Kayıp yakınları: Devlet isterse bu failleri ortaya çıkarabilir

12.10.2013
DİYARBAKIR – İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının her hafta düzenlediği oturma eyleminde konuşan İHD Şube Başkanı Raci Bilici, 90’lı yıllarda işlenen cinayetlerin birçoğunun zaman aşımı tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu hatırlatarak, “Kayıplar ve faili meçhul cinayetlerle ilgili hiçbir dosyanın zaman aşımına uğramasını kabul etmiyoruz. Çünkü bunlar insanlığa karşı işlenmiş suçlardır. Devlet isterse bu katliamların faillerini hemen ortaya çıkarabilir” dedi. 
 
İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganıyla her hafta düzenlediği oturma eylemi 244'üncü haftasında Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde devam etti. Oturma eylemine İHD üye ve yöneticilerinin yanı sıra, Barış Anneleri İnisiyatifi, MEYA-DER, KESK’e bağlı sendikaların temsilcileri ve kayıp yakınları katıldı. 
Kaybedilenlerin fotoğraflarının taşındığı eylemde konuşan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, yıllardır bu alanlarda kayıpların akıbetini sorduklarını ve faillerin de yargılanmasını istediklerini belirterek, ancak tüm girişimlerine rağmen devletin ilgili organlarının harekete geçmediğini belirterek, “Bu alanda yaptığımız eylemlerde kayıplarımızın nasıl kaybedildiğini, kimler tarafından kaybedildiğini, o dönem hangi iktidarların olduğunu defalarca dile getirdik. Ama maalesef şimdiye kadar devletin tutumu yaklaşımı değişmemiştir. Bu katliamları yapanlar hala aramızda. Yargı hiçbir şekilde bunların üzerine gitmeyip tam tersine bu kayıpların bulunması için mücadele eden insanları tutuklayıp cezaevine atıyor” dedi. 
 
Yargıya çağrı: Dosyaların zaman aşımına uğramasına izin vermeyin
 
90’lı yıllarda işlenen çok sayıda faili meçhul cinayetin ve kaybedilenlerle ilgili dosyaların zaman aşımı tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu kaydeden Bilici, şunları söyledi: “Biz buradan net bir şekilde tekrardan söylemek istiyoruz; siz kayıplarımızı bulmadan, faillerini yargılamadan biz bu mücadelenin peşini bırakmayacağız. Çünkü tüm bunlar devletin eliyle gerçekleşmiş katliamlardır. Ancak bu dosyaların birçoğu zaman aşımı tehlikesiyle karşı karşıyadır. Biz bunun gerçekleşmemesi için mücadelemizi sürdürüyoruz. Çünkü insanlığa karşı işlenmiş hiçbir suç zaman aşımına uğramamalıdır. Devlet isterse tüm bu failleri bulup yargı önüne çıkarabilir. Örnek olarak, zaman aşımına girmesine bir gün kala Kulp Alacaköy’de katledilen 11 köylünün faili Bolu Dağ Komandı Tugayı Komutanı Tümgeneral Yavuz Ertürk hakkında yakalama kararı çıkartıldı ve olayla ilgili ifadesi alındı. Böylelikle zaman aşımı kesilmiş oldu. Buradaki kayıp yakınlarının mücadelesi sonucu bu gerçekleşmiştir. Bu nedenle biz buradan yargı organlarına çağrıda bulunuyoruz; bu tür risklere girmeden, dosyaların zaman aşımına yaklaşması beklenmeden ilgili soruşturmaların yürütülmesi ve davaların açılmasını istiyoruz.”
 
23 yıl önce kaybedilen Atalan'ın öyküsü anlatıldı
 
Bilici'nin konuşmasının ardından Mardin’in Midyat İlçesi Toptepe Köyü’nde 1991 yılında gözaltına alınarak kaybedilen Süleyman Atalan’ın kaybediliş hikayesi İHD Kayıp Komisyonu Üyesi Necibe Güneş Perinçek tarafından anlatıldı. Atalan'ın köyünde çobanlık yaparken bir gün keçileri alıp yola çıktığını ve Sarıkaya Köyü'nü geçtikten sonra Toptepe Köyüne ulaşmadan sivil silahlı kişilerce kaçırıldığını aktaran Perinçek, Atalan'ın kaybolduğu bölge Sarıkaya köyü korucuların denetiminde olduğunu söyledi. Olayı duyan Atalan'ın kardeşlerinin aynı gün karakola haber verdiğini ve askerlerle birlikte olayın yaşandığı bölgeye gittiklerini anlatan Perinçek, “Atalan ailesi ve askerler olay yerine giderken, sadece keçilerle karşılaşıyor. Gözaltında kaybedilen Süleyman Atalan Midyat bölgesinde yaşadığı ilk kayıplardandır. Ailesi o tarihten itibaren kendisinden bir daha haber alamaz” dedi. 
 
Yapılan konuşmaların ardından kayıp yakınları 23 yıl önce gözaltında kaybedilen Süleyman Atalan anısına 5 dakikalık oturma eylemi yaptı.