İHD 2013 yılı kadına yönelik şiddet raporunu açıkladı

07.03.2014

ANKARA- İHD 2013 Yılı Kadına Yönelik Şiddet Raporu göre, 2013 yılı itibariyle 268 kadının katledildi, 245 kadının tacize uğradığı ve 143 kadının tecavüze maruz kaldığı belirtildi. Raporda, kadınlara yönelik şiddetin kadınların erkeklerle evlilik, nişanlılık ya da sevgililik ilişkisi içine girdiğinde artığına dikkat çekildi. 

 
İHD, Genel Merkez binasında yaptığı basın toplantısında 2013 Yılı Kadına Yönelik Şiddet Raporu’nu açıkladı. Toplantının yapıldığı salona kadın tutsakların fotoğraflarının bulunduğu pankart asılırken, rapor İHD Genel Sekreteri Selma Güngör tarafından açıklandı. Güngör, 8 Mart 1857 tarihinde ABD’de eşit ücret ve ücret artışı için grev yapan ve fabrikayı işgal eden kadınların yangınla son bulan mücadelelerini hatırlatarak, “Bu zorlu mücadele ve kadınların eşitlik, özgürlük ve insanca yaşam mücadelesi hayatlarının son bulması ve bedenlerin örselenmesiyle sonuçlanıyor” dedi. Güngör, Suriye’den savaştan kaçarak komşu ülkelere sığınmış Suriyeli kadınların, Türkiye’de sayısını kesin olarak bilinmediğini ve cezaevindeki kadınların şiddete maruz kaldığını belirtti. 
 
 
‘2013 yılında 268 kadın katledildi’
 
Güngör açıkladığı raporda, 70 kadının intihar girişiminde bulunduğunu, bunlardan 58’inin ölümle sonuçlandığını ifade ederek, “18 girişimden kadınlar yaralı olarak ya da tıbbi müdahaleyle kurtulmuşlardır. 19 intihar girişimi yüksekten atlama, 15 girişim asarak, 14 girişim silahla, 10 girişim ilaç ve zehir alarak, 2 girişim bilek keserek, 2 girişim boğulma yöntemiyle gerçekleşmiştir. Kurtarılan kadınların 8’i ilaç kullanmış, 8’i yüksekten atlamıştır. Silahla girişimde bulunanlardan 1 kişi kurtarılmış, ası yöntemiyle girişimde bulunalar ise hiç kurtulamamıştır. Bu durum kadın intiharlarının intihar süsü verilmiş cinayet olduğu şüphesini güçlendirmektedir” dedi. 2013 yılı itibariyle kadına yönelik 382 öldürme girişimi olayında 268 kadının katledildiğini, 134 kadının ise yaralandığını kaydeden Güngör, 89 olayda erkeklerin birden çok kadını katlettiğini ya da yaraladığını ve 158 öldürme ve yaralama suçunun ise, en çok bıçak olmak üzere kesici aletlerle, 142 öldürme ve yaralama suçunun ateşli silahlarla gerçekleştirildiğini ifade etti. 199 öldürme ve yaralama olayında failin eş olduğunu belirten Güngör, 45 olayda eski eş, 80 olayda akraba, 46 olayda yabancı, 22 olayda failin bilinmediğini ve 1 olayda faillerden birinin kadın olduğunu söyledi. 
 
‘Kadınlar 80 yaşında olsa bile şiddetten kurtulmuyor’
 
Yaşanan 162 olayda 185 kadının darp edildiğini bu sayıdan 108 kadının eşi tarafından,12 kadının eski eşi, 33 kadının akrabaları, 18 kadının yabancılar, 4 kadının kadınlar tarafından darp edildiğini söyledi. Güngör, kadınlara yönelik şiddetin kadınların erkeklerle evlilik, nişanlılık ya da sevgililik ilişkisi içine girdiğinde artığına dikkat çekti. 2013 yılında 245 kadının tacize uğradığını, 143 kadının tecavüz ya da  girişimine maruz kaldığını belirten Güngör, “12 taciz olayı birden çok kişi tarafından gerçekleştirilmiştir, 32 tecavüz olayı tecavüz birden çok kişi tarafından gerçekleşmiştir. Yani taciz ve tecavüz erkeklerin birbirlerinden öğrenerek, güç alarak işledikleri bir suçtur. Faillerin 16’sı eştir, 2’si taciz etmiş, 14’ü tecavüz etmiştir. 9’u eski eş, 67’si tanıdık, 296’sı yabancıdır. 30 olayda birden fazla suç işlenmiştir” dedi. Kadına yönelik şiddetin 40’lı yaşlardan itibaren azalıyor olsa da hiç bitmediğinin altını çizen Güngör, kadınların 80 yaşında olsa bile ölümden, dayaktan, taciz ve tecavüzden kurtulmadıklarını dile getirdi. Yaşanan 12 olayda 15 kadının 35 kişi tarafından fuhuşa zorlandığına dikkat çeken Güngör, 16 LGBTTİ bireyin nefret saldırısına maruz kaldığını dile getirerek, şunları ifade etti: “10 LGBTTİ birey ölümcül saldırıya uğramış, 6’sı öldürülmüş, 4’ü yaralanmıştır. 4 LGBTTİ birey dayağa maruz kalmış, 1 tanesi ayrıca kaçırılmış ve tecavüze uğramıştır. 1 gay, 15 trans birey bu şiddete uğramıştır. Trans bireyler görünümleri nedeniyle kolaylıkla damgalanabilmekte ve tanınabilmektedirler. Bu durum onları şiddete karşı kırılgan hale getirmektedir.” 
 
‘Yerel yönetimlerin şiddeti engellemek için yapabilecekleri çok iş var’ 
 
Kadına yönelik şiddetin tüm Türkiye’de çok yaygın olduğunu ve şiddette maruz kalan ya da şiddet tehdidini hisseden kadınların başvurabileceği yer ve kurumların ise oldukça sınırlı sayıda olduğuna işaret eden Güngör, kadına yönelik şiddete karşı adli korumanın etkisinin hem süre açısından hem de mekânsal açıdan sınırlı, sosyal hizmetlere ve belediyelere bağlı konukevlerinin ise yetersiz olduğunu dile getirdi. Yerel yönetimlerin kadına yönelik şiddeti engellemek için yapabilecekleri çok iş olduğunu söyleyen Güngör, “Bu ay içinde her ildeki şiddet olaylarını çıkaracağız,  il ve ilçelerdeki belediye başkan adaylarına bu ihlalleri göndererek, kadına yönelik şiddeti önlemek için ne yapacaklarını soracağız” dedi.