamayı yapan İHD Şube yöneticisi Deniz Kesmez, İHD'nin 10 Eylül 2013 tarihi itibariyle hazırlamış olduğu hasta tutsak listesinde 154'ü ağır olmak üzere 526 tutsağın olduğunu belirterek, tecrit sisteminin ve son yıllarda artan tutuklu ve hükümlü sayısının cezaevlerinin vahametini gösterdiğini belirtti. Kesmez, hükümetin yeni yargı ve demokrasi paketleriyle demokratikleşme iddiasında bulunulmasına rağmen hükümetin nasıl bir oyun oynadığının Ergin Aktaş ve Ramazan Özalp'ın Adli Tıp Kurumu raporlarına rağmen "toplum güvenliğini tehdit ettikleri" gerekçesiyle Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı tarafından tahliye edilmemeleri ile ortaya çıktığını kaydetti. Tüm bu uygulamaları ağır hasta tutsak listesinde yer alan Hakan Gölünç'ün durumuyla özetlemek istediklerini dile getiren Kesmez, Gölünç'e "cezaevinde kalması risklidir" şeklinde verilen raporlara rağmen Kandıra F Tipi Cezaevi tarafından bırakılmadığını ifade ederek Gölünç'ün gönderdiği mektubu okudu. Gölünç mektubunda, "Her günün sabahına inadına, inançla umutla kalkacağız" dedi. 
 
Erzurum
 
İHD Erzurum Şubesi tarafından cezaevlerinde bulunan hasta tutsakların tahliye edilmesi talebi ile dernek binasında basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan İHD Şube Başkanı Medeni Aygül, bugüne kadar dernekleri aracılığıyla yaptıkları tüm başvuru ve duyurulara rağmen hasta tutsaklar konusunda hükümetin adım atmadığını dile getirdi. Metris Cezaevi'nde bulunan hasta tutsaklar Ergin Aktaş ve Ramazan Özalp'ın Adli Tıp Kurumu'ndan alınan "cezaevinde kalamaz" raporuna rağmen "Toplum güvenliği için tehlike arz ettikleri" gerekçesiyle Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı tarafından tahliye edilmediğini söyleyen Aygül, Adalet Bakanlığı'nı İHD tarafından açıklanan hasta tutsaklar listesinde yer alan tutsaklar konusunda acilen gerekli tedbirleri almaya çağırdı. Toplantının sonunda salonda bulunanlar, "Siyasi tutsaklar onurumuzdur" sloganı attı.