Kayıp yakınları 17 yaşındaki Mehmet Gümüş’ün akıbetini sordu

18.10.2014

DİYARBAKIR –  İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 297’ncisi gerçekleştirildi. Eylemde, 1993 yılında Batman’da kaybedilen 17 yaşındaki Mehmet Gümüş’ün akıbeti soruldu.

 
İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının “Kayıplar Bulunsun, Failler Yargılansın” sloganıyla her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 297’ncisi Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Eyleme İHD üye ve yöneticilerinin yanı sıra, Mezopotamyada Yakınlarını kaybedenler Derneği (MEYA-DER) yöneticileri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, kayıp yakınları ile insan hakları aktivistleri katıldı. Eylemde, 1993 yılında Batman’da kaybedilen 17 yaşındaki Mehmet Gümüş’ün akıbeti soruldu. 
 
Eylemde bir konuşma yapan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, oturma eylemlerinin 297. haftasında olduklarını hatırlatarak, tüm çabalarına ve mücadelelerine rağmen devletin ve hükümetin bu konuda hiç girişimde bulunmadığını ifade etti. İsim isim failleri bu alanda deşifre ettiklerini söyleyen Bilici, ancak devletin faillerin yargı önüne çıkarmak bir yana koruduğunu belirterek “JİTEM’in kurucusu Arif Doğan yaşamı yitirdi. Ama bildikleri ile, sırları ile öbür tarafa gitti. Bizler hiçbir zaman onun yakasını bırakmayacağız. Annelerimiz öbür dünyada da çocuklarının hesabını soracaktır. Arif Doğan gibi birçok kişi bu tür organizasyonların içersinde yer aldılar, JİTEM’in varlığını sürdürdüler, devletin politikasını uyguladılar. Bunların derhal sorgulanması ve adaletin sağlanması konusunda AKP hükümetine, defalarca çağrıda bulunduk. Ama devlet aklı değişmedi. Çünkü zaten planlayıcısı ve uygulayıcısıydı. Çünkü bu çeteleri Kürtlerin üzerine salan zihniyet olduğu gibi duruyor” diye konuştu.
 
Bölgede yaşanan olayların ardından ‘güvenlik tedbirleri’ adı altında yapılması düşünülen yasa değişiklikleri ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Bilici “Devlet aklı değişmediği için Kürtler 8 yıl sonra yine bir isyan noktasına geldiler. Yine alanlara çıkıp haykırdılar. Birlikte yaşamı ortadan kaldıracak politikalar olduğunu haykırdılar. Devlet aklıyla yine katletti. Yine gözaltına aldı. Yine tutukladı, kötü muamele uyguladı. Ardından çıkıyorlar, biz güvenlik eksenli bir paket getireceğiz diyorlar. Güvenlik güçlerinin elini güçlendirecek, insanları temel hak ve özgürlüklerinden mahrum bırakacak, hukuk değerlerini hiçe çıkaracak yasalar” dedi. Hükümetin bu duruma farklı bir tutumla yaklaşması gerektiğin belirten Bilici, bu tür yasalar yerine süreci olumlu katkısı bulunacak şekilde, Öcalan ile ilgili, cezaevlerinde ki hasta mahpuslar ile ilgili tüm antidemokratik uygulamaları sona erdirecek yasal değişikliklerin yapılmasını önerdi.
 
 Bilici’nin konuşması ardından İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Abdusselam İnceören, 1993 yılında Batman’da kaybedilen 17 yaşındaki Mehmet Gümüş’ün hikayesini paylaştı. İnceöeren şunları kaydetti: “Baba Fahrettin Gümüş’ün kayıp olayına ilişkin anlatım ve beyanlarına göre; 
oğlu Yılmaz Gümüş, kaybedildiği tarihte 17 yaşındaymış ve Çarşı Mahallesi’ndeki bir fotoğraf stüdyosunda çalışıyormuş.
 
Yılmaz, kaybedilmeden kısa bir süre önce de Batman Emniyet Müdürlüğü’nce  gözaltına alınıp,  tehdit edildikten sonra da serbest bırakılmış. 21 Ekim 1993 günü Saat 09.00’da, Yeşiltepe Mahallesi’nde bulunan İlk Öğretim Okulu’nda fotoğraf çekimi yapmak üzere, iş yerinden fotoğraf makinesini alıp çıkmış. Bir daha kendisinden haber alınamamış.
 
Baba Fahrettin, oğlu Yılmaz’ın tehdit edenler tarafından kaçırıldığına inanıyor.  İlgili tüm resmi kurumlara başvurmuş, ancak bu girişmelerinden bir sonuç alamamış. Aradan geçen 21 yıla rağmen Yılmaz Gümüş'ün akıbeti hala meçhul.”
 
Yapılan konuşmaların ardından Mehmet Gümüş ve tüm kayıplar anısına 5 dakika oturma eylemi yapıldı.