İHD'den insani yardım çağrısı

11.08.2014

DİYARBAKIR- IŞİD çetelerinin ve saldırı katliamlarından kaçarak Federal Kürdistan Bölgesi kentlerine ve Şırnak’ın Silopi ilçesine göç eden Kürt Êzidîlerin durumunu yerinde inceleyen İHD, bir rapor yayınladı. Yayınlanan raporda göç eden Êzidîlerin barınma, gıda ve ölümcül hastalıklar ile karşı karşıya kaldığı belirtilirken, Federal Kürdistan Bölgesi hükümeti, BM, uluslar arası insan hakları örgütleri ve uluslar arası insani yardım kuruluşlarına acil koduyla önlem alınması ve yardım yapılması çağrısında bulunuldu. 

 
3 Ağustos’ta IŞİD çetelerinin saldırısı sonucu işgal edilen Şengal’de yaşayan Êzidî Kürtler, katliama maruz kalmalarının ardından yaşam alanlarını terk ederek Federal Kürdistan Bölgesi kentlerine ve Şırnak’ın Silopi ilçesine göç etmişti. İnsan Hakları Derneği (İHD) Kürt Êzidîlerin durumunu yerinde inceleyerek, çalışmalarını raporlaştırdı. Yayınlanan raporda göç eden Êzidîlerin barınma, gıda ve ölümcül hastalıklar ile karşı karşıya kaldığı belirtilirken, Federal Kürdistan Bölgesi hükümeti, BM, uluslar arası insan hakları örgütleri ve uluslar arası insani yardım kuruluşlarına acil koduyla önlem alınması ve yardım yapılması çağrısında bulunuldu. 
 
Heyette İHD Genel Başkan Yardımcıları Serdar Çelebi ve Osman Süzen ile Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, Diyarbakır Şube Sekreteri Abdusselam İnceören’in yer aldığı belirtilen raporda, inceleme çalışmalarının Şırnak’ın Silopi ilçesinde ve Federal Kürdistan Bölgesi’nin Zaxo kentinde yapıldığı kaydedildi. 
 
Şırnak’ın Silopi İlçesine gelen yurttaşların Silopi Belediyesi kendi imkanları ile barınma sorununu çözmeye çalıştıklarına dikkat çekilen raporda, bazı yurttaşların ise Türkiye’ye geçmek amacıyla Habur Sınır Kapısına geldiği, burada bekletildikleri ve Federal Kürdistan Bölgesi hükümeti tarafından çeşitli gerekçelerle engellendiğine işaret edildi. Habur Sınır Kapısı’nın Federal Kürdistan Bölgesi tarafındaki sınıra yaklaşık 200 metre mesafede, sayıları yüzleri bulan bir kitlenin yol kenarında kendi imkânları sorunlarına çözüm bulmaya çalışıldığı ifade edilen raporun devamında, susuzluk ve sıcak hava nedeniyle hastalanan 3 çocuğun yaşamını yitirdiği kaydedildi. 
 
Raporda heyetin incelemelerinde ulaştığı tespitler şöyle ifade edildi:
 
*Bu insanların tamamı IŞİD’in Şengal kentini işgal etmesi ve katliamlarda bulunması sonucu yaşam alanlarını terk eden Kürt Êzidî’lerdir.
*Göç edenlerin ve 1 kilometrelik yol boyunca bekleyen insanlar, çoğunlukta kadın, yaşlı ve çocuklardan oluşan kesimdir.
*Bu insanlar yol kenarında ve orta refüjlerde, yanlarından getirdikleri ve yere serdikleri battaniyeler üzerinde ve ağaçlar altında 3 gündür yaşamlarını sürdürmektedir. Burada bulunan insanların sayısı 350 ila 400 kişi arasındadır.
*Türkiye tarafına geçmek isteyenler, Federal Kürdistan Bölgesi hükümet tarafından engellenmekte ve kendilerine insani yardım yapılması konusunda hiçbir girişimde bulunulmamaktadır. 
*Sınırı geçmek isteyen insanlara, Federal Kürdistan Bölgesi’nde bulunan insanlar yardım etmemekte, kendi paraları ile ihtiyaçlarını karşılamakta ve yapılan alışverişler piyasa değerinin üzerinde gerçekleşmektedir. 
*İnsanlar su ihtiyaçlarını bulundukları alanın yakınlarda bulunan yeşil alan sulama sisteminden karşılamakta ve bu su yetkililer tarafından sık sık kesilmektedir. 
*İnsanlar gıda yardımına acil gereksinim duymakta, özellikle çocuklar gıda yoksunluğundan kaynaklı hayati riskle karşı karşıya bulunmaktadır. Yeşil alan sulama suyunun kullanılması, sıcak hava gibi nedenlerle çok sayıda çocuk ishale yakalanmış ve 3 çocuk bu nedenle yaşamını yitirmiştir. Acil önlemlerin alınmaması durumunda heyetimiz, çok sayıda ölüme neden olacak salgın hastalıkların gelişebileceği izlenimini edinmiştir.  
*Bölgesel hükümetin insani ihtiyaçları karşılanması talebiyle bu insanlar yürüyüş gerçekleştirmiş, yapılan yürüyüşte insanlar polislerin müdahalesine maruz kalmış ve şiddet görmüşlerdir. 
*Görüştüğümüz insanlar bizlere “ Şengal ve Şıxan’da IŞİD,  binlere varan kadınlarımızı ve kızlarımızı kaçırıyor, ardından götürüp satıyorlar. Müslüman olmaları için baskı ve öldürmeye varan uygulamalar yaptılar. Kaçan kaçtı. Kalanların hepsini öldürdüler” şeklinde ifadelerde bulundular. 
 
Rapor acil koduyla ifade edilen şu taleplerle sonlandı:
 
*Yukarıda ifade edilen iddia ve tespitler, aynı zamanda heyetimizin incelemeleri sonucu vardığı kanaatleri oluşturmaktadır.  Bu çerçevede Federal Kürdistan Bölgesi Hükümeti, Zaxo’ya ve diğer kentlerdeki yerleşim alanlarına göç ederek gelen Êzidî yurttaşlara,  gıda ve barınma gibi aciliyet arz eden insani yardımlarda bulunmalı, bu konulardaki gerekli tedbirleri almalıdır. 
*Birleşmiş Milletler (BM),  IŞİD çetesi tarafından gerçekleştirilen katliamları, bu katliamlar sonucunda meydana gelen göçleri ve akabininde açığa çıkan hak ihlallerini yerinde tespit etmek, gerekli destek ve yardımları sağlamalıdır. Bunun içinde Federal Kürdistan Bölgesi Hükümeti’ne acilen bu hususlarda çalışmalarda bulunacak heyetler göndermelidir. 
*Uluslar arası insan hakları örgütleri ve insani yardım kuruluşlarının bölgeye göç eden binlerce Êzidî ve diğer halklardan oluşan insanların yaşadıkları sıkıntıların bir an önce giderilmesi için gerekli girişimlerde bulunmalıdır. 
 
Yayınlanan rapor hakkında bir değerlendirmede bulunan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, IŞİD saldırılarının bir süredir devam ettiğini ve her an için bölgede yaşayan insanlar için IŞİD’in varlığıyla bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekti. IŞİD’in eylemlerinin insanlık suçu olduğunun altını çizen Bilici, oluşan göçlerle bir insanlık trajedisinin ortaya çıktığını belirti. BM ve uluslar arası insan hakları örgütlerine çağrıda bulunan Bilici, çok büyük bir göç sorunu ile karşı karşıya olunduğuna dikkat çekti. Bilici “Katliamdan kaçan insanlara insani yardım sağlanmalı ve güvenlikleri sağlanmalıdır. Bu Kürdistan Federal Bölgesinin tek başına baş edebileceği bir durum değildir. Üyesi olduğumuz FİDH ve Akdeniz İnsan hakları örgütlerinin heyetler oluşturarak, bölgede yaşanan jenoside, soykırımı yerinde incelemesi gerekir. Türkiye’de aynı şekilde sahip çıkması gerekir. Katliamlar yapılıyor ve çok büyük bir göç var. Yaşanan bu trajedinin önüne geçilmesi gerekir” diye konuştu.