Rojavalı insan hakları savunucuları İHD'nin çalışmalarını inceledi

25.12.2013

DİYARBAKIR  - Rojava’daki insan hakları ihlallerini takip eden Rojava Kürdistanı İnsan Hakları Derneği’nin yöneticisi Abdulbaki İbrahim, kısa süre içinde “İnsan Hakları Konferansı” gerçekleştirerek, Rojava'nın bütün kentlerinde şubeler açmayı hedeflediklerini belirtti. İHD Diyarbakır Şubesinin çalışmalarını yerinde incelemelerde bulunarak, tebrübe ve deneyim edindiklerini belirten İbrahim, "Bir umudumuz var; Rojava'da ırk, renk ve cins ayrımı yapmadan Ortadoğu'ya örnek olabilecek bir insan hakları hareketi oluşturmak" dedi.

 
Rojava'nın Qamişlo kentinde 1 Haziran’da kurulan Rojava Kürdistanı İnsan Hakları Derneği (Komeleya Mafên Mirovan ya Rojava yê Kürdistan-KMM a Rojava yê Kurdistan), Rojava'da insan hakkı ihlallerini takip etmeye başladı. Kısa süre içinde “İnsan Hakları Konferansı” gerçekleştirerek Rojava'nın bütün kentlerinde şubeler açmayı planlayan dernek, farklı deneyimlerden yararlanmak amacıyla İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi ile çeşitli insan hakları alanında faaliyet gösteren kuruluşlar ile temas kurarak incelemelerde bulundu. Derneğin kuruluş süreci ve yürütülen çalışmalar hakkında bilgi veren dernek yöneticilerinden Abdulbaki İbrahim, Rojava'da ırk, renk ve cins ayrımı yapmadan Ortadoğu'ya örnek olabilecek bir insan hakları hareketi oluşturmak istediklerini belirtti.
 
'Rojava'nın tüm kentlerinde şubeler açacağız'
 
İnsan haklarının korunması, geliştirilmesi ve savunulması ile ilgili 2000'li yıllara kadar Suriye'de buna imkan vermeyen sistemden söz eden İbrahim, derneklerinin kuruluşu öncesindeki insan haklarının kısa tarihçesine değindi. 2000'li yıllara kadar bu tür çalışmalarının yürütülmesine imkan tanımayan koşullara rağmen, daha sonraları "Bahar a erebi" ismiyle siyasi parti çevrelerinden ve kimi şahsiyetlerden oluşan bir grubun girişimi ile ilk kez insan hakları ile ilgili çalışmalar yapıldığından aktaran İbrahim, "Ancak ihtiyacı karşılayan bir çalışma değildi. Zaten daha sonraları için etkin bir çalışmaları olmadı. Daha sonra MAD ismiyle bir dernek açıldı. Ancak onunda çalışmaları zayıftı" diye belirtti. "Rojava devrimi"nden sonra böyle bir çalışma ve dernek kurmaya ihtiyaç duyduklarını dile getiren İbrahim, derneklerini 1 Haziran’da tarihinde Qamişlo merkezinde açtıklarını ve adını da "Komeleya Mafen Mirovan ya Rojavayê Kurdistan" koyduklarını kaydetti. İbrahim, "Yakın bir zamanda bir konferans gerçekleştirerek, diğer kentlerde de şubelerimizi açacağız" dedi. 
 
'İnsanların kafalarını kestiler, petrolle yaktılar'
 
Derneğin kuruluşu ile birlikte insan hakkı ihlalleri ile ilgili çalışmalar yapmaya başladıklarını belirten İbrahim, şunları söyledi: "2 yıllık süre içersinde insan hakları konusunda çok fazla ihlal gerçekleşti. Çok fazla insan mağdur oldu. Tecavüzler, kaçırılmalar, katletmeler oldu. İnsanların kafaları kesildi. İnsanları petrolle yaktılar. Bunlar arşivlerimizde var." Meydana gelen tüm ihlallerin kayıt dışı kaldığının altını çizen İbrahim, derneklerinin kuruluşunun tam da bu ihtiyaç üzerinden açığa çıktığını söyledi. İbrahim, "Ancak yaşanan bu ihlalleri izleyecek bir insan hakları kuruluşu yok. Ancak devrimden sonra koşullarımız oluşunca kendi kuruluşlarımızı ve derneklerimiz kurmaya başladık" diye belirtti.
 
'El Kaide üyeleri kadınlara tecavüz etmişlerdi’ 
 
Yürüttükleri çalışmaların koşulları ve yöntemleri hakkında da bilgi veren İbrahim, bilgi ve duyum aldıkları ihlallerle ilgili yerinde incelemeler yaptıklarını, yaptıkları çalışmaları kayıt altına aldıklarını belirterek, şunları dile getirdi: "İhlaller nasıl gerçekleşiyor? Rojava'ya yönelik büyük bir saldırı gerçekleşti. Kimler yaptı bunları? El Kaide, El Nusra. Bunlar şiddet yöntemleri ile saldırılar gerçekleştirdi. Köyler ve kentler kurtulunca, heyetlerimiz oluşturup incelemelerde bulunduk. Mesela Til Koçer kurtulduğunda, bir heyet hazırlayıp köylerine gittik. 33 köyü gezip, hak ihlalleri ile ilgili incelemelerde bulunduk. İnsanlarla görüştük. Evler yıkılmış, insanlar  katledilmişti. El Kaide üyeleri insanların evlerini kendilerine sığınak, cephane, yani ordugah haline getirmişlerdi. Kadınlara tecavüz etmişlerdi. Yaptığımız görüşmelerde bunlar bize söylendi." 
 
'Tüm alanlardaki ihlalleri inceliyoruz'
 
İnsan haklarının herkes için ayrımsız bir şekildeki uygulanması gerektiğini kaydeden İbrahim, hem asayiş hem de çeteci grupların bulundukları tüm alanlarda hak ihlalleri ile ilgili inceleme yapmak istediklerini ifade etti. Ancak can güvenliğinin olmaması nedeniyle çeteci gruplar tarafından rehin alınan insanların durumlarının incelemek konusunda engellendiklerini kaydeden İbrahim, "El Kaide alanlarına ulaşamıyoruz. Gitsek belki dönmeyebiliriz. Ama kendi asayişlerimize gidebiliyoruz. Burada yürüttüğümüz çalışmalardan sonuç alabiliyoruz. Diyoruz ki, ‘sizin tuttuğunuz insanlar var burada, bize başvuru da bulunmuşlar.’ Onlar da doğrulayıp ya da yanlışlayıp bize konu hakkında bilgi veriyor. Asayiş tarafından da yer yer ihlallerin gerçekleştiğini söyleyebiliriz ve ihtiyaç duyarsak, bunu belki kamuoyu ile de paylaşabiliriz" dedi.
 
İhlaller gerçekleşmesi durumunda reaksiyon gösterdiklerini, basın ve sosyal medya yoluyla açıklamalarda bulunup, dünyayı bu konularda bilgilendirdiklerini belirten İbrahim, ancak yeni bir kuruluş olmalarından kaynaklı ulusal ve uluslararası boyutlarda istenilen düzeyde ağ oluşturamadıklarını ifade etti. İbrahim, "Kuruluşumuzun henüz 6 aylık bir ömrü var ve yeniyiz. Ulusal ve uluslararası ilişkilerde istenilen düzeyde değiliz" diye konuştu. 
 
'Ortadoğu'ya örnek bir insan hakları hareketi oluşturmak istiyoruz'
 
Bir süredir bölgede bulunduklarını ve İHD Diyarbakır Şubesi'nin çalışmalarını gözlemlediklerini aktaran İbrahim, "Bizim için en deneyimli kurum İHD'deydi. Buradaki çalışmaları izledik, bizim için bir deneyim oldu. Bir umudumuz var; Rojava'da ırk, renk ve cins ayrımı yapmadan Ortadoğu'ya örnek olabilecek bir insan hakları hareketi oluşturmak" dedi.