DİYARBAKIR- İHD ve kayıp yakınlarının her hafta "Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın" oturma eylemlerinin 269.'su gerçekleştirildi. Eylemde, 90’lı yıllarda katledilen sağlık emekçileri anıldı. 

 

İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının "Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın" sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 269'uncusu, Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Eylemde "Onlar ansızın evlerinden alındılar bir daha geri dönmediler" yazılı pankart açılırken, çoğunluğu 90’lı yıllarda kaybedilen kişiler ile bölgede katledilen çocukların fotoğrafları taşındı. 90’lı yılların başında katledilen sağlık emekçilerinin anıldığı eyleme, İHD Diyarbakır Şubesi yönetici ve üyeleri, SES Başkan ve Üyeleri, Barış Anneleri Meclisi ve KESK'e bağlı sendikaların temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kayıp yakını ve insan hakları aktivistleri katıldı. 

 

‘Kayıplarımız bulununcaya kadar bu mücadele sürecek’

 

Eylemde konuşan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, 269 haftasına ulaşan kayıp yakınları eyleminin bundan sonrada sonuç alıncaya kadar devam edeceğinin altını çizerek, bölgede yakınları kaybedilmiş veya katledilmiş tüm insanların yakınlarının her hafta düzenledikleri oturma eylemine katılmaları çağrısında bulundu. Sivil toplum örgütü ve ilgili kesimlere aynı çağrının yapıldığı konuşmasında Bilici, bu güne dek kayıpların hikayelerini anlatarak failleri deşifre ettiklerini, ancak buna rağmen aradan geçen 269 haftaya rağmen, kayıpların bulunması ile ilgili devletin hiçbir adım atmadığı söyledi. Bilici “Kayıplarımız bulununcaya kadar bu mücadele sürecek. Bu böyle bilinsin. Kürdistan’da, Türkiye’nin değişik yerlerinde yakınını, eşini, çocuğunu kaybeden herkesi bu mücadeleye davet ediyorum. Herkesi bu alanlara davet ediyorum. Bu alanlara gelin ve yakınlarınıza sahip çıkın. Yüksek sesle kayıplarımızı arayalım. Yoksa bizim kayıplarımızı bize vermezler. Bunların faillerini yargı önüne çıkarmazlar. Bunları korur ve ödüllendirirler” diye konuştu.

 

‘Bu açıklama, bu sürece hizmet etmez”

 

Bir yılı aşkın bir süredir devam eden çözüm süreci ile ilgilide değerlendirmelerde bulunan Bilici, sürecin sağlıklı ilerleyebilmesi için oturma eylemlerinin yapıldığı alanda bir çok öneri ve talepte bulunduklarını hatırlatarak, Başbakan’ın yaptığı konuşmanın kendileri açısından kaygı verici olduğuna vurgu yaptı. Bilici “ Sayın Öcalan’ın başlatmış olduğu bu süreç sahiplenilmeli ve fırsat tanınmalıdır dedik.  Dünyanın bir çok yerinde buna benzer sorunlar nasıl çözülmüş ise, Kürdistan’da da o şekilde çözülmelidir dedik.  Onun koşulları oluşturulmalıdır dedik. Sürecin muhatabı Sayın Öcalan’ın konumu yasal bir çerçeveye oturtulmadan, koşulları düzeltilmeden bu sürecin sağlıklı yürüyeceğine inanmadık. Ve şunda da ciddi sıkıntılarla karşı karşıyayız. Dün Sayın Başbakan yasal bir çerçeve çizemeyiz dedi. Bu son derece tehlikeli bir yaklaşımdır. Bu açıklama, bu sürece hizmet etmez” diye konuştu. Bilici, çözüm için denenmiş ve iflas etmiş yöntemlerden vazgeçilmesini isteyerek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a çağrıda bulundu.

 

Katledilen sağlık emekçileri anıldı 

 

Bilici’nin ardından konuşan SES Diyarbakır Şube Başkanı Ramazan Kaval, 90’lı yılların başlarında katledilen sağlık emekçilerini andı. Kaval, 90 yıllarda emek alanında örgütlenmeye çalışan bir sivil toplum örgütü olduklarını, verdikleri mücadele nedeni ile bir çok arkadaşlarının hedef haline getirilerek katledildiğini kaydetti. Katledilen arkadaşlarının verdikleri mücadelenin sürdürücüsü olacaklarını belirten Kaval daha sonra, o dönemde katledilen sağlık çalışanları Şehymus Akıncı, Dr Mehmet Emin Ayhan, Hamit Pamuk, Dr Zeki Tanrıkulu, Necati Aydın, Veysi Sızlanan, İkram Damlayıcı'nın sendikal mücadelelerini ve katlediliş hikayalerini anlattı. 

 

Kaval’ın konuşması ardından katledilen 7 sağlık emekçisi başta olmak üzere tüm kayıplar için yapılan 5 dakikalık oturma eylemi ile etkinlik sona erdirildi.