Kayıp yakınları: Başbakan'ın burada olması ve gerçeklerle yüzleşmesi gerekirdi

16.11.2013
DİYARBAKIR/BATMAN/ŞIRNAK- Diyarbakır,Batman ve Şırnak'ın Cizre ilçesinde kayıp yakınları, "Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın" sloganıyla her hafta düzenlediklri oturma eylemlerine bu haftada devam etti.Diyarbakır'da 249.'su düzenlenen kayıp oturma eyleminde konuşan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, Başbakan Erdoğan'ın bu gün Diyarbakır'da bulunduğunu hatırlatarak, "Başbakan'ın buraya gelmesini beklerdik. Başkaban’ın gerçeklerle yüzleşmesi gerekirdi" dedi.
 
DİYARBAKIR
 
İHD ve kayıp yakınlarının her hafta "Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın" sloganı ile Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde düzenlediği eyleminin 249'ncu gerçekleştirildi. Üzerinde kayıp yakınlarının resimlerini yer aldığı dev pankartın açıldığı eylemde, İHD yönetici ve üyeleri, kayıp yakınları, İHD Genel Başkan Yardımcıs Serdar Çelebi, İHD Bölge Temsilcisi Şevket Akdemir, Barış Anneleri İnsiyatifi üyeleri, MEYA-DER üyeleri, KESK'e bağlı sendika temsilcileri ile insan hakları aktivistleri katıldı. 
 
‘Şivan Perwer burada, kayıplar için ağıt yakmalıydı.
 
Eylem öncesinde bir konuşmada bulunan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, eylemin düzenlendiği aynı saatlerde bir dizi açılış ve temaslarda bulunmak üzere Diyarbakır'a gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, kayıp yakınlarını ziyaret etmesini beklediklerini ve kayıplar sorunu ile yüzleşmesi gerektiğini ifade etti. Bilici, "Başbakan'ın burada olması ve gerçeklerle yüzleşmesi gerekirdi. Geçmişte yaşanan bu vahşetin, zulümün, acıların kayıpların akıbeti ortaya çıkmadan Diyarbakır'ın gerçekleri ile yüzleşemezsiniz. Diyarbakır'ın gerçek gündemi toplu nikah değildir" dedi.  Yine Başbakan Erdoğan'ın davetlisi olarak kente gelmesi gelerek konser vermesi beklenen Şivan Perwer için de kırgınlık duyduklarını söyleyen Bilici "Biz Sayın Şivan Perwer'in burada olup, bu kayıplar üzerine ağıt yakmasını, anaların yanında olmasının beklerdik. Toplu nikahta düet yapmasını değil" diye ifade etti.
 
Konuşmasının devamında cezaevlerinde sayıları her geçen gün artan ve hukuk dışı ihlallerle karşılaşan hasta mahpusların durumuna dikkat çeken Bilici, "Başta Halil Güneş olmak üzere, raporları olmasına rağmen tutsaklar hala cezaevindeler. Bunların derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. Bu bölgenin gerçekliği budur" dedi.Bilici, hasta tutsakların tedavilerine bir an önce başlanması gerekliğinin aciliyetine işaret ederek, derhal tahliye edilmeleri çağrısında bulundu. 
 
Bilici'nin  ardından İHD Kayıp ve Faili Meçhul Cinayetler Komisyonu üyesi Necibe Güneş Perinçek tarafından, 22 Temmuz 1993 tarihinde İdil-Midyat yolu üzerinde Nakliyecilik yapan Tahir Macaratay, Veysi Başar ve soyadı öğrenilemeyen Rahmi isimli yurttaşların, Tepe köyü korucularının yol kontrolü yaptığı noktada, asker kıyafetli, silahlı ve yüzleri bezle kapalı kişiler tarafından alıkonulduktan sonra kaybediliş hikayeleri anlatıldı. 
 
Akıbetleri sorulan Tahir Macaratay, Veysi Başar ve soyadı öğrenilemeyen Rahmi isimli yurttaş için 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı. Oturma eyleminin ardından etkinlik sona erdi.
 
BATMAN 
 
Batman'da İHD Batman Şubesi ve kayıp yakınlarının her hafta "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" sloganıyla düzenlediği oturma eylemi Gülistan Caddesi'nde yapıldı. Eylemde kaybedilen ve "faili meçhul" cinayetlere kurban gidenlerin resimlerinin bulunduğu "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" yazılı pankartın açıldığı eyleme çok sayıda kayıp yakını İHD üyeleri, Barış Anneleri İnisiyatifi, BDP, MEYA-DER, KURDÎ-DER, STK temsilcileri ve çok sayıda yurttaş katıldı. Eylemde ilk konuşan İHD Batman Şube Başkanı Osman Künteş, bu süreçte en fazla hak ihlalli yaşandığı alan cezaevleri olduğunu belirterek, cezaevlerinde işkence, kötü muamele, onur kırıcı, sürgünler ve hücre cezaların giderek artmakta olduğunu söyledi. Bu hukuksuz uygulamaların uluslararası, iç hukuklarında ve insan hakları evrensel ilkelerinde mevcut olmadığını belirten Künteş, "Özellikle devletin güvencesi altında bu tutsaklara sistematik bir şiddet elbette kabul edilemez. Özellikle 23 Eylül ile 13 Kasım tarihleri arasında son iki ay içerisinde toplam 314 tutsak değişik sürgün edilmiştir. Bu sürçte beklediğimiz umut gerçekleşmedi. Tam tersine cezaevlerinde ve değişik alanlarda baskı, şiddet ve onur kırıcı davranışlar halen sürmektedir. Bunların bir an önce son bulmasını talep ediyoruz" dedi. 
 
'Faillerin bulunması kayıp analarını beklentisidir'
 
Künteş'ten sonra açıklama yapan İHD Batman Şube Yöneticisi İlyas Ekinci, Batman'da gerçekleşen silahlı saldırı sonucunda Özcan Temel'in katledilmesi ve 6 kişinin yaralanması olayının aydınlatması için derinlikli bir soruşturma yapılması gerektiğini ifade etti. Geçmişte yaşanan karanlık olayların aydınlatılması konusunda, valiliğin ve emniyetin aynı ciddiyeti ve kararlılığı ortaya koymasını beklemekte olduklarını söyleyen Ekinci, "Başta biz insan hakları savunucuları olmak üzere, kayıp analarının ve faili meçhul cinayete kurban giden ailelerinin umudu ve beklentileridir. 90'lı yıllarda yaşanan ve hala karanlıkta kalan olayların da bu kapsamda ele alınmasını, araştırılmasını, aydınlatılmasını ve sorumlularının yargı önüne çıkarılması yönündedir. İnsanların adalet duygularını tatmin etmenin kolay olmadığını biz insan hakları savunucuları çok iyi bilmekteyiz. Ancak devletin tüm kurumlarında olduğu gibi adaletin de mutlaka demokratize edilmesi lazım" diye konuştu. 
 
Açıklama oturma eyleminin ardından sona erdi.
 
ŞIRNAK 
 
Cizre'de 249'uncu kez bir araya gelen Dayikên Şemiyê (Cumartesi Anneleri) yakınlarının akıbetini sordu. 1992 yılında eşini zorla evden alıp katleden dönemin Cizre Belediye Başkanı ve korucubaşı Kamil Atak ile emrinde bulunan itirafçılar Adem Yakin (Bedran), Fırat Altın (Abdulhakim Güven) , Hıdır Altuğ'un serbest bırakılmasına tepki gösteren Medine Aydın, "Bu caniler çobanlık yapan eşimi evinden zorla aldılar. İşkence edip, katlettiler" dedi.  
 
Şırnak'ın Cizre ilçesinde her hafta Orhan Doğan Caddesi'nde bulunan Anadolu Lisesi önünde biraraya gelen Dayikên Şemiyê (Cumartesi Anneleri), 1990'lı yıllarda "faili meçhul" cinayetlere kurban giden ve gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini 249'uncu kez sordu. Kaybedilen yakınlarının fotoğrafları ile eyleme katılan annelere, İHD Şırnak temsilcileri, MEYA-DER, KURDİ-DER yöneticileri ve onlarca yurttaş da destek verdi. Eylemde bu hafta 1992 yılında Mustafa Aydın'ın kaybediliş hikâyesi, eşi Medine Aydın tarafından anlatıldı. Dönemin Cizre Belediye Başkanı ve korucubaşı Kamil Atak ile emrinde bulunan itirfaçılar Adem Yakin (Bedran), Fırat Altın (Abdulhakim Güven) , Hıdır Altuğ tarafından eşinin 1992 yılında Cizre'nin Bozalan (Behmur) köyünde bulunan evinden zorla alındığını ve işkence ile katledildiğini söyledi. 
 
'Bu caniler çobanlık yapan eşimi işkence ile katletti'
 
Buna rağmen JİTEM davasından yargılanan Kamil Atak, Fırat Altın (Abdulhakim Güven) ve Hıdır Altuğ'un serbest bırakılmasına tepki gösteren Aydın, "Bu caniler çobanlık yapan eşimi evinden zorla aldılar. İşkence edip, katlettiler. Bunlara dönemin Jandarma Komutanı Cemal Temizöz de ortaktır.  Onun emri ile eşim katledildi. Suç ortakları serbest bırakıldı. Adalet bir an önce yerini bulmalıdır. Suçluların cezalandırılmasını istiyorum" dedi.   
 
Açıklamanın ardından etkinlik oturma eylemi ile sona erdi.