Türkdoğan: Kaybedilenlere karşı insanlık suçu işlendi, yakınlarına işkence ediliyor

29.08.2015

DİYARBAKIR- İHD ve Kayıp yakınların “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 342’ncisi gerçekleştirildi. Eylemde, 1994 yılında Şırnak Merkez'e bağlı Ara Köyü'nde Toros marka araca zorla bindirilerek kaçırılan ve ardından infaz edilen Ahmet Sanır’ın faillerinin bulunup, cezalandırılması talep edildi. 

 
 
İHD ve Kayıp yakınların “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 342’ncisi  Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Kayıp fotoğraflarının taşındığı eyleme, İHD Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Türkdoğan, İHD Bölge Şube Başkanları, İHD MYK Üyeleri, İHD Diyarbakır Şubesi yönetici ve üyeleri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, kayıp yakınları ile insan hakları aktivistleri katıldı. Eylemde, 1994 yılında Şırnak Merkez'e bağlı Ara Köyü'nde Toros marka araca zorla bindirilerek kaçırılan ve ardından infaz edilen Ahmet Sanır’ın faillerinin bulunup, cezalandırılması talep edildi.
 
Oturma eylemi öncesi bir konuşmada bulunan İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, kayıpların akıbetinin ortaya çıkarılması için verdikleri mücadeleden vazgeçmeyeceklerini ve bu nedenle devletin bu gerçekle yüzleşmesi gerektiğini kaydetti. Çatışmalı sürecin yarattığı gerilime dikkat çeken Bilici, insan hakları ihlallerinin çatışmalı ortam ile birlikte artış gösterdiğini ifade etti. Çatışmasızlık ve çözüm sürecine geri dönülmesinin önemine değinen Bilici, taraflar arasında görüşmelerin yeniden başlaması çağrısında bulundu. 
 
Bilici’nin ardından söz alan İHD Genel Başkanı Öztürk Doğan ise, kayıp yakınlarına hiç kimsenin hiçlik duygusu yaşatmaya hakkı olmadığın belirtti. Kaybedilenler bakımından bir insanlık suçu, sağ kalan yakınlarını gösterilen tutumun ise bir işkence yöntemi olduğunu dile getiren Türkdoğan, insanların yaşamının güvence altına alındığı bir hukuk düzeni kuruluncaya kadar ve kayıpların akıbeti ortaya çıkarılıncaya dek adalet mücadelesi vermeye devam edeceklerini söyledi.
 
Adalet mekanizmasının siyasal iktidarın emrinde olduğu bir polis devleti ile karşı karşıya bulunduklarını belirten Türkdoğan, siyasal tutum nedeniyle insanların tutuklandığını ve bunun adaletsizlik olduğunu vurgu yaptı. 
 
Türkdoğan’ın konuşması ardından İHD Diyarbakır Şube Yöneticisi Gülistan Yalçındağ Gençel, 1994 yılında Şırnak Merkez'e bağlı Ara Köyü'nde Toros marka araca zorla bindirilerek kaçırılan ve ardından infaz edilen Ahmet Sanır’ın hikayesini anlattı. Yalçındağ Gençel şunları belirtti: “Ömer Sanır'ın kardeşi Ahmet Sanır’ın 27.01.2009 tarihinde verdiği ifadeye göre; 1979 doğumlu Ahmet Sanır ailesi ile birlikte Şırnak Merkez'e bağlı Ara Köyü'nde ikamet ediyordu. 1994 yılının Mart ayında köye gelen beyaz bir Toros marka araçtan inen üç kişi Ahmet Sanır’ı, kardeşi Ömer Sanır'ın gözü önünde şiddetli bir şekilde darp etti ve daha sonra geldikleri araca bindirerek köyden götürdü. 
 
Sanır ailesi olayın ardından köy muhtarı ile birlikte, Şırnak Jandarma Merkez komutanlığına bağlı Milli Özel Tip Jandarma Karakol Komutanlığı'na gitti. Karakoldakiler aileye Ahmet Sanır’ın orada bulunmadığını söyledi. Ahmet Sanır kaybedildikten iki gün sonra, Silopi ilçesine bağlı bir köyde yaşayan köylüler, bir kişinin beyaz Toros marka bir araçla Sinan Lokantası'na getirildiğini, sürüklenerek lokantanın içine götürüldüğünü ve iki-üç dakika sonra içeriden silah sesleri geldiğini anlattılar. Köylülerin anlattığına göre daha sonra aynı kişiler geldikleri araca binerek oradan uzaklaştılar. Bunun üzerine köylüler Sinan Lokantası'na girdiler ve orada bir kişinin cansız bedeniyle karşılaştılar. Cesedi alarak köy mezarlığına gömdüler. Bu olayı duyan Sanır ailesi köye gitti. Köylülerin kendilerine gösterdikleri elbiselerden gömülen kişinin Ahmet Sanır olduğunu teşhis ettiler.”
 
Yapılan konuşmaların ardından Ahmet Sanrı ve tüm kayıpların anısına 5 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi.