Köyünü terk et tehtidine boyun eğmeyen Çiçek 21 yıldır kayıp

10.01.2015

DİYARBAKIR –  İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 309’ncusu gerçekleştirildi. Eylemde, 1994 yılında Dersim’in Hozat İlçesi Boydaş Köyü Dereköy Mezrası’nda, köyünü terk etmesi tehditlerine maruz kalan ve terk etmeyince askerlerce evinden alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınmayan Hasan Çiçek’in akıbeti soruldu.

 
İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının “Kayıplar Bulunsun, Failler Yargılansın” sloganıyla her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 309’ncusu Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Eyleme İHD üye ve yöneticilerinin yanı sıra, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Fırat Anlı, Mezopotamyada Yakınlarını kaybedenler Derneği (MEYA-DER) yöneticileri, Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Dayanışma Derneği (Diyar TUHAD-DER) yöneticileri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, Din Adamları Derneği (DİAY-DER) üyeleri, kayıp yakınları ile insan hakları aktivistleri katıldı. Eylemde, 1994 yılında Dersim’in Hozat İlçesi Boydaş Köyü Dereköy Mezrası’nda, köyünü terk etmesi tehditlerine maruz kalan ve terk etmeyince askerlerce evinden alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınmayan Hasan Çiçek’in akıbeti soruldu.
 
‘Katilleri tek tek yargı önüne çıkaracaksınız ve bizde hesap soracağız’
 
Eylemden önce Kürtçe bir konuşmada bulunan İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, bu topraklarda adaletin sağlanması ve onurlu bir yaşamın tesisi için 309 haftadır oturma eylemlerini düzenlediklerini belirtti. Eylemlerde, kayıpların ve faili meçhul cinayet kurban giden insanların faillerini ve dönemin güvenlik birimleri ile siyasi sorumluluklarını deşifre ettiklerini ifade eden Bilici, ancak buna rağmen devletin ve AKP hükümetinin bu konuda hiçbir adım atmadığını kaydederek şu çağrıda bulundu: “ Siz failleri biliyorsunuz, siz kayıplarımızın nerede olduğunu biliyorsunuz. Bunları açıklayın. Eğer açıklamazsınız, sizde 90’lı yıllarda işlenmiş bu kayıp olaylarının ve cinayetlerin ortağısınız. Devlet sizin elinizde, bu politikalarda devlet eliyle gerçekleşti. Hem sizin döneminizde, hemde sizde önceki dönemlerde Kürdistan’da işlenmiş bu cinayetlerden, katliamlardan sorumlusunuz. Devletin odalarındaki arşivlerde, ne olduğunu siz çok iyi biliyorsunuz. Siz katliam yaptınız. Katilleri tek tek yargı önüne çıkaracaksınız ve bizde hesap soracağız.”
 
‘Fransa bu katliamın üzerine gitmedi’
 
Paris’te gerçekleşen ve ikinci yılını geride bırakan 3 Kürt kadın siyasetçiye yönelik gerçekleşen katliamın yıldönümünde olduklarını ve katliamın hala aydınlatılmadığını belirten Bilici, “Bu katliamları gerçekleştirenleri sert bir şekilde kınıyoruz. Bu katliam insanlık dışıydı. Halkın gönlünde sevilen insanlardı, ve halkın gözü önünde katledildiler. Fransa bu katliamın üzerine gitmedi. Türkiye’nin bu katliamdaki rolünü açıklamadı. Bu katliamlar aydınlatılmadıkça, yine olacaktır” diye konuştu.
 
Eşinin cenazesini kol düğmelerinden tanıdı
 
Bilici’nin konuşması ardından, İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp ve Faili Meçhul Cinayetler Komisyonu Üyesi Av Abdullah Zeytun, 1994 yılında köyünü terk etmesi tehditlerine maruz kalan ve terk etmeyince askerlerce evinden alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınmayan Hasan Çiçek’in hikayesini paylaştı. Zeytun şunları belirtti. “Dersim İli Hozat İlçesi Boydaş Köyü Dereköy Mezrası’nda ikamet eden Hasan Çiçek, köylerini boşaltmaları yönünde birçok kez tehditlere maruz kaldı. Köyü boşaltmayan Çiçek, “yol göstermesi “ bahanesiyle askerlerce 10 Ekim 1994 tarihinde evinden alındı. Çiçek`in eşi Zeynep Çiçek, eşinin götürüldüğü istikametten silah sesi duydu.  Bu tarihten sonra eşinden bir daha haber alamadı. Eşini bulmak için çeşitli girişimlerde bulunan Zeynep hanım, bir ay sonra yakılmış bir ceset bulunduğu haberi üzerine, eşi olabileceği düşüncesi ile teşhis etmek istedi. Zeynep hanım, cesette bulanan kol düğmelerinden, cesedin eşine ait olduğunu tespit etti. Ancak cesedin Hasan Çiçek olduğu ispatlanamadığı için, Hasan Çiçek resmi kayıtlara ‘kayıp’ olarak geçti. Dava dosyası mahkemeler arasında uzun yıllar gidip geldi. Zeynep Çiçek`in 1999 yılında başvurduğu Hozat Asliye Hukuk Mahkemesi de, Hasan Çiçek`in ‘kayıp’ olduğu kararını verdi.
 
Yapılan konuşmaların ardından, kayıp Hasan Çiçek ve tüm kayıplar anısına 5 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi.