ATK: Öner, zırhlı araç çarpması ve sürtünmesi sonucu yaşamını yitirdi

27.02.2014

DİYARBAKIR- 10 Şubat 2013 yılında katıldığı bir protesto gösterisi sırasında elinde bombanın patlaması sonucu yaşamını yitirdiği iddia edilen Şahin Öner’in (18), hazırlanan yeni Adli Tıp Kurumu Ek raporunda “Zırhlı araç çarpması ve sürtünmesi” nedeniyle yaşamını yitirdiği belirtildi. Konu ile ilgili soruşturmayı Yürüten TMK 10. Madde ile yetkili Diyarbakır Savcılığı görevsizlik kararı vererek, dosyayı Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. 

 
Diyarbakır’da 10 Şubat 2013 yılında Yenişehir ilçesinde bulunan Şehitlik semtinde katıldığı bir protesto gösterisi sırasında, elinde bulunan bombanın patlaması sonucu yaşamını yitirdiği iddia edilen Şahin Öner’in (18), hazırlanan yeni Adli Tıp Kurumu (ATK) Ek raporunda “Zırhlı araç çarpması ve sürtünmesi” nedeniyle yaşamını yitirdiği belirtildi. Konu ile ilgili soruşturmayı Yürüten TMK 10. Madde ile yetkili Diyarbakır Savcılığı görevsizlik kararı vererek, dosyayı Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. 
 
ATK: Kişinin ölümü zırhlı polis aracının çarpması ve sürtünmesi ile meydana geldi 
 
Hazırlanan Adli Tıp Kurumu Ek raporunun sonuç kısmında şu görüşlere yer verildi. “ … Mehmet Şirin oğlu 1994 doğumlu Şahin Öner hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerin incelenmesinde; Kurulumuzun 12.06.2013 tarihli ve 2555 karar nolu mütalaasında kişinin ölümünün patlamayla husülü mümkün genel beden travmasına bağlı çok sayıda kot kırığı ile birlikte yaygın akciğer hasarına bağlı iç kanaması sonucu meydana gelmiş olduğunun belirtilmiş olup adli dosyanın yeniden tetkikinde olay yerinde bulunan görgü tanıklarının ifadesinde çok sayıda Molotof ve parça tesirli el yapımı bomba kullanıldığı, diğer tanıkların ifadelerinde ise güvenlik güçlerine ait zırhlı araç tarafından çarpılarak sürüklendiğinin ifade edildiği, otopside tanımlanan travmatik değişimlerin lokalizasyonu, ağırlıkları ve özellikleri dikkate alındığında kişinin ölümünün genel beden travmasına bağlı Kosta kemik kırıkları ile birlikte iç organ yaralanmasından gelişen iç kanama sonucu meydana gelmiş olduğu, kişinin ölümüne neden olan travmatik değişimlerin bomba patlamasının basın etkisine bağlık meydana gelebileceği, ancak adli dosya kapsamında olay yerinde bu tür bir bomba kullanıldığına dair herhangi bir bulgu tanımlanmadığı, olay yeri inceleme raporunda da tespit edilmediğinden; kişinin ölümünün görgü tanıklarının ifadelerinde belirtildiği şekilde zırhlı polis aracının çarpması ve sürüklenmesi ile meydana gelmiş olduğunun kabulü gerektiği oy birliği ile mütalaa olunur.”
 
‘…Taksirle ölüme neden olma suçunun işlendiği anlaşılmıştır’ 
 
Adli Tıp Kurumu’nun Öner’in zırhlı araç çarpması ve sürtünmesi sonucu yaşamı yitirdiğine dair verdiği raporun ardından, TMK 10. Madde ile yetkili Diyarbakır Savcılığı soruşturma dosyası ile ilgili görevsizlik kararı vererek, dosyayı Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Savcılığın görevsizlik kararında şunlara yer verildi:“Olay ilk olarak Şahin Öner’in elindeki patlayıcının infilak etmesi sonrası öldüğü bildirilmiş ancak sonrasında İstanbul Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Dairesinin 15/01/2014 tarihli ve 2014/234 sayılı raporunda belirtildiği üzere maktülün ölümünün zırhlı polis aracının çarpması ve sürüklemesi sonucu ile meydana gelmiş olduğunun tespit edildiği, bu itibarla da taksirli ölüme neden olma suçunun işlendiği anlaşılmıştır. Bu bağlamda olay tarihinde olaya müdahale eden Şortland 75 kodlu zırhlı araç şoförü hakkında taksirle ölüme neden olma suçu açısından Cumhuriyet Savcılığımızın soruşturma yapma yetki ve görevi bulunmadığı tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır” 
 
 “Cumhuriyet Savcılığımızın GÖREVSİZLİĞİNE, soruşturma evrakının gerektiğinin taktir ve ifası için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, CMK 3 ve devamını maddeleri gereğince karar verildi” ifadelerinin yer aldığı karar bölümünde hemen altında ise,  “Şahin Öner hakkında terör örgütüne üye olmamakla birlikte terör örgütü adına suç işleme, 2911 sayılı yasaya muhalefet, görevi yaptırmamak için direnme suçlarından ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir” bilgi notuna yer verildi. 
 
‘Önceki Adli Tıp raporu çelişkili bir rapordu’
 
Adli Tıp Kurumu Ek Raporu ve 10. Madde ile yetkili Diyarbakır Savcılığı’nın görevsizlik kararına ilişkin değerlendirmelerde bulunan İHD Hukuk Komisyonu Üyesi Av Rewşen Bataray Saman “Şahin Öner’in ölümüne ilişkin olarak, elinde patlayıcının patlaması sonucu mu, yoksa araç çarpması sonucu mu öldüğüne ilişkin olarak Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen rapor tarafımızca çok tartışılmıştı. Olayın şüphelisi konumunda olan polis ifadeleri ve tutanaklarına dayanılarak düzenlenen ve bilimsel açıdan da kendi içinde birçok çelişkisi olan bir rapordu. Bu rapora itirazlarımız sonucunda Savcılık dosyayı tekrar incelenmek ve çelişkilerin giderilmesi için Adli Tıp Kurumuna gönderdi” dedi.
 
‘Rapor olayı büyük oranda aydınlattı’
 
Adli Tıp Kurumunun düzenlemiş olduğu Ek raporda Öner’in “zırhlı polis aracının çarpması ve sürüklemesi” tespitlerine yer verildiğini belirten Saman “Adli Tıp raporunca düzenlenen bu rapor olayın ilk anından itibaren ailenin ve bizlerin ısrarlı iddialarını doğruladı. Olay ilk olduğunda Vali, hiçbir inceleme ve araştırma yapmadan, güvenlik görevlilerini koruma kaygısı ile hareket ederek, elindeki patlayıcının patlaması sonucu yaşamını yitirdiğine ilişkin açıklamalar yapmıştı. Rapor olayı büyük oranda aydınlattı” diye konuştu. 
 
‘Dosyadaki deliller, olayın kasıtlı olduğunu gösteriyor’
 
Soruşturmayı Yürüten TMK 10. Madde ile yetkili Diyarbakır Savcılığı’nın görevsizlik kararı vererek dosyayı Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na göndermesi hakkında Saman şunları belirtti: “Ancak, görevsizlik kararında suç, taksirle ölüme neden olma olarak nitelendirilmiş, oysa tanık ifadeleri ve dosyadaki diğer deliller, olayın kasıtlı bir şekilde işlendiğini göstermekte. Bu yönü ile eksik, ancak bizler ve ailesi açısından olumlu bir gelişme oldu. Soruşturmanın bundan sonra ivedilikle yürütülmesi ve sorumluların tümü hakkında kamu davası açılmasını umuyoruz” dedi.