DİYARBAKIR– İHD Diyarbakır Şubesi’nin 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’ne ilişkin düzenlenen basın toplantısında konuşan İHD Diyarbakır Şubesi Çocuk Komisyonu üyesi Mehmet Güzel, 1988 yılından bu yana 575 çocuğun çatışmalı ortamdan dolayı yaşamını yitirdiğini belirtti.
İHD Diyarbakır Şubesi, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla çocukların yaşadığı sorunlara dikkat çekmek ve istatistiksel verileri paylaşmak amacıyla basın toplantısı düzenledi. Şube binasındaki Vedat Aydın Toplantı Salonu’nda gerçekleşen toplantıya İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Abdusselam İnceören, İHD Diyarbakır Şubesi Çocuk Komisyonu üyesi Mehmet Güzel ile yönetim kurulu üyeleri Emin Ermin, Gamze Yalçın ve Gülistan Gencer katıldı. Toplantıda basın açıklamasını okuyan İHD Diyarbakır Şubesi Çocuk Komisyonu üyesi Mehmet Güzel, dünyada 193 ülke tarafından imzalanan BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin Türkiye’de de 17, 29 ve 30’uncu maddelerine çekince konularak 1990 yılında kabul edildiğini ve 1995 yılında da resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiğini kaydetti.
Türkiye’de çocuklarla ilgili yasal düzenlemelerin yapıldığı ancak bu düzenlemelerin devlet politikası haline getirilmediğinden dolayı toplum ve kurumlar tarafından uygulanması noktasında çaba sarf edilmediğini ifade eden Güzel, “Aksine çocuk hak ihlalleri yapan kurum ve kişiler korunmuş. Roboski katliamında ve daha birçok vakada görüldüğü gibi failler ortaya çıkarılmamış, takdir edilmiş ve terfilerle ödüllendirilmiştir. Kolluk görevlilerinin rastgele bıraktıkları mühimmatların patlaması sonucu Ceylan’ların, Behzat’ların bedenleri parçalanmış, Uğur’lar ve Enes’ler polis kurşunlarıyla öldürülmeye devam edilmiştir” diye konuştu.
AKP döneminde 205 çocuk katledildi
1988 yılından buyana çatışmalı ortam nedeniyle 575 çocuğun yaşamını yitirdiğini aktaran Güzel, AKP hükümetinin 12 yıllık döneminde ise 205 çocuğun katledildiğini tespit edildiğini söyledi. Rakamların bölgedeki savaşın ağır yıkıcılığını bir kez daha gözler önüne önüne serdiğine dikkat çeken Güzel, “Bu nedenledir ki, biz insan hakları savunucuları ısrarla barışı haykırmaktayız. Eğitim ve öğretim alanlarında da Kürt çocukları ana dilleri ile eğitim görmekten mahrum bırakılmış, din ve vicdan özgürlüğü kapsamında zorunlu din dersleriyle Alevi çocuklar benimsemedikleri bir eğitimle sistemi ile karşı karşıya bırakılmışlardır. Cinsel istismar, aile içi şiddet, okulda şiddet, ensest vakaları, çocuk ihmalleri, çocuk işçiliği, işkence, gözaltı ve kötü muamele gündemden hiç düşmeyen çocuk ihlalleri arasındaki yerini almaya, artış göstererek devam ediyor” diye konuştu.
‘Devlet çekinceleri kaldırarak sözleşmeye harfiyen uymalıdır’
2013 yılının ilk 10 aylık döneminde mayın ve serbest patlayıcılar sonucu 4 çocuğun yaşamını yitirdiğini aktaran Güzel, aynı dönem içerisinde 4 çocuk kuşkulu bir şekilde yaşamını yitirirken, 12 çocuk intihar etmiş ve 5 çocuk aile içinde ve toplumsal alanda katledildiğini ve ayrıca 48 çocuğun da aile içinde toplumsal alanda ve güvenlik güçleri tarafından şiddet, taciz ve tecavüze uğradığını söyledi. Gerçek rakamların bunların çok çok üzerinde olduğunu dile getiren Güzel, “Devletin Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni imzalamakla taahhüt ettiği yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve yerine getirme konusunda da çaba harcamadığını göstermektedir. Devletin çocuk hak ihlalleri konusunda koruyucu ve destekleyici tedbirler geliştirmediğini ve suç işlediğini söyleyebiliriz. Bu nedenle öncelikle devlet, çocuk haklarını güvence altına alan BM sözleşmesindeki çekinceleri kaldırarak, sözleşmeyi harfiyen uygulamalıdır” diye konuştu.