DİYARBAKIR – İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 280’incisi gerçekleştirildi. Eylemde, 1994 yılında Diyarbakır’da gözaltına alınarak kaybedilen Kadri Yılmaz’ın akıbeti soruldu.
İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının “Kayıplar Bulunsun, Failler Yargılansın” sloganıyla her hafta düzenlediği oturma eylemi, 280’inci haftasında Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde devam etti. Kayıpların fotoğraflarının taşındığı eyleme İHD üye ve yöneticilerinin yanı sıra, HDP Milletvekilleri Kemal Aktaş ile Faysal Sarıyıldız, MEYA-DER, Barış Anneleri Meclisi, SES, KESK’e bağlı sendikaların temsilcileri ile çok sayıda kayıp yakını ve insan hakları aktivisti katıldı.
Oturma eyleminde ilk olarak konuşan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, 280 haftadır kayıpların bulunması ve faillerinin yargılanması için mücadele ettiklerini, ancak devletin bu konuda hala bir adım atmadığını söyledi. Bu günkü hükümetin ve siyasal mekanizmaların bu devletin politikasının sürdürücüsü olduğuna vurgu yapan Bilici, Kayıpların Kürt sorunun bir parçası olarak görülmesi gerektiğine işaret etti. Bilici “ Kürt sorunu çözülecekse kayıpların bulunması ve faillerinin yargı önüne çıkartılması ile bu süreç başlar. Eğer samimiyseniz, eğer bu sürece inanıyorsanız, buradan başlayabilir. Ama maalesef devlet bildiği aklı ile ısrarlı bir şekilde bu politikasını sürdürüyor ve devamında da davalar bir bir zaman aşımına uğruyor” diye konuştu.
‘Çözüme katkı sunmak istiyorsanız, bir heyet oluşturup Öcalan ile görüşün’
Dün Diyarbakır’da katıldığı bir toplantıda konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kürt sorunu ve çözüm süreci ile ilgili yaptığı açıklamalara dikkat çeken Bilici “Sayın Kılıçdaroğlu buradaydı ve kendince bazı tespitlerde bulundu. Bildik, yüzeysel, bireysel haklar çerçevesinde sıradan bazı açıklamalar yaptı. Sizler bireysel haklarla bu sorunu çözme noktasında iseniz, yanılıyorsunuz. Bir kere şunu kabul etmeniz gerekir. Kürtlerin halk olmaktan kaynaklı haklarını iade etme noktasında irade göstereceksiniz. Yasal anayasal temelde politikalarınızı değiştirip, bu temelde çalışma yürütmelisiniz” diye konuştu. Bilici Kürt sorunun CHP ile başlayan bir süreç olduğuna dikkat çeken Bilici, CHP’nin bir heyet oluşturarak PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmelerde bulunması önerisinde bulundu.
‘Annelerin, babaların, eşlerin, çocukların gözleri önünde yüzleşmelisiniz’
Bilici’nin ardından konuşan HDP Milletvekili Kemal Aktaş, alanda bulunan kayıp yakınlarının sürekli bir direniş içersinde olduklarını ve eylemlerinde sağladıkları bu duruşun ve tarzın mücadelelerine ışık tuttuğunu söyledi. Aktaş, çözüm sürecinin ancak bir yüzleşme ile sağlanabileceğini vurgu yaparak “Bütün dünya ülkelerinde uygulanan, süregelen yöntemlerin mutlaka burada da, bu annelerin, babaların, eşlerin, çocukların gözleri önünde somut adımların mutlaka gerçekleşmesi gerekiyor” dedi.
‘Bu hikayeler Kürdistan’ın hikayesidir’
Aktaş’ın ardından Kürtçe bir konuşma yapan HDP Milletvekili Faysal Sarıyıldız ise, yaz kış demeden 20 yıldır annelerin devam eden bir mücadele içersinde olduklarına dikkat çekti. Alanlardan annelerin çocuklarının kaçırılma ve kaybedilme hikayelerini dinlediklerini belirten Sarıyıldız “Hikayeleri kişiseldi. Ama bir kişi, iki kişi değildi. Binlerceydi. Aslında bu hikayeler aynı zamanda bu ülkenin hikayesidir. Bu toprağın hikayesiydir. Kürdistan’ın hikayesidir” diye konuştu.
‘Bu bir itiraftır’
Sarıyıldız, zaman zaman devlet ve hükümet yetkililerinin 90’lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetlerin artık yaşanmadığı yönündeki açıklamalarını hatırlatarak, bu açıklamaların toplumsal gösterilerde hala sivil insanların güvenlik güçleri tarafından öldürülmesi sebebiyle gerçek dışı olduğunu söyledi. Sarıyıldız, “Veya bu söylem üzerinde gidelim. Diyorlar ki, devlet daha öldürüyordu ama şimdi öldürmüyor. Bu bir itiraftır. Maden bunu söylüyorsun, o zaman ne gerekiyorsa yapmalısın. Madem siz bu devletin temsilcisisin, o zaman devletin işlediğini belirttiğin cinayetlerin, katliamların sorumlusu, hesap vermesi gereken sizsiniz” diye konuştu.
20 yıl önce kaybedilen Yılmaz’ın akıbeti soruldu
Her hafta bir kayıp hikayesinin anlatıldığı eylemde, bu hafta da 1994 yılında Diyarbakır’da bir akrabasının düğününde bulunduğu sırada polis tarafından gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Kadri Yılmaz’ın akıbeti soruldu. İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Abdusselam İnceören, eylem alanında bulunanlara Yılmaz’ın hikayesini şöyle anlattı. “Ailenin anlatım ve beyanlarına göre, Kadri Yılmaz, Diyarbakır’da etmekteydi. 1994 yılının Nisan ayında bir akrabasının Bağlar semtinde yapılan düğününe katılmış. Düğüne polisler baskın yaparak Kadri’yi, kardeşini ve düğün alayından 3 kişiyi gözaltına alır. Bir gün sonra, Kadri’nin kardeşi dâhil 4 kişi serbest bırakılır. Aile, yüzlerce kişinin gözü önünde gözaltına alınıp bırakılmayan Kadri için, resmi kurumlara başvuruda bulunur. Sonuç alamaz. Ancak kendilerine Kadri’nin serbest bırakıldığı söylenir. Olaydan 8 gün sonra aile, Lice’de oturan tanıdıkları aracılığıyla, askerler tarafından 3 cesedin camiye getirildiğini ve askeri kışla olarak kullanılan YİBO önündeki bir alanda açılan bir çukura gömüldüklerini öğrenirler. Aile Camideki cesetlere ait elbiselerden birinin, Kadri’ye ait olduğuna tanık olurlar. Ceset aileye verilmez.”
Kayıp yakınları, Kayıp Kadri Yılmaz anmak ve akıbetinin ortaya çıkarılması amacıyla 5 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirdikten sonra eylemi sonlandırdı.